ARKIV’den Seçtiklerimiz – Konya

Türkiye'nin Mimarlık Arşivi ARKİV'de yer alan inşaatı tamamlanmış projelerden oluşturduğumuz seçkide bu seferki durağımız Konya.

Fatih Çarşısı (Vanlı Mimarlık Bürosu -1965 )

İşyeri sahibi olmak isteyen çok sayıda küçük tüccarın, kooperatifleşerek yaptıkları bir girişim olan Fatih Çarşısı Konya’da 1965 yılında inşa edildi.

“Faaliyet konuları bağlamında çok katlı çarşı programı tasarlandı. Program ancak, %8 oranında zeminde ve doğrudan caddeye açık olabilmekte, dolayısıyla içe dönük bir tasarımla çözülebilmektedir. Çok katlı bir çarşıda, halkı yormadan ve sıkmadan tüm katlar arasında dolaştırmak gerekmektedir. Yer sıkışıklığı, finansman ve işletme sorunları nedeniyle, çok sayıda asansör ve özellikle yürüyen merdiven kullanımından kaçınıldı. “

Konya Akyokuş Rekreasyon Alanı Yaya Köprüsü (Özer/Ürger Mimarlık – 2015)

Özer/Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan ve Konya Akyokuş Rekreasyon Alanı’nda bulunan köprünün inşaatı 2016 yılında tamamlandı.

“Köprü, rekreasyon alanının içinden geçen Isparta-Konya yolu sebebiyle bölünen ve kopan yaya ilişkisinin tekrar kurulmasını sağlıyor. Bu yaya köprüsü sayesinde istinat duvarları boyunca tasarlanan kafeler ve bir üst kotta yer alan yayın kulelerinin bulunduğu tepe, yolun doğusu ile bağlanmaktadır.”

“Konya Büyükşehir Belediyesi, bu önemli nokta ve çevresinin kent yaşamına kazandırılması için yaklaşık 1.300.000m2 büyüklüğe sahip “Akyokuş Rekreasyon Alanı” projesini hazırlatmıştır. Bu projenin önemli odaklarından birisi de Özer\Ürger Mimarlık tarafından tasarlanan Konya Akyokuş Yaya Köprüsü’dür.”

Konya Yaşam Merkezi (Teğet Mimarlık – 2016)

“Konya Yaşam Merkezi, konumu ve programı dahilinde şekillenir. Orta Anadolu köylerinde alçak kerpiç yapılarda görülen, yapıların organik bir doku dahilinde yan yana gelmesi ile oluşan bu girift yapının iklimsel gereksinimlere uygunluğu projede baz alınmıştır. Proje bir araya gelerek ortalarında yarı açık bir iç sokak oluşturan kütlelerden oluşur. Oluşan iç sokak yapının zemininde yayılmış ana dolaşım mekanıdır. Kapalı mekanlardaki aktiviteler buraya taşar ve bir karşılaşma mekanı da oluşmuş olur. Kütlelerin cepheleri ısıya dayanıklı terra-cotta bagetlerden ikinci bir cidar ile sarılır. Cephede kullanılan bu toprak bazlı malzeme binanın ışık-gölge kontrolünü sağlar.”

“Konya Yaşam Merkezi her yaşa açık bir kamusal işlev gören bir komplekstir ancak özellikle otizmli çocukların eğitimi için düzenlenmiş eğitim sınıfları bulunmaktadır. Bu sınıfların yanında sosyal işlevleri barındıran yemekhane, çok amaçlı salon, spor salonları yüzme havuzu kafeterya ve atlar için bir ahır ve manejden oluşmaktadır. Yapının bu çoğulcu program öğeleri kendi kabuklarında birer kütle oluşturup yan yana gelerek yarı açık ve açık iç sokaklarla birbirine bağlanırlar. Yaşam merkezi yatay ilişkiler dahilinde birbiriyle ilişkilenen bir yapılar bütünüdür.”

 

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Konya Şubesi (Erkal Mimarlık – 1974)

1970 yılında açılan bir davetli yarışma sonucunda elde edilen, Filiz Erkal ve Coşkun Erkal tarafından tasarlanan, T.C. Merkez Bankası Konya Şubesi, 1974 yılında hizmete girdi.

Yapı, banka şubesine ek olarak personel konutları ve sosyal birimleri de barındırıyor. 1970’lerin başınd tasarlanan yapıda yerel mekânsal motifler ve süslemeler, modern bir yapısal dille ele alınmış.

Konya Yeşil Meram Yapı Kooperatifi (Vanlı Mimarlık Bürosu – 1967)

Şevki Vanlı tarafından tasarlanan, 96 üyeli yapı kooperatifi (güncel adı ile Yeşil Meram Sitesi) 1967 yılında inşa edildi.

Konya Defterdarlığı Gelir Birimleri Hizmet Binası (Ahmet Alkan & Mustafa Kaş – 1987)

Bu Ülkede Mimar Olmak kitabında da proje sürecinin okunabildiği Konya Defterdarlığı Gelir Birimleri Hizmet Binası Ahmet Alkan ve Mustafa Kaş tarafından tasarlandı ve 1987 yılında inşaatı tamamlandı.

“Benim konsept olarak benimsediğim tavır, halkın doğrudan kullanacağı büyük kitlelerin girip çıkacağı Vergi daireleri çok katlı olmamalıydı. Kaldı ki Belediye Başkanımızın da ısrarla “Belediye binasından daha yüksek olmasın hocam” ricası da (!) sık sık tekrarlanıyordu. Bu dengeleri gözeterek yaygın denilebilecek, asgari ihtiyaçları da karşılamak üzere, ön projenin ana ilkelerini belirledik;

  • Arazi yoğun bir trafik arteri ile daha tali bir yolun kesiştiği kavşakta yer alıyordu. Öncelikle her iki aksta da doğacak olan yoğun yaya trafiğini, taşıtın daha az yoğun olduğu tali yola yönlendirmeliydik. Bu gerek personel gerekse vatandaş girişini tali yola almamızı tarif ediyordu.
  • Yapının sembolik cephesi doğal olarak aynı zamanda güney cephesi olan Vatan Caddesi cephesi olmalıydı. Bu durumda protokol girişi de Vatan caddesinden olacaktı.
  • Zemin ve zemine yakın katlar (1, 2, ve 3, mümkünse asansörsüz çıkılabilen) olabildiği kadar vergi dairelerine ayrılmalıydı. Üst katlara daha çok kendi içinde çalışan ve vatandaşın zorunlu olmadıkça çıkmayacağı (doğrudan muhatap olmadığı) birimler yerleştirilmeliydi.
  • Yeni yapılmakta olan binaların dış cephelerinde brüt malzeme tercih edilmeliydi. (Kaplama ne tür olursa olsun, kara ikliminde bir süre sonra dökülüp, sorun çıkarıyordu) 3
  • Bu iki giriş arasındaki bağlantı, aynı zamanda iki yol arasında akışkanlığı ve geçişi de sağlayan bir “iç sokak” olmalıydı. Sistemin yaya toplanma dağılma noktaları, (yatay ve düşey) bu  iç sokak ile bağlantılı olmalıydı.”

Konya’da bulunan ve ARKIV’de yayınlanan, uygulanmamış projelerin tümünü buradan inceleyebilirsiniz.

Etiketler

Bir yanıt yazın