Tabanlıoğlu Mimarlık tarafından tasarlanan AKM Biz İstanbul, İstanbul'da yer alıyor.
Atatürk Kültür Merkezinin kentin sanat kültür yaşamına katılmasıyla birlikte, BİZ RESTORAN; ana salonun yer aldığı yapının teras katında, İstanbul’u ve özgün kültürünü her anlamda temsil eden bir mekan olarak tasarlandı. Boğaz manzarasına açık restorana salonlara erişenlerden farklı bir asansörle de ulaşılabiliyor. Mekan tüm İstanbulluların ve İstanbul’u tanımak isteyen ziyaretçilerinin değerli Boğaz ve kent manzarasına erişimini temin edecek, aynı zamanda da oyundan önce bir ara alan olarak hizmet verecek.
İpek ve Baharat yolları üzerinde en önemli noktalardan, iki büyük imparatorluğa başkent olmuş İstanbul’un, önemli bir liman şehri olarak ticari ve kültürel alışverişlerle kazandığı çok farklı kültürleri bünyesinde harmanlayarak yarattığı değerlerden biri de, Anadolu ve Osmanlı topraklarından da dışına taşarak, karşılaştığı ve buluşturduğu besin maddeleriyle kendine has yemek kültürüdür.
Boğaz manzarasına hakim lokantanın misafirleri ilk karşılama noktası olan asansör lobisi seramik panolar, ahşap ve bakır duvar kaplamaları ve bu modüler kullanımlı malzemelerin taşıdığı motiflerle – ana referansı İstanbul şehri ve bir parçası olduğu AKM olan- lokantanın atmosferiyle ilgili ipucu veriyor. Karşılama deski ve bench ile ferah ve sade bu bekleme alanında Ara Güler-İstanbul fotoğrafları yer alıyor.
Teras katında, iç içe geçen kompartımanlardan oluşan ağırlama mekanlarının ilki “samimi “sofa-sini” alanı rezervasyonsuz gelenlerin beklerken küçük servis alabileceği, gösteriden önce kısa zamanın değerlendirilebileceği, bölümü çevreleyen raflarda yer alan kitaplara göz gezdirebileceği, samimi, sıcak bir alan.
Takip eden bölüm “bol kepçe” olarak da tanımlanabilecek, mevsimine ya da özel günlere dair yemeklerin sunulduğu, konsepte ve değişen içeriğe uygun menüsüyle, geleneksel ev mutfağı sunan, masalı düzende lokanta/ brasserie olarak hizmet veriyor.
Bu mekanda ayna ve tavan kaplamalarıyla birlikte ele alınan mavi/turkuaz seramik sırt duvarı kaplamaları AKM’nin orijinal seramiklerinin türevleri hissi ile, özel olarak tasarlanıp imal edildi.
Eğrisel formlara sahip modüllerin akışkan bir aradalığı ile tasarlanan üçüncü (orta) bölümde İstanbul’un sokak lezzetleri, kente ve Anadolu’ya has şarküteri lezzetinin ötesinde, görsel zenginlikle sunuluyor.
Biri geniş bir bar olarak servis veren bu eğrisel modüllerin son tezgahının ardında yer alan show mutfağı geleneksel pişirme yöntemlerine uygun altyapısı ve tasarımıyla mekanı özgünleştiriyor.
Orta alanda yer alan eğrisel bar gibi, bu mekandaki masalar, has salondaki özgün şömine gibi, beyaz oniksten imal edildi.
Son alan ise, özellikle Tarihi Yarımada yönünde manzaraya sahip teras ve iç mekanıyla, “has mutfak” menüsü ve beyaz keten masa örtülü sunum içeriğine uygun, zarif ve seçkin bir mekan bir tasarımına sahip; bu mekanda yer alan seramik duvar Bizans ve
Osmanlı dönemlerinde asaleti temsilen sarayda kullanılan bir renk olarak mor tonlarında tercih edildi.
Özelleşebilen esnek masa düzeni, özel kavı, Oniks şömine ile birlikte bu mekana özel kuyruklu bir piyano yer alıyor. Seramik duvarların karşı yönünde ise İstanbul temalı dijital eserler sergileniyor.
Amcazade yalısı iç mekan oranlarından esinlenen, açık boğaz manzaralı teras alanına sahip mekânda, tüm salonlar terasla bağlantılı ve gereğinde iç ve dış alanların birleşebilmesini teminen, teras cephesinde katlanır cam cephe kullanıldı.
Tüm salon zeminlerinde terrazo kullanılıyor; palediyen mozaik döşemeler Boğaza doğru yönlendiriyor.
Özgün olarak tasarlanan duvardaki seramikler, seramik panolar, ahşap tavan, bakır kaplamaların yanısıra cam altı işlemeli aynalar gibi gelenekler işlerin yer aldığı mekanlarda bakır, porselen gibi otantik servis ve pişirme gereçleri mekana özel olarak zanaakatları tarafından imal edildi.
Özgün seramik duvar panellerine atıfla, yarım küre formunda dış kabuğu kuran kırmızı renkte seramikler başta olmak üzere, yeni AKM’de modern yorumlarıyla yer alan tasarımların restorant alanının görsel kimliğine de yansıyor.
Farklılaşan renk ve tonlarda seramik panolar ve optik seramik kaplı duvarlar, ahşap ve bakır kaplamalar, tavanı oluşturan motifler ve bu modüler kullanımlı malzemelerin taşıdığı kubbe esintili, grid aritmetiğine oturan desenler İstanbul ve özelde AKM mimarisinden izler taşıyor.
Hem kültür işletmesine mali destek sağlayacak hem de tüm İstanbulluların bu değerli manzaraya erişimini temin edecek, aynı zamanda da oyundan önce bir ara alan olarak hizmet verecek AKM teras restoran, çağdaş mimarlık örneği ve değerli bir sanat icra yapısının bir parçası olarak, İstanbul’un önemli kültürel değerlerinden olan özgün mutfağını dünyaya açarken bu iddiasını mekansal tasarımıyla da öne çıkaracak, kentlilere olduğu kadar yabancı ziyaretçiler için gözde bir durak ve ‘Dünyaya açılan bir İstanbul lokantası” olacak.