Kanada Quebec’in en büyük kamusal sanat etkinliği olan "Passages Insolites", ziyaretçilere ilerledikleri rota boyunca deneyimleyip, içselleştirecekleri provakatif sanat eserleri sunuyor.
Quebec City’nin desteğiyle EXMURO tarafından düzenlenen etkinlik beşinci yılında artık yerel bir kültürel gelenek haline geldi. Bu yıl 28 Haziran-14 Ekim tarihleri arasında düzenlenen “Passages Insolites”, tarihi Quebec boyunca ilham verici lokasyonlara sahip, halka hitap eden kısa süreli bir sanat çalışması. Kimi zaman eğlenceli, kimi zaman şaşırtıcı ve düşündürücü olan bu provokatif çalışmalar, çağdaş ve yeni kentsel peyzajın açık bir şekilde okunması için tarihi mimariye entegre ediliyor.
Passages Insolites’i insanlar tarihi semtin dolambaçlı sokaklarında tecrübe ediyor. Gündüz veya gece, fark etmeksizin düşünceyi teşvik eden sanatın çevresini nasıl dönüştürdüğünü görüyorlar ve deneyimliyorlar. Rota boyunca yapılan yürüyüşte Kanada’nın önde gelen sanatçı ve mimarlarının birlikte ortaya çıkardıkları işler insanlara bireysel, kapsayıcı ve erişilebilir deneyimler sağlıyor.
Etkinlikte, her biri kendi anlatısına odaklanmış sanat eserleri 9 noktada insanları karşılıyor.
Bu heykel-video enstalasyonu eser, evrendeki kara deliğin vektörel taslağını çağrıştırıyor. Zaman yolculuğu yapan bu çalışma insanlara, önemli ve az bilinen tarihi unsurlara ayrıcalıklı erişim imkanı sunuyor.
Empresyonist resimden yapılmış gibi duran “Su Çiçekleri” isimli eser akşamları yanıyor, fısıldayan kara ve deniz hikayelerini çağrıştırıyor.
“Mary Ann İçin Bir Anıt” sahibinden kaçan kızıldereli köleye kalacak yer vererek 14. Louis’in karşısında bir tutum sergileyen Place Royale’de hizmetçi olan Mary Ann’e atfediliyor.
Başka Bir Yer, hareket izlenimi yaratmak için basit ekranları kullanan erken bir animasyon tekniği olan “Ombro-Cinéma”yı kullanıyor, bir optik ve sonik yanılsama oluşturuyor. Görüntülerden oluşan bir kolaj, izleyici hareketleri tarafından bir tür görsel kısa şiir ortaya çıkarmak için mekanik olarak canlandırılıyor.
Alouette projesi, modernizm tarafından müjdelenen ama yerine getirilmemiş bilimsel ilerlemenin metaforudur. Ezilmiş arabanın üzerinde cansız bir şekilde duran, çökmüş uydunun şık fütüristik tasarımı, teknolojiye olan kör inancının, onu dünyaya geri göndererek, hızlı bir şekilde yok olmasına yol açan modern bir Icarus’u çağrıştırıyor.
Büyük çerçevei duvarlar ziyaretçilerin geçiş yapabileceği şekilde konumlandırılmış. Yaratılan modüllerdeki açıklıklar, neredeyse kopma noktasına kadar kasılan kasları anımsatan filamanlarla yaratılıyor. “Geleceğin Bağırsakları”, metaforik olarak, belirsizlik ve gerginlik ile gelecekteki bir boşluğa doğru gidilecek olası yolları temsil ediyor.
“Güzel olanı güzel kılan nedir? Çirkinlik nedir? Güzel olanı üretmek için çirkinliği nasıl kullanabiliriz?” gibi sorulara yanıt arayan sanatçı, “Postmodernizm Sonrası Sütunlar” aracılığıyla bu sorularla yüzleşiyor. LEGAGA, mühendislerin sanat yaptığı, mimarların ise mühendislik yaptığı bir dünya olsaydı neler olurdu sorusunun cevabını gözler önüne sermeyi hedefliyor.
Quebec City’nin limanındaki Bassin Louise bölümünde, çeşitli gerçeküstü bitki ve hayvan türlerini içeren yeryüzünde yüzen gizemli bir ada yer alıyor. Bu ada, uzak bir kara kütlesinden kopan ve kıyılarına sürüklenen muhteşem bir vaha. Sürüklendikleri kıyıda insanları şu an yaşanılan dünyadan daha uyumlu ve huzurlu yaşamlarına ortak olmaya, onlara katılmaya davet ediyor.
Sanatçı “Bir ağaç istasyon kapılarının önünde ne yapar?” sorusuna yanıt arayarak yola çıkıyor.