Studio Malka Architecture, Fransa'nın güneyindeki bir şehir olan Montpellier'in merkezinde, mahalleyi yeniden canlandırmayı amaçlayan Modular Follies’i tasarladı. Tasarım ekibi, yeni ikonik bir kültürel destinasyon yaratarak, kendi kendini yöneten konut alanları ve merkezleri içeren alternatif bir site kurmayı hedeflemiş. Bu ultra ekolojik ve yenilikçi mimari, mevcut arsaya zarar vermeden veya ek inşaatlarla arsayı etkilemeden inşa edilecek şekilde tasarlanmış.
Ofisin kurucusu Stephan Malka projenin bir gayrimenkul projesi değil, hareketli, canlı, organik bir yapı olduğunu belirtiyor. Esnek ve genişletilebilir bir yapı üzerine kurulan proje organik bir gelişim sürecine izin veriyor, böylece yeni sakinler ve modüller gelip ayrılırken yapının morfolojisini de değişiyor.
Esnek Ortak Yaşam Alanları
Studio Malka Architecture, sekiz katlı yüksek dikey bir köy olan Modular Follies’in temeli olarak tarihi, on dokuzuncu yüzyıldan kalma bir binayı kullanıyor. Ofis, bu mevcut binayı korumayı ve yapısal olarak güçlendirmeyi planlıyor, böylece şehrin dokusunu koruyor.
Proje, yenilikçi mimari yöntemleri ve çok yönlü işlevselliği birleştiren ileri görüşlü bir öneriyi işaret ediyor. Projede kütüphaneler, mutfaklar, restoranlar, kafeler, bir otel, sergi alanları olan bir kültür merkezi, sürükleyici sergi odaları, asma bahçeler ve açık hava eğlence alanları gibi ortak yaşam alanları da yer alıyor.
Yapıyı oluşturan her bir modül, bireysel veya ortak konut kapsüllerinde olduğu gibi, tam donanımlı, kablolu ve yapıya entegre edilmiş mobilyalarla tamamen kullanıma hazır, bir veya daha fazla işlevle donatılmış. Temiz, hızlı ve sorunsuz bir şantiye için tamamen yerel atölyelerde prefabrike edilen esnek ve modüler kapsüller binanın uzun vadede kullanımına göre büyütülmesine olanak tanıyor.
Metalik cephe dahil olmak üzere projede kullanılan tüm malzemeler dönüşüme tabi tutularak yenilenmiş ve yeniden boyanmış. Sonuç olarak kirletici yüksek teknoloji olmadan inşa edilmiş mobil bir metabolik eko-mimari proje inşa edilmiş.