Muhlis Tunca ve Günay Çilingiroğlu tarafından tasarlanan, 1974 yılında yapımı tamamlanan Tercüman Gazetesi Matbaa ve Yönetim Tesisleri (Tercüman Binası) yıkıldı.
X’te Murathan Küçükali isimli kullanıcının 4 Aralık’ta yaptığı paylaşımda görüldüğü üzere yapı büyük ölçüde yıkılmış durumunda.
Yıllarca işyeri olarak kullandığım Cevizlibağ’daki eski adıyla Tercüman Gazetesi binası yeni adıyla TOYA Plaza yıkılıyor. Üzüldüm. pic.twitter.com/pNRyTBJn2J
— Murathan KÜÇÜKALİ (@mkucukali) December 4, 2023
Pek çok kez el değiştiren yapı son olarak TOYA Plaza ismini almıştı.
Tercüman Gazete ve Matbaacılık (Kemal Ilıcak) tarafından 1972 yılında açılan sınırlı yarışma sonucu projesi elde edilen binanın inşaatı 1974 yılında tamamlanmıştı. Muhlis Tunca ve Günay Çilingiroğlu tarafından tasarlanan Tercüman Binası, Türk Mimarlık Tarihinin en ikonik binalarından biriydi.
Atilla Yücel’in Mimarlık dergisinin 214 nolu sayısında yayınlanan Tercüman Gazetesi Binası başlıklı yazısında binanın işlevsel programı ve biçimi arasındaki ilişkiyi şu şekilde aktarıyordu:
“Mimarlar, işlevsel programı 3 ana grupta toplayıp bunu yapılarının biçimlenişinde de belirleyici bir veri olarak yorumlamışlardır.
Bunlar:
a) Matbaa;
b) Yazı işleri ve gazeteye ait yönetsel, sosyal birimler;
c) üst yönetim ve şirketlere ait bölümlerden oluşmaktadır.
Matbaa, bir uçtan kağıdın rulo olarak girip diğer uçtan bitmiş gazetenin çıktığı bir üretim bandı olarak en alt kotta, karayoluna paralel lineer bir dikdörtgen kütle içinde ele alınmıştır. Başlangıçta bu kütlenin araziyle bütünleşmesini daha da vurgulamak üzere çatı örtüsünün çimen olması düşünülmüştü. Böylece bu lineer yatay öğe, ana bloğun altında ‘unutulmak istendiği’ izlenimini veren ve kütlenin plastik bütününe pek katılmayan bir tür “yapay topografya” oluşturmaktaydı. Çatı bahçesinin gerçekleştirilememesinin de nedeniyle bu birim bugün daha etkili olarak algılanmakta; bu da üstteki ‘asılı’ ana kütlenin etkisini yakın planda bir ölçüde zedelemektedir. Mimarların tasarımlarında en belirleyici işlevsel birim toplam 2500 metrekarelik bir alanı içeren üst yönetim bloğu olmuştur. Bu blok, yerden 15 m. yüksekte asılı yatay bir kütle olarak tasarlanmış ve yapının en etkileyici plastik öğesi durumuna getirilmiştir.”