Pei Cobb Freed & Partners tarafından tasarlanan ve yapımı yaklaşık 20 yıldır devam eden Uluslararası Afrika-Amerikan Müzesi (IAAM) tamamlandı.
Müze, 18. ve 19. yüzyıllarda Kuzey Amerika’ya getirilen tüm köleleştirilmiş Afrikalılar’ın neredeyse yarısının varış limanı olarak hizmet veren Charleston’ın kıyı kenarında yer alıyor. Müze, onların hikayelerini anlatmaya ve soyundan gelenlerin katkılarını kutlamaya adanmış.
Müze, Pei Cobb Freed & Partners ve Moody Nolan tarafından tasarlanan bir binada yer alırken, peyzaj tasarımı Hood Design Studio tarafından ve sergi tasarımı ise Ralph Appelbaum Associates tarafından yapılmış. Bu ofisler, bölgenin tarihine saygı duyan bir mimari eser ve çeşitli sergiler, etkinlikler ve eğitim kaynaklarını destekleyen bir ortam oluşturmak için birlikte çalışmışlar.
Pei Cobb Freed & Partners, 130 metre uzunluğunda, 25 metre genişliğinde, tek katlı bir hacim tasarlamış. Bu yapı, yerden 4 metre yukarıda, iki sıra halinde düzenlenmiş on sekiz silindirik sütun tarafından destekleniyor.
Tarihi açıdan yoğun bölgeye özellikle uyumlu bir yanıt olarak, uzun yan duvarlar soluk sarı tuğlalarla kaplı, cam kaplı bitiş duvarları ise Afrika sapele pervazlarla çevrelenmiş ve doğuda Atlantik’e, batıda ise Charleston şehir merkezine doğru bakıyor. Destekleyici sütunlar geleneksel istiridye kabuğu ile kaplanmış olup, peyzajın bazı bölümlerinde de döşeme olarak kullanılmış.
Merkezi bir ışıklık altındaki merdivenin çevrelediği iki hizmet çekirdeği hariç, binanın altında kalan tüm zemin açık bırakılmış ve bölge kolektif hafızasının kalbinin temsili şeklinde. Bu açık alanın doğu tarafında -limana ve ötesindeki okyanusa bakan yönde- sığ bir yansıma havuzu, Gadsden’s Wharf’ın on dokuzuncu yüzyılın başındaki halini ve köle ticaretinin en yoğun olduğu dönemi simgeliyor.
Batı tarafında ise -Concord Street ve Gadsdenborough Park’a bakan yönde- granit döşeme, grup etkinlikleri ve performanslar için bir sığınağa işaret eden bir toplanma alanını belirliyor.
Su öğesinin yanında, Gadsden’s Wharf’ın tarihi çizgisini takip eden parıldayan paslanmaz çelik bir bant bulunuyor. Bu bant, sadece yansıtıcı bir sınır olarak hizmet etmekle kalmaz, aynı zamanda transatlantik köle ticaretinin sayısız yolculuğunun başlangıcını ve sonunu işaretleyen limanların adlarının kazındığı bir anı defteri olarak da görev yapıyor.