DaeWha Kang Design, önceden Old War Office’in bulunduğu günümüzde ise OWO Otel’in yer aldığı arazi için bir pavyon ve avlu tasarladı.
1906 Grade II* listesine (Birleşik Krallık’ta özel bir ulusal öneme ve özel ilgiye sahip olan yapıları belirtir) girmiş bir yapının karşısında yer alan pavyon, kariyerinde daha önce Birleşik Krallık hükümetinin askeri departmanında çalışmış olan mimar William Young tarafından tasarlanmış.
Bir Paris restoranı olan Café Lapérouse için bir bar ve yemek alanı içeren dairesel prefabrik pavyon, özel üretim cam cephe ve yansımalı paslanmaz çelik çatı panellerinden oluşuyor.
“Pavyonun mimarisinde bir modern stil hakim ancak dışavurum ve karmaşıklığının çoğu geleneksel mimaride görmeye alışık olduğumuz türden,” diye anlatıyor DaeWha Kang Design.
Old War Office’in yanında Whitehall Sarayı’nın da bulunduğu bölgenin tarihi bağlamına dayanarak yeni ve eski arasında bilinçli bir denge yaratılmış. “Yaptığımız tasarımda, mevcut binayla yarışmaktansa, onu benimseyip yüceltmeyi seçmemiz önemli bir tercihti,” diye anlatıyor tasarımcılar.
“Yüzyıl sonra Whitehall’ı ziyaretçilere açıyoruz ve bunu yaparken tasarımımız, eski ile yeni arasında naif, akışkan ve sakin bir denge yaratıyor. Pavyon hem avluyla birlikte bir bina görevi görüyor hem de heykelsi bir duruş sergiliyor.”
Pavyonun içerisinde, çiçek formundaki heykelsi çatı pencerelerinin bulunduğu merkezde dairesel bir bar yer alıyor. Nervürlü beyaz kolonlar ise yemek alanı boyunca uzanıyor.
Mavi sandalyeler ve perdelerle, dama desenli masalar ve halılar ile donatılmış iç mekan, Dior Maison’un kreatif direktörü Cordelia de Castellane tarafından tasarlanmış.
DaeWha Kang Design’a göre tasarımın konseptinde, “Bir Georgia O’Keefe tablosunun içindeymiş hissi uyandırmak” istenmiş.
Proje için malzeme seçerken malzemelerin, kullanışlı ve uzun ömürlü olması baz alınmış.
“Yansıtmalı çatı panelleri, Almanya’daki Fielitz imalatçılarının kullandığı inovatif bir sıvı presleme tekniği ile üretilmiş. Bu teknikte panel üretmek için yalnızca tek tarafta kalıp kullanılması yeterli oluyor, bu da imalat için kullanılan malzemeleri ve enerjiyi azaltıyor.”
Bir başka önemli tasarım tercihi ise pavyonun “döngüsel tasarım prensipleri”ne uygun yapılması olmuş. Yapı, her bir parçanın mekanik olarak sabitlenip değiştirilebileceği ve kullanım ömrü bittiğinde geri dönüştürülebileceği şekilde tasarlanmış. DaeWha Kang Design’ın pavyonu prefabrike üretmesinin sebebi de, istenildiğinde sökülüp geri takılabilmesiymiş.
Mimarlık ofisi tarafından tasarlanan beş metrelik heykelsi çeşme, pavyonun tam karşısında yer alıyor ve dalgalı metal çatının deseni suya yansıyarak etkileyici bir görsel sunuyor.
“Çeşmenin, pavyonun akışkan yansımalarıyla serap benzeri bir etki yaratmasını hayal ettik. Su ve yansıyan metal dalgaların etkileşimi dramatik ve dinamik bir deneyim yaratıyor.”
DaeWha Kang Design aynı zamanda mevcut kaldırım taşlarını da yeniden elden geçirerek iç mekandaki hareketleri tekrar edecek şekilde avluda çiçeksi bir desen oluşturmuş. Taşlar, tarihi önemlerinden dolayı dikkatle belgelenmiş ve yeniden yerleştirilmiş.
“Bu taşlar, Winston Churchill’in her gün işe giderken üstüne bastığı taşlar. Historic England’ın önerisi üzerine taşları, avlu içerisinde tam bir kompozisyon oluşturacak şekilde yeni bir desenle tekrar döşedik.”