Mimar Kemalettin tarafından tasarlanan Ankara Palas müze olarak ziyarete açıldı.
Türk siyasi hayatında önemli olaylara tanıklık eden 96 yıllık yapı, Ankara Palas Müzesi olarak ziyarete açıldı.
Anadolu Ajansı’nın haberine göre Cumhurbaşkanlığı Milli Saraylar Başkanlığınca restorasyonu tamamlanan müze, pazartesi günleri hariç 09.00-17.00 saatlerinde gezilebilecek.
Ramazan Bayramı sonuna kadar ücretsiz ziyaret edilebilecek müzede, tablolar, saatler, teknolojik araçlar, gümüşler, sofra takımları, yazma ve matbu eserler, Atatürk’ün kullandığı eşyalar, diplomatik hediyeler, Hereke dokumaları, Beykoz camları, Yıldız porselenleri, madalya ve nişanlar, mühür ve sikkeler, hazine koleksiyonundan seçkiler yer alıyor.
Atatürk’ün kullandığı oturma takımı, çalışma masası ve şahsi eşyaları, Osmanlı sultanlarına takdim edilen özel hediyeler, albümler ile Palas’ta kullanılan yemek takımlarıyla kurulmuş yemek masası, müzede öne çıkan eserler arasında bulunuyor.
Yapıya önce Sıhhiye Vekâleti’ne ait bir bina olarak Vedat Bey’in tasarımına göre başlanmış, ancak Kemalettin Bey’in yeni tasarımı doğrultusunda Vakıflar İdare’sine devredilerek tamamlanmıştır. İkinci Meclis binasının karşısındaki bu binanın yapım amacı, Kemalettin Bey’in sözleriyle, “Yerli ve Avrupalı müşterilere Avrupa otellerindeki refahı temin etmek”ti. Yapı ayrıca uzun yıllar politika çevresinin bir kulübü şeklinde işlev görmüş, resmi davet ve balolar için başkentin en önemli yapısı olmuştur.
Bodrum üzerine iki katı ve çatısı olan yapının zemin katı, ortada üstten ışık alan geniş balo salonu ve çevresinde koridorlara açılan otel odalarıyla farklı büyüklükteki mekânlardan oluşmuştur. Odalar giriş katında kuzey ve doğu yönüne, simetrik olan üst katta tüm çevresine ve ortaya yerleştirilmiştir.
Tepeliği ve kemerinin çini kaplı alınlıklarıyla büyük bir taç kapı düzeni içine yerleştirilen merdivenli girişin bulunduğu kubbeli orta hacim dışarı taşırılmış ve yükseltilmiştir. Bu yükselti, üstündeki soğan kubbeyle daha da artmıştır. Köşelerdeki birer akslık bölümler de yükseltilip dışarı taşırılarak kule görünümü almışlardır.
Orta ve yanlarda dışarı çıkan kütle anlayışı ile ön cephesi çok simetrik olan yapı, ulusal mimarlık döneminin ilginç bir örneğidir. Arka cephe önle hiçbir ilintide olmayan bir biçimde düzenlenmiştir; birkaçı dışında pencereleri kemersizdir. Tüm Osmanlı yapı ve bezeme ögelerinin ön cephede toplanması gibi, kabartma Osmanlı bezeme motifleri, çini panolar, alçıdan tavan süslemeleri ve mukarnaslı sütun başlıklarının oluşturduğu iç süsleme de giriş katında yoğunlaşmıştır; üst kat daha yalındır.
Masraflı olacağı gerekçesiyle cephelerin düzgün kesme taşla kaplanmasından kaçınılan yapı o yıllar için uygun bir fiyata yaklaşık 400.000 TL’ye inşa edilmiştir.
Cem Dedekargınoğlu ve Umut Şumnu’nun senaryosunu yazdığı, Onur Kutluoğlu’nun resimlediği, “Ankara Palas’ın Merdivenleri” kitabı Karakarga Yayınları tarafından yayınlandı. Kitap, Mimar Kemalettin tarafından tasarlanan Ankara Palas’ı konu alıyor.