Çin’de Yenilikçi Bir Metro İstasyonu Tasarımı

Çinli mimarlık ofisi ATENO, Wuyuanwan Metro İstasyonu'nu kültürel miras, modern malzemeler ve yenilikçi tasarımla harmanlayarak yeniden kullanıma sundu.

Çin’in Xiamen kentindeki  Wuyuanwan Metro İstasyonu yenileme projesi, özgün bir metro istasyonu tasarımının bir işareti olarak hayata geçirilmiş. 471 m²’lik proje, kentsel ulaşım alanlarının yeniden tanımlanması fikriyle tasarlanmış.

Ofis, metro istasyonunun dokusuna yerel kültür, modern teknoloji ve sanatsal ifadeyi ustalıkla entegre ederek toplu taşıma mimarisine yeni bir bakış açısı sunuyor.

ATENO’nun Wuyuanwan Metro İstasyonu için geliştirdiği vizyon, istasyonun birincil işlevi olan ulaşım  konusunun ötesine geçerek onu dinamik bir kent tiyatrosuna dönüştürüyor. Burada, her yolcunun yolculuğu, şehir hayatının gelgitlerini yansıtan daha büyük bir anlatının parçası haline getirilmiş.

Bu yaklaşımla, istasyonun günün başlangıcı ve bitişi arasında önemli bir bağlantı olma rolünün altı çizilerek kentsel geçişlerin özünü yakalamak amaçlanmış.

Yenilenen istasyon, hareketi kolaylaştırmanın ötesinde, hikayeler ve kültürel diyaloglar için bir tuval görevi görmüş. Minnan bölgesinin kırmızı tuğla yapılarından ilham alan ofis, bu geleneksel unsurları çağdaş bir biçimle yeniden yorumlayarak körfez bölgesinin mirasıyla görsel ve tematik bir bağlantı oluşturmuş. Bu tasarım felsefesiyle, yerel kültür günlük kentsel dokuya dahil edilerek banliyö deneyimi zenginleştirilmiş.

Ofis, geleneksel kırmızı tuğlaların dokusunu ve sıcaklığını taklit etmek için özel olarak formüle edilmiş kırmızı bir ham beton panel kullanmış. Bu seçimle hem bölgenin mimari tarihine bir gönderme yapılmış hem de mekana geçmişle bugünü dengeleyen modern bir estetik katılmış.

İstasyonun tasarımında körfezin akışkanlığını temsil eden karmaşık dalga formlarını oluşturmak için 3D modelleme teknolojisinden yararlanılmış. Bu yenilikçi yaklaşımla, mühendislik ve bütçe kısıtlamaları dahilinde sanatsal ifadeye olanak tanınarak, toplu taşıma alanlarına ilişkin algılara meydan okuyan görsel olarak çarpıcı bir ortam ortaya çıkarılmış.

Sanatçı Su Wu’nun heykellerinin entegrasyonu, istasyonun tasarımına bir iç gözlem katmanı eklemiş. Bu sanat eserleri, kent yaşamının sayısız yüzünü sembolize ederek, yolcuların bireyselliğini ve kolektif kimliğini yansıtmış. Değişen ışık ve perspektifler sayesinde maskelerin yolcuları mekânla kişisel ve yansıtıcı bir şekilde ilişki kurmaya davet edecek şekilde planlanmış.