TASARIM AÇIKLAMA RAPORU
Katmanlar ve Katmanlaşma: ESKİ İZLER YENİ ÇİZGİLER
Kentler ilk yerleşimlerinden başlayarak uygarlıklar tarafından defalarca yeniden üretilseler de tarihsel birikimlerini belleklerinde sürekli saklarlar. Kentlerin yaşadıkları süreçler, sosyal, ekonomik ve kültürel varoluşlarına ilişkin izler birikerek, katmanlaşarak günümüze ulaşır.
Yer altında veya üzerinde miras olarak aktarılan bu izler ortaya çıkarıldıkları ve kentin yaşantısına katıldıkları ölçüde kentin ve kentlinin geçmişle bağını kurar ve güçlendirirler. Mirasın korunmasını ve sürdürülebilmesini sağlayan bu ilişki aynı zamanda yerleşimin hafızasını canlı tutar.
Tasarım Yaklaşımı
Konya kentinin tarihinin başladığı ve kültürünün bütün aşamalarının izlerini barındıran Alaeddin Tepesi kentin en önemli kimlik alanlarından biri olduğu kadar kentin kalbi olan merkezi alanın da bir parçasıdır. Alanın barındırdığı bütün katmanların ziyaretçilere tarihi mirasa uygun bir dizge içinde sunumunun yanı sıra gündelik yaşamın bir parçası olması ve 21. Yüzyılın bir katmanı olarak gelecek nesillere aktarılması amaçlanmıştır.
Proje alanının konumu, çevresi ve barındırdığı arkeolojik ve tarihi değerler makro ölçekten mikro ölçeğe bir dizge içinde incelenmiştir. Kent tarihsel olarak bir önceki dönemin kalıntıları üzerinde veya birlikte geliştiğinden günümüzde kent merkezinin odak noktasını oluşturmaktadır. Alana ulaşım bütün araçlarla sağlanabilmektedir, algılanabilirlik ve erişilebilirlik düzeyi yüksektir. Kentin ulaşım ve yapı dokusu tepeyi referans alacak şekilde radyal ve konsantrik gelişmiştir. Bu durum yapı alan merkezli çözümlerin kentle bütünleştirmesini kolaylaştırmaktadır. Alanın zengin kültürel değerleriyle gündelik hayatın merkezinde yer alması, çevrede yaşayan nüfusun ve kentin erişimi ve kullanımına açık oluşu gelecek nesillere bu çağa ait bir izleri de aktaracak olanaklar sunmaktadır.
Kentin gelişimi modern dönemde çeşitli planlama çalışmaları ile şekillenmiştir. Modern yaşam, ihtiyaçlar, ulaşım araçları ve yapı teknolojisi kendine özgü dokular ve kentsel çevreler üretmiştir. Alan çevresinde zengin bir tarihi miras bulunmaktadır ve bu yapılar arasındaki geçişler ve erişilebilirlik önem kazanmaktadır.
Alâeddin Tepesini oluşturan katmanlar üçüncü boyutta yükselerek tarihte izlerini bırakırken modern dönem kenti yatayda farklı karakter bölgelerini oluşturmuştur. Alan çevresindeki kamu yapıları, ticaret, konut, eğitim, kültür yapıları ve kamusal açık alanlar yakın dönemin ürünleri olarak alt bölgelere ayrışmaktadır. Tepe aynı zamanda kentin en önemli açık ve kamusal yeşil alanlarından biridir ve tasarım yaklaşımında bu niteliği korunmuş, yapay elemanların asgari düzeyde eklenmesi önerilmiştir.
Tepe zengin bir bitki varlığına sahiptir ve özellikle yaz aylarında rekreatif kullanımıyla gündelik hayatın bir parçası olmasının yanında, Cami’nin işlevsel kullanımının devam etmesiyle de kentin yaşayan bir mekânıdır.
Proje alanında yapılacak düzenlemeler ve oluşturulacak mekânların bir yandan alanın korunarak sunumu diğer yandan bugünün ihtiyaçlarına yanıt veren ve gelecek nesillere aktarılmaya uygun özellikte olması amaçlanmıştır. Tepe üzerindeki tarihi değerler, bitki zenginliği ve silueti dikkate alındığında kazı alanı üzerinde tasarlanacak koruyucu örtünün tepenin silueti ve alandaki bitki varlığına duyarlı olması, bu nedenle ölçeğinin uygun olması gerekmektedir.
