Kırsal Dokuda Okul: Les Coteaux Fleuris Okulu

HEMAA Architects ve Hesters Oyon, Fransa Heudebouville'de, kırsal dokuda yeni bir okul tasarladı.

Ağaçlarla kaplı, kırsal dokuda inşa edilmiş olan okul, bölgenin tarihinden malzeme ve morfoloji anlamında referanslar alıyor. Malzeme olarak, camlı çerçeveler için şehir merkezindeki yarı ahşap evlerin ahşabı, cepheleri ve çatıyı kaplamak ve korumak için çan kulesinin ve belediye binasının arduvazı kullanılmış.

Sahadaki evlerin ve çiftlik binalarının morfolojisi yeniden yorumlanarak, longère (Kuzeybatı Fransa’daki Brittany ve Normandiya bölgelerinde, tepe ekseni boyunca gelişen ve tipik olarak çiftçiler ve zanaatkarlar tarafından ikamet edilen yerleşim alanı) adlı yapıyı oluşturuyor. Evler, bölgenin topografik yapısı dolayısıyla arazinin sınırları ve doğal toprak gözetilerek konumlandırılmış. Bu yerleşimler oyun alanları ile meyve bahçelerini sınırlandırıyor ve alt kotta yer alan havzayı beslemek için tüm alandan yağmur suyu toplayan vadiler haline geliyor.

Bu katmanlı organizasyon, gelecekte köyün, okulun ve evlerin genişleme ihtimaline sahip olduğunu öngörüyor. Orijinal düzene bağlı kalarak sınıfların eklenebileceği, kantin, avlu ve bahçelerin genişletilebileceği ve daha fazla öğrenci, kullanıcı ve ekipmanı barındırabilecek bir alan haline gelebileceği göz önünde bulundurulmuş. Bu bağlamda halihazırdaki bağlantılar ve yangın güvenlik sistemleri bu olası büyümeyi dikkate alacak şekilde düzenlenmiş.

Girişlerdeki yapısal sistem, bir ara taşıyıcının olmayışıyla, gelecekte öngörülen genişlemeye ve binaların tam modülerliğine izin veriyor. Yapıyı oluşturan cepheler ve çatı, şantiye dışında önceden monte edilmiş, su ve ısı yalıtımına sahip modüllerden oluşuyor. Marangozlar tarafından 3 boyutlu olarak geliştirilen 5×2 m ölçülerindeki parçalar, yapım süresinin yönetilmesine olanak sağlamış.

Tamamen yerel malzemeler kullanılmış olan ve bölgede kurulu şirketlerce yürütülen okulun inşası, karbon ayak izini azaltma sürecinin bir parçası olarak karşımıza çıkıyor. Ahşap ve arduvaz kullanımı, fotovoltaik panellerin entegrasyonu ve ekipmanın ısıtılması için fosil yakıt tüketiminin olmaması gibi yaklaşımlarla iddialı E3C2 ve BEPOS seviyelerine ulaşmayı mümkün kılıyor.