Studio Bright, Avustralya'daki bir işçi kulübesinin restore edilmiş cephesinin arkasında yer alan Garden Tower House'un cephesini hava geçiren delikli bloklar ile çevreledi.
Melbourne’un Cremorne isimli banliyösünde yer alan proje, bölgedeki yapıların hızlı yayılmasına bir yanıt olarak ve dışa doğru genişlemek yerine mevcut evin alanını en üst düzeye çıkarmak için planlandı.
Studio Bright’tan Melissa Bright, “Avustralya’da şehirleri daha sürdürülebilir hale getirebilmek için yoğunluğu artırmamız gerekiyor. Bunu bir olumsuzluk olarak görmüyoruz; nasıl daha yakın yaşayıp kentten daha fazla faydalanabileceğimizi merak ediyoruz,” dedi.
Bright, “Kullanılmayan yollar genellikle güvenlik sorunları olarak görülüyor; biz bunları ödünç alınan bir arka bahçe, komşularla bağlantı kurulacak bir yer ve cephe için bir fırsat olarak görüyoruz,” diye ekliyor.
Ek bina, merkezdeki bahçeyi saran geniş bir oturma, yemek ve mutfak alanı içeren, mevcut evin arka tarafında hafifçe aşağıya doğru inen iki bloktan oluşuyor.
Daha büyük olan hacmin üst katında, merkezi bahçeye bakan geniş, derin pencereli bir yatak odası bulunuyor.
Orijinal cephe ve verandanın restore edilmesinin yanı sıra mevcut evde yeni bir çalışma odası da oluşturuldu.
Soluk pembe renkteki bloklar yeni eklemeleri sarıyor, aralarındaki dar peyzaj ve büyük, sürgülü pencerelerle iç mekanda ışık ve havalandırma sağlıyor.
Dışarıdaki bahçeyi yansıtan uzantının iç mekanları, soluk yeşil bir mutfak ve merdivenlerle birlikte toprak tonlarında bir paletle tamamlanmış.
Avlu boyunca uzanan uzantının daraldığı yerde, huş ağacı dikili bahçeye bakmak için uzun bir bank oluşturulmuş.
Bright, “İçeride, uzun süre dayanabilen, iç mekana sıcaklık ve sakinlik sağlayan sağlam malzemeler seçiyoruz. Mutfak ve merdiven yeşil tonlarda; bu kadar küçük bir alanda tek bir renk ve tonlarını kullanmak istedik. Böylece mekanlar birbirine bağlı hale geldi,” diye ekliyor.