Alana erişim kentin tüm bölgelerinden ve alanın çevresindeki akslardan sağlanmaktadır. Bunlar içinde 6 cadde öne çıkmaktadır.
Tarihi gelişim katmanları ve her döneme ait yapılar üçüncü boyutta karmaşık bir yapı oluşturmaktadır. Bu proje önerisinde günümüz katmanının nasıl şekillenebileceğine yönelik kısıtlamalar ve olanaklar incelenmiş, yapı ve açık mekan ölçekleri, malzemeleri ve işlevlerinin diğer katmanlardan hem ayrışarak hem de onlarla birlikte varlığını sürdürebilen bir katman olması amaçlanmıştır.
Kavramsal Yaklaşım ve Tasarım Şeması
Yarışma alanında öncelikli olarak alanda yer alan kültürel varlıkların kentle ilişkilenen bir güzergah dahilinde sunumu; kazı alanında açığa çıkarılmış buluntuların yağmur ve rüzgârdan zarar görmemesi için korunması, bu koruyucu yapının baskın bir yapı olmaması, taşıyıcılarının da alanındaki açmaların özellikle tepenin yükseldiği kısımlardaki duvarlarını desteklemesi, kalıntılara zarar vermeyen nitelikte tasarlanması, küçük ölçekli, işlevsel ve çağı temsil eden bir imgeye sahip olması fikri benimsenmiştir.
Tepe üzerinde arkeolojik katmanlara zarar vermemek amacıyla zemine müdahaleyi gerektiren bir yeni yapılaşma önerilmemiş, Tepe’nin bir kamusal açık alan olarak kullanımın devam etmesi, koruma yaşatma dengesinin tasarımın bütününde olduğu gibi tepe üzerinde de sağlanması amaçlanmış ve mevcut yapı işlevlerinin sağlıklaştırılarak ve zenginleştirilerek korunduğu, ilişkilendirildiği bir yapı-açık mekân ilişkisi kurulmaya çalışılmıştır.
Tepe üzerinde yer alan ağaçların doğal sit kapsamında korunacağı, ancak Bölge Tabiat varlıklarını Koruma Komisyonu kararı doğrultusunda yıllık bakımlarının yapılabileceği, zarar gören ağaçların ancak bu kapsamda ve köklerine zarar vermeden kaldırılabileceği dikkate alınmış, yeni ağaç dikimi veya mevcut ağaçlardan herhangi birinin kaldırılması önerilmemiştir.
Kazı alanı örtüsü ve yeni tasarlanan mekânlar Alâeddin Tepesi ve üzerinde yer alan değerler ile alt kotta Tepe eteğine ulaşan kent bütünüyle ilişkilenen aksların etkileşimi sağlayabilecek şekilde yerleştirilmiştir. Döneminde Cami’ye ulaşan ve Sultan Kapısı olarak nitelenen giriş aksı II. Kılçarslan Köşkü önünde meydanlaştırılarak vurgulanmış ve bu aksın başlangıcı kent ile ilişkilendirilerek yeni önerinin odağını oluşturması sağlanmıştır.
Kazı alanında önerilen üst örtü ve örtüye eklemlenen mekânlar tepenin ve Cami’nin algılanmasını güçleştirmemekte aksine farklı düzlemlerden izlenebilmesine olanak sağlayacak şekilde biçimlenmekte buna uygun form ve malzeme barındırmaktadır.
Önerilen düzenlemede meydan gezi yolu, engelli erişimini kolaylaştıran müdahaleler ise, öncesinde zemine müdahale yapılmış olan alanlarda gerçekleştirilen daha hafif strüktürde ve sökülebilir elemanlarla çözümlenmiştir.
Mekânsal Düzenlemeler
Kazı alanını koruyan örtünün dokusu iç kale ve dışa kale surlarını izleyen çizgide, içte Tepe eteğinde kararlı-koruyucu ve kent yüzünde burçları temsil edecek şekilde, ritmik düzende kentle ilişki kuran kentin dinamiğine uyan ve cevap veren bir yaklaşımla tasarlanmıştır.
