Shiva Sadeghi, Yasen Gaye Dinç, Deniz Cavlak ve Arzu Arslan'ın Baumit “Sağlıklı Bir Yaşam Alanı Olarak Ev” Tasarım Yarışması 2022 için hazırladığı proje eşdeğer ödüle layık görüldü.
İnsanın dönüp dolaşıp varacağı yer yuvasıdır.
KONSEPT
Projenin konsepti, doğal yaşamın kentin içerisinde yeniden doğuşu etrafında şekillenmiştir. Yaşama mekanı, kullanıcısının barınma ve aidiyet duygusu ihtiyacını karşılarken özgürlüğünü ve aktivitelerini kısıtlamamalıdır. Günümüzde, kullanıcılar değiştikçe onlarla birlikte deneyimlenerek değişip dönüşecek bir yaşama mekanı ihtiyacı doğmuştur. Çıkış noktası, doğadaki komün yaşam birimlerinin tekil örneği olan ağaçlar olmuştur. Herhangi bir ağacın, yuvadan farklı beklentileri olan birçok canlıyı barış içinde ve özgürlüklerine ket vurmadan barındırabilme potansiyeli projenin temel ilhamıdır.
Yaşama mekanlarının da birçok tipte ve beklentide canlıyı barındırırken bu canlılarla birlikte kendisinin de yaşaması, değişmesi, kendi karakteriyle var olması amaçlanmıştır. Oluşumun mekansal organizasyonu,kullanıcının konforunu,kısmi veya tümden mahrem ihtiyacını karşılarken özgürlüğünü kısıtlamayacak şekilde kurgulanmıştır. Birimlerin kullanım şeklini belirleyen içinde yaşayacak kullanıcının mekandan beklentileri olacaktır.
Kaliteli ve sağlıklı yaşama mekanları üretim sürecinde kullanıcıların duygu ve beklentilerinin üzerinde duruyoruz. Kullanıcıların buluşma ve birimlerine dağılma alanı olarak,merkezi avlu planlanmıştır. Avlu aynı zamanda kullanıcıların günümüzde mahrum kaldıkları ve psikolojik bir ihtiyaç olan toprağa erişimi sağlamakla beraber kütlelerin içine sızarak etkinin iç mekanda devam etmesi amaçlanmıştır. Avluya düzayak erişimi olmayan kütleler,kot farklarıyla birbirine teraslar oluşturarak kullanıcının tüm aktivitelerini iç mekanlarda gerçekleştirmeye mecbur edildiği plan şemaları oluşturmaktan kaçınılmıştır. Her birimden erişilebilecek bir teras mevcut olup bu alanlar kentsel bellekte var olan komşuluk ilişkilerini yeniden canlandırmada da rol oynayacaktır. Bu sayede kullanıcının sosyal ihtiyaçlarının bir kısmını bizzat kendi yaşama mekanında karşılayabilmesi sağlanmıştır.
BAĞLAM
Projenin amacı doğayla olabildiğince iç içe, sağlıklı ve konforlu bir yaşam alanı yaratmaktır. Günümüzde insanlığın yaşam koşullarını göz önünde bulundurarak, uygulanabilir ve gerçekçi bir fikir ortaya koyma amacıyla tümüyle doğal bir ortamda yeniden yapılaşmaktansa bugün yaşadığımız kentlerde bir geri dönüş senaryosu ortaya konmuştur. İnsanların mevcut yaşam alanlarında yeşile, toprağa erişimi yok denecek kadar azalmıştır. Kullanıcılarını doğaya, toprağa döndüren ama bunu gündelik hayatlarından koparmadan yapan bir oluşum tasarlama yoluna gidilmiştir. Kentin içinde, kentle temas halinde fakat bir o kadar da kendilerine ve birbirlerine dönük esnek yaşama birimleri organize edilmiştir. Merkezi avlulu plan şemasıyla, farklı birimlerde yaşayan kullanıcıların birbiriyle ilişki içerisinde olabilmesi sağlanmıştır. Proje,ana tasarım kararlarına sadık kalınarak farklı bağlamlara verdiği tepkiler değerlendirilerek, değişmeye ve uyumlanmaya açıktır.
