Kontextus Architecture Studio tarafından tasarlanan ve Macaristan'da inşa edilen tatil evi The Clifftop House'un hafif çelik strüktürel yapısı kireçtaşı kaplı yekpare bir kaide ile destekleniyor.
Kireçtaşı bir uçurumun üstüne konumlandırılan ev, Kontextus Architecture Studio tarafından çevresinin dramatik güzelliklerine ve Balaton Gölü manzarasına öncelik veren sade, basit ve “natüralist” bir sığınak olarak tasarlanmış.
Mimarlık ofisi tarafından arazide olduğu gibi bırakılmış, monolitik bir biçimde tasarlanan kaidenin, uçurumun doğal bir parçası olarak görünmesi amaçlanmış. Monolitik kireçtaşı kaide, çelik çerçeveli yapıyı destekleyerek yapının dayanak noktasını oluşturuyor.
Kontextus Architecture Studio’nun kurucusu Gabor Kovacs, yaptığı bir açıklamada “Başlangıçta, müşteriyle iş birliği içinde, doğal kireçtaşı uçurumunu tasarım konseptine dahil etmeye çalıştık, böylece ”monolitik” tasarım bu kireçtaşı uçurumunun bir uzantısı olarak görünecekti,” şeklinde belirtiyor.
Tek katlı zemin, dört yatak odası içeren bir temel üzerine inşa edilmiş. Bu temel, bir bodrum garaj alanının üzerine çıkarak, yükseltilmiş bir taş teras ve bir yüzme havuzu oluşturacak şekilde genişliyor.
Geniş taş basamaklar, The Clifftop House’un üst seviyesine yönlendiriyor. Bu kat, ana yatak odasını ve oturma, yemek ve mutfak alanlarını barındırıyor. Bu alanlar, temel tarafından desteklenen hafif çelik bir “pavyon” ile çevreleniyor.
Batıya bakan bu pavyon, ana yatak odası ve yaşam (oturma) alanını havuza bakan yükseltilmiş bir verandaya bağlayan sürgülü kapılar da dahil olmak üzere tam yükseklikte cam panellerle donatılmış.
Daha hafif olan üst katın çelik strüktürü, binanın çevredeki ağaçlara ve gökyüzüne karışmasını sağlayan anodize alüminyum panellerle kaplanmış. Bu paneller hafif bir yansıtma sunarak binanın çevreleyen ağaçlar ve gökyüzü ile bütünleşmesine yardımcı olmayı amaçlıyor.
Üst katı, birinci kattaki kireçtaşı kaplı ”monolit” ile tezat oluşturacak şekilde daha hafif bir şekil ve tasarım içerecek bir ”pavyon” konsepti ile tasarlamaya çalıştığını söyleyen Kovacs, hafif yansıtıcı alüminyum kaplamanın gökyüzünü, ağaçları, gölü ve doğal çevreyi yansıtarak daha aydınlık bir görünüm sağladığını da belirtiyor.
Minimalist bitişler, iç mekanları tanımlıyor. Temelin kireçtaşı zemini için açıkta bırakılması, beyaz duvarlara ve sade mobilya ve donanımlara karşı odak noktası oluşturuyor. Kovacs, “Dış tasarımda kullanılan benzer malzemeleri iç mekan tasarımında da kullanarak, kesintisiz bir akış elde etmeye çalıştım,” diyor.