Tepe üzerinde mevcut yolların dairesel formda olan kısımları korunmuştur. Tepenin ve kentin gelişimi de dairesel olarak genişlediği, dairesel formda iç içe dönerek yükselen mevcut yollar tepenin kullanımıyla bütünleşmiş olduğu, yeniden oluşturulacak güzergâh düzenlemelerinin olası arkeolojik kalıntılara zarar verecek olması olasılığı göz önünde bulundurularak korunmuştur. Tasarım yaklaşımını destekleyecek yeni güzergâh ve düzenlemeler daha önceden yapılaşma olan kısımlarda zemine en az müdahale öngören şekilde planlanmıştır.
Alâeddin Camii’ne eski kullanımı gibi (Sultan Kapısı’ndan) çeperden- Köşk önündeki meydandan doğrudan ulaşılan bir yeni merdiven önerilmiştir. Bu merdiven zemine en az müdahale eden ve gerektiğinde sökülebilir nitelikte çelik konstrüksiyon olarak önerilmiştir.
Tepede eskiden olan ve yıkılan yapılara iz olacak ve fonksiyonel, zemine karar vermeyen, yerden yüksek taşınıp sökülebilen duvarlar önerilmiştir. Bu duvarlar tepenin belli yerlerinde, bulunduğu konumuyla alakalı olmak amacıyla çok fonksiyonlu tasarlanmıştır.
Alanda yer alan söz konusu kültür varlıklarının uzaktan izlenen veya izlenemeyen objelere dönüştüğü mevcut yaklaşımın yerine, alanın hem korunduğu hem de kent ve kentli ile daha yakın bir temas kuran ve tescilli yapıların farklı düzlemlerden algılanmasına, deneyimlenmesine, içine girilebilen yaşanılır mekânlar olmasına olanak sağlayan bir yaya dolaşım sistemi önerilmiştir.
Çeperde Kentle İlişki Kuracak Fonksiyonlar: Çeperde kış aylarında da kullanıma uygun ve kazı alanı deneyimleyen yeni fonksiyonlar (tepenin çevresindeki tarihi mekânlarla ilişkili) önerilmiştir. Tepeye kenttin tarihi noktalarından erişim ve gezi rotası önerilmiş ve tasarlanmıştır.
Meydanlar ve Açık Alanlar: Çevredeki meydanların tepeyle ilişkisi açık mekânlar, toplanma alanları ve meydan önerilmiştir. Önerilen yapı elemanları hareketli-tasarlanabilen, taşınıp sökülebilen, zeminle doğrudan temas etmeyen, farklı etkinlikler ve özel günlere ev sahipliği yapabilen ağaçlar arasında ama tepenin odak olmasına olanak sağlayacak niteliktedir.
Torrance Binası: Torrance binası, Sanat merkezi olarak önerilmiştir ve binanın otoparkı, sanat merkezinin açık alanı uygulamalarının yapılabileceği bir alan olarak önerilmiştir. Bu yapının çevresindeki taşınabilir-sökülebilir duvarlar, workshoplar ve açık sahne performanslarını gerçekleştirmeye olanak sağlayacak tanımlı açık alanları oluşturmaktadır.
II. Kılıçarslan Köşkü: Özgün kullanımına uygun olarak tepeden kente açılan pencere ve balkon görevi görmektedir. Bu yapı kent terası-seyir terası olarak kullanılacak şekilde yeniden ele alınmıştır. Yapı strüktürü korunarak dış kabuk ve merdiven eklenerek terasa erişim sağlanmıştır. Mevcut kalıntıyı korumak ve seyir alanına geçmek için yeni bir hafif ve sökülebilir bir strüktür önerilmiştir. Strüktür dış kontürü eski durumunu yansıtmak ve daha hafif bir etki oluşturmak için bir tül gibi ince profillerle tasarlanmıştır.
Kapılar: Yapı ve çevresi arasındaki entegrasyonu arttıracak simgesel tarihi yapıları işaret eden iz ve duvar formunda kapılar (girişler) önerilmiştir.