MALZEME
Kullanıcıyı yeşille, toprakla buluşturma hedefi doğrultusunda, doğal malzemeler önerilmiştir. Olası felaketler göz önünde bulundurulduğunda yapının iskeleti için, yangın ve deprem dayanımı yüksek bir yapı malzemesi olmasının yanı sıra insan sağlığını tehdit eden bileşenler bulundurmayan ahşap tercih edilmiştir. İç ve dış mekanı ayıran duvarların; kolay temin edilebilirliği, nem dengeleme özelliği, nefes alabilmesi, az enerjiyle üretilebilmesi sebepleriyle üretimde, uygulamada ve kullanımda sürdürülebilir bir malzeme olduğu düşünülerek sıkıştırılmış toprak önerilmiştir. Sıkıştırılmış toprak yapılarda kaynak topraktır ve toksik kimyasal bileşenler içermez. Malzeme sağlıklıdır ve kaynak etkin kullanım söz konusudur. Kaynak olarak kullanılacak toprak için tarım toprağı kullanılmaz ve böylece hem toprak katmanına hem de canlıya zarar verilmez (Windstorm & Schmidt, 2013). Kaynak için seçilmesi gereken toprak katmanı organik bileşenlerden yoksun, mineral bakımından zengin olmalı ve işlem sırasında tarım arazilerine zarar vermekten kaçınılmalıdır. (Çepel,1988)
Yapı elemanlarının ısı kapasitesinin yüksek olması istenen bir durumdur. Bu özelliği iyi olan yapı elemanları günün sıcak saatlerinde ısıyı bünyesinde tutarak biriktirir, güneşin etkisi kaybolup serinlik başladığı zaman da geri verir. (Dikmen, 2009) Sıkıştırılmış toprağın ısıl sığasının yüksek olması ve yansıtıcı asma tavanlar sayesinde günışığını birimlerin içine dengeli dağılımı ile kullanıcının ısıl konforu gözetilmiştir. Araştırmalar bu sayede kaliteli dinlenmenin sağlanabileceği yönündedir.
Sıkıştırılmış toprağı ıslak hacim mekanlarda nemden korumada baumit kireç esaslı sıva kullanılarak oda ikliminin düzenlenmesi ve toprak malzemenin nefes almasının engellenmemesi sağlanmıştır.
Farklı kullanıcıların farklı yaşam alanları yaratmasına izin verecek iç mekan bölme elemanlarının, kullanım şekli kullanıcının inisiyatifinde değerlendirilecek birer eşik niteliğinde bırakılması, bu eşik izlerine katlanır ahşap paneller yerleştirilmesi planlanmıştır. Seperatör görevi gören bu ahşap paneller,kullanıcının mekanı yeniden değerlendirmesine izin vermektedir. Ayrıca paneller doğal havalandırmada, yansıtıcı asma tavanlarla birlikte çalışarak da doğal aydınlatmada verim sağlayacaktır.
TAŞIYICI
Yapı, depreme dayanımı arttırmak ve duvar kalınlığını azaltabilmek için betonarme radye temel üzerinde yükseltilmiştir. Radye temel toprağa nem taşınmaması için baumit çift bileşenli tam elastik su yalıtım malzemesi ile kaplanmıştır. Temel sistemi haricindeki strüktürde beton ile yapının ağırlaşmasından kaçınılmıştır. Toprağın hafifliği avantaj olarak değerlendirilmiştir. Yapının sıkıştırılmış topraktan duvarları, ahşap iskeletle taşınacaktır. Açıklık geçmede ahşap dikmelerle toprak malzeme desteklenecek, kapı ve pencere boşluklarında da ahşap lentolar dayanımı arttıracaktır. Isı yalıtımı konusunda, yapılan çalışmalar toprak duvarların beton ve tuğla duvarlara göre daha iyi yalıtım sağladığını göstermektedir. Dış cephede kullanılan toprak duvarlar özellikle yaz aylarında dışardaki sıcak havanın içeri girme süresini uzatmakta ve ısı konforu koşullarına olumlu etki etmektedir. (Soebarto, 2009). Bağlama uyumlanma doğrultusunda, mevcut iklim koşulları değerlendirilerek duvarlarda toprak malzeme arasına baumit taş yünü ısı yalıtım plakası yerleştirmek mümkündür.
Modülün varyasyonlarından çok katlı veya riskli bölgelerde bulunanlara sismik izolatörler entegre edilerek depreme dayanımı arttırılabilecektir.