Beton Halkalardan Oluşan Heykelsi Villa: Quinta do Rei

Contaminar Arquitetos tarafından tasarlanan Quinta do Rei, Lizbon'un kuzeyindeki Leiria şehrinin en yüksek noktasında yer alan dört katlı bir ev.

Beton halkalardan oluşan heykelsi bir yapıya sahip olan ev, çevresine yön veren bir gözetleme kulesi konseptiyle tasarlanmış. Beira Litoral’ın geniş manzarasını sunan bu ev, her katta farklı geometrilere sahip pencereleri dikkat çekiyor.

Mimar, evi ufuk çizgisinde bir referans, bir deniz feneri veya çevredeki manzaraya genel bir bakış sağlayan bir gözetleme kulesi olarak tasarlamaya özel önem vermiş. Görünürdeki gizliliği aslında 360º’lik harika bir manzaraya izin veriyor.

Le Corbusier’in aforizmasının özünü hatırlatan bir ev: “Mimari, ışık altında hacimlerin ustaca, titiz ve muhteşem oyunudur.”
(Vers une architecture, 1923)

Contaminar tarafından tasarlanan heykelsi şeklin burulması, evin sakinlerine daha iyi yönlendirme, güneş ışığı seviyelerini kontrol etme ve ev üzerinde daha iyi yönlendirme ile ekstra mahremiyet sağlıyor. Her katın, her beton bant arasında uzanan uzun açıklıklar ve pencerelerle farklı bir geometriye sahip.

Evin kabuğu dikkatlice modüle edilmiş ve her biri 35 santimetre yüksekliğinde on sekiz beton halkadan oluşuyor, bu da 35 santimetre aralıklı iki basamağın boyutuna karşılık geliyor.

Evin içinde, hacimsel zenginlik kazanmak için bazıları birbirine bağlı ve diğerleri mekansal olarak parçalanmış mekanların melezleştirilmesi sayesinde iç mekan kompozisyonu zenginleştiren bir dizi parçalanmış zemin bulunuyor.

Villa, Portekiz’in Leiria kentinde güçlü bir eğime sahip yüksek bir alanda yer alıyor.

Contaminar Mimarlık Ofisi, alt bölümün koşullarının, bir kule hacmi ve şehre bir bakış açısı önerdiğini belirtti. Önermelerinden biri, 360º manzaranın tadını çıkarmak için sosyal alanların üst katlarda ve yüzme havuzunun çatıda yer almasıydı.

Ev, düzenli bir parke taşı gibi düşünülerek, güneşe en iyi şekilde açılan, yerden çatıya ve neredeyse gökyüzüne kadar uzanan bir merdiven gibi işlev gören balkonlar, gölgelendirme bölgeleri ve dolaşım alanlarına olanak tanıyan yeni ve daha organik bir form etrafında tasarlanmış. Bu dönüşüm, evi sadece bir yapıdan çok daha fazlası haline getirirken, estetik açıdan da çarpıcı bir etki yaratıyor.