Oturma Birimleri: Oturma birimleri, ağaçların sık olduğu bölge olması ve kullanıcıların daha çok burayı tercih etmesi sebebiyle tepenin batı tarafında mevcut dairesel yolların paralelinde önerilmiştir.
Koruma Duvarları: Tepeden gelen baskıyı tutmak, kazı alanını korumak ve aynı zamanda tepe tarafında üst örtüyü taşımak amacıyla önerilen koruma duvarları dışında yeni bir kazı gerektirecek uygulama süreçlerini uzatacak yeni duvar ve yapı önerilerden kaçınılmıştır.
Üst Örtü: Köşk arkasında ki saraydan kalan kalıntıların gösterdiği katmanlaşmanın üst katlarda da devam ettiği yani sarayın başka katlarının da olduğunu anlaşılmaktadır. Bu nedenle örtü kazı çevresinde bir hacim oluşturmaktır. Üst örtü modüler tasarlanmıştır. Kendince bir hacim oluşturan örtü aynı zamanda kent ölçeğine de uyum ve sur duvarlarının temsili görevi görecek şekilde modüler tasarlanan yeni bir katman biçimi almaktadır.
Örtü İçindeki Hacimler:
Kazı rotaları
Kazı rotası Durakları,
Farklı dönemleri temsil eden sergi alanları
Digital Sergi, Kazı Geçmişi, Belgeseller, Kalıntılar
Kazı Alanı: Kazı alanı yürüme güzergâhı boyunca farklı düzlemlerden izlenebilmektedir. Kazı alanının korunması ve tasarım yaklaşımıyla bütünleştirilebilmesi için bazı kısımlarda buluntuların açıkta sergilenerek zarar görmesi yerine üzerinin kapatılması uygun görülmüştür. Kapatma işleminin arkeolojik alan koruma koşullarına uygun olarak yapılması öngörülmektedir. Tasarımda karşılama durağı olarak nitelenen kısımda düzenlenen meydanda diğer kısımlardan farklı olarak meydan altında kalıntıların sergilenmesi ve zeminin kısmi olarak şeffaflaştırılması önerilmiştir. Böylece hem alanın korunmasına hem de kazı buluntularının dolaşıma engel olmadan izlenmesine olanak verilmektedir.
Kazı alanı kent çeperinden yaya düzleminde halkın izleği olacak şekilde düşünülmüş, bu kısımda tasarımın parçası küçük birkaç kapalı alan dışında yapılaşma önerilmemiş, kazı alanı ile kent arasında güvenlik amaçlı bir sınır koyulmaksızın tasarlanmıştır.
Kazı alanında yer alan birimler ve örtü alanı koruyan işlevsel ve küçük ölçekli bir strüktür olarak önerilmiştir. Bu strüktür birden fazla parçadan oluşan modüler bir yapıdır ve sergi mekânları, dolaşım ve kullanım alanları oluşturmaktadır.
Su Deposu: Mevcut duvar ve kapalı olan kapısı korunup, üstüne giydirilecek cephesinin izlenmesine engel olmayan şeffaf/ cam örtü ile yeni bir işlev eklenmesi önerilmiş, info-center ve kitapçı olarak tasarlanmıştır.
Engelli Erişimi: Tepenin doğal eğiminin az olduğu yer olması sebebiyle güneyde, zemine doğrudan oturmayan hafif yüksekte rampa tasarlanmıştır.
Tepeye Araç Ulaşımı: Güneyden Torance Binası’nın otoparkına doğru olan mevcut yol kullanılacağı ancak sınırlı zamanlarda ve acil durumlarda kontrollü olarak girişe olanak veren bir çözüm önerilmiştir.
Bisiklet yolu: Konya akıllı ulaşım asistanından alınan rota bilgileri doğrultusunda yeni bisiklet yolu önerilmiştir.
Aydınlatma: Gece kullanımı için aydınlatma elemanları hem yapılar hem de sökülebilir strüktürler ile biçimsel yönden uyumlu olacak şekilde önerilmiştir. Alanın gece yeterli düzeyde aydınlatılması amaçlanırken yapıların ve kazı alanının algılanmasını engellemeyecek dolaylı ve hafif ışık düzeyi elde edilmeye çalışılmıştır.