Henning Larsen’den CERN İçinde Biyobazlı Malzemeler Kullanarak Tasarlanmış Bir Bina: B777

Henning Larsen Fransa'da biyojenik malzemelere öncelik veren dairesel formlu bir ahşap ofis binası tasarladı.

Henning Larsen, Fransa’nın Prévessin-Moëns kentinde “biyojenik malzemeler ve düşük karbonlu tasarıma” öncelik veren bir ahşap ofis binası tasarladı.

B777 olarak adlandırılan 1.207 metrekarelik bina, bilimsel yeniliklerin merkez üssü olan ve başta güçlü parçacık hızlandırıcı Büyük Hadron Çarpıştırıcısı olmak üzere dünyanın en büyük ve en karmaşık araştırma araçlarına ev sahipliği yapan Dünyanın Önde Gelen Bilimsel Araştırma Merkezi CERN için inşa edilecek.

1954 yılında kurulan CERN’de 12 Avrupa ülkesi bir araya gelerek parçacık fiziğine yönelik en büyük araştırma tesisini kurdu.

CERN’in Fransa-İsviçre sınırının Fransa tarafındaki Prévessin Kampüsü için doğal bir kimlik oluşturmayı amaçlayan daire planlı bina, orman ve parkın kenarında durarak bilim insanlarını ve konukları bölgeye davet ediyor.

Dairesel şekilli tasarım, merkezinde yer alan korunaklı bir avlu etrafında şekilleniyor. Avlu, orman, park ve bina sorunsuz bir şekilde birbirine bağlamış. Ofis, laboratuvar ve atölye alanları, doğayla sürekli bağlantı sağlayan açık ahşap binada bir araya getirilmiş.

Ofis, dairesel formun CERN’deki bilim insanlarının kolektif bilgi arayışında bir araya getirme yönündeki orijinal misyonunu yansıttığını belirtiyor.

Çevredeki peyzajı binanın merkezine alan projenin, genişletilmiş bir biyoçeşitlilik koridoru oluşturarak yaşamın gelişmesini teşvik etmesi planlanıyor. Ayrıca  kampüs çevresindeki “yavaş” yollarla ve yeni rotalarla insanların doğayla bağlantı kurması hedefleniyor.

Proje, tasarım boyunca öncelik verilen operasyonel karbonun yanı sıra somutlaştırılmış karbonu da azaltmayı hedefliyor.

Yapısal malzemelerin yeniden kullanımını ve geri dönüşümünü amaçlayan proje, mekanik bağlantılar kullanılarak basit, sökülebilir ve demonte edilebilir şekilde tasarlanmış.

Binanın üç boyutlu cephesi sayesinde gün ışığı ve doğal manzaralar maksimize edilirken aynı zamanda güneş ışınlarını önlemek için kendi gölgesi oluşuyor ve bu şekilde soğutma kaynaklı enerji tüketimini azaltıyor.

Henning Larsen proje boyunca biyobazlı malzemeler kullanarak düşük karbonlu tasarım uygulamayı planlıyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın