Reutlingen Üniversitesi, tekstil endüstrisi için Avrupa'da benzersiz bir eğitim ve inovasyon merkezi olan Texoversum'u faaliyete geçirdi. Allmann Sattler Wappner Architekten, Menges Scheffler Architekten ve Jan Knippers Ingenieure tarafından tasarlanan binanın 2.000 metrekarelik tekstil benzeri malzeme ile kaplı cephesi mimari açıdan da heyecan yaratıyor.
Texoversum, yapı endüstrisinin yenilikçi gücünü, tekstil endüstrisinin, makine, deri eşyaları ve madenciliğin merkezi olan Reutlingen’in 160 yıllık geleneğiyle büyüleyici bir şekilde birleştiriyor.
Texoversum’un cephesi inşaat sektöründe tamamen devrim yaratabilecek yepyeni bir teknolojinin yalnızca bir örneği. Sofistike yapının cephesi, bilgisayarda tasarlanarak robotlar tarafından karbon fiber lifler kullanılarak dokunmuş.
Kullanılan lifin yapısı örümcek ağları, böcek kanatları veya palmiye yaprakları gibi doğadaki ağlara benzer şekilde oldukça hafif ancak aynı zamanda son derece dayanıklı ve çok az malzeme gerektiriyor. Bu sadece kaynak tasarrufu sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda bileşenlerin taşınmasını ve montajını da kolaylaştırıyor.
Dokuma karbon ve cam elyaf karolardan oluşan bir cepheye sahip türünün ilk örneği olan bina, yenilikçi elyaf bazlı malzemeler ve tekstil tekniklerinin gelecekteki potansiyelinin bir sembolü olarak duruyor.
Robotik bir sarma işlemi kullanılarak, karolar kullanım amaçlarına göre özel olarak üretiliyor. Her karo beş şablon temel alınarak tasarlanmış ve güneşin yolunu takip edecek şekilde düzenlenerek benzersiz, çok katmanlı bir görünüm oluşturulmuş.
Tüm karolar ayrı bir taşıyıcı strüktüre ihtiyaç duymadan kendi kendini taşıyabiliyor. Karoların kademeli düzeni çevrenin engelsiz bir şekilde görülmesini sağlıyor.
Texoversum’da kavisli cephe birçok önemli işlevi aynı anda yerine getiriyor: binaya benzersiz bir görünüm kazandırıyor, aynı zamanda korkuluk görevi görüyor ve gölgelendirme sağlıyor.