2. Ödül, Extreme Taste Restaurant Design 2023

2. Ödül, Extreme Taste Restaurant Design 2023

Dilara Sarıkaya'nın Extreme Taste Restaurant Yarışması için hazırladığı proje, ikincilik ödülünü kazandı.

Gazi Üniversitesi Mimarlık Bölümü tasarım atölyelerinden Atölye Düşledüşün öğrencisi Dilara Sarıkaya ARCHIOL tarafından düzenlenen Extreme Taste Restaurant Yarışmasında ikincilik ödülü aldı. Gazi Üniversitesi mimari tasarım atölyesi Atölye DüşleDüşün’ün ”Seç&Yarış” teması kapsamında yapılan projede Prof. Dr. Pınar Dinç Kalaycı (koordinatör), Doç. Dr. Can Güngör, Öğr. Gör. Hamiyet Gökmen Balcı, Öğr. Gör. İnci Shoinia, Öğr. Gör. Marina Temel Andıç ve Arş. Gör. Gizem Özkan Üstün ile birlikte çalışıldı.

Proje Raporu:

Faerie Restaurant

“Faerie”, yemekleri ve dekoruyla konuklarını en sevdikleri fantastik kitapların tuhaf ve yaratıcı dünyalarına taşıyan türünün tek örneği bir restorandır. Restoran, müşterileri her menü öğesinin farklı bir fantastik kitap veya diziden ilham aldığı bir mutfak yolculuğuna çıkarıyor.

Restoran, müşterileri arasında bir topluluk duygusunu teşvik ederek temalı bir yemekte en sevdikleri fantastik romanları tartışmak için bir araya gelen kitap kulüplerine sahip. Buna ek olarak, “Yazar Akşamları” ünlü fantastik yazarları kitap imza günleri ve tartışmalar için bir araya getirerek hayranlara sevdikleri dünyaların yaratıcılarıyla bağlantı kurma şansı veriyor.

Menü, ikonik edebi eserlerden esinlenerek özenle seçilmiş yemeklerden oluşmaktadır. Konuklar, J.R.R.’den ilham alan “Hobbiton Harvest Pie” gibi çeşitli seçenekler arasından seçim yapabilir. Tolkien’in “Hobbit”i, J.K. Rowling’in “Harry Potter”ı ve J.R.R.’den ilham alan “Elf Eklerleri”. Tolkien’in “Yüzüklerin Efendisi”. Her yemek, kitaplarda anlatılan özü ve lezzeti yakalayacak şekilde özenle hazırlanıyor.

Restoran, her şeyi taze tutmak için farklı kitaplardan ve temalardan ilham alan yeni yemekler getiren mevsimlik menüler sunuyor. Bu yaklaşım, düzenli müşterilerin geri dönüp yeni mutfak maceralarını deneyimlemek için nedenleri olmasını sağlamakta.

Edinburgh, İskoçya’nın güneydoğu kıyısında, Kuzey Denizi’ne bakan bir konumda yer almaktadır. Coğrafi konumu muhteşem deniz manzarası sunarken şehrin kendisi de tepeler ve kayalıkların arasında yer almaktadır.

Edinburgh tarihi mimarisiyle ünlüdür. Eski Kent’te Orta Çağ’dan kalma binalar, dar sokaklar ve farklı cephelere sahip apartmanlar bulunur. 18. yüzyılda inşa edilen Yeni Kent, Eski Kent ile tam bir tezat oluşturan Gürcü mimarisiyle karakterize edilmiştir.

Edinburgh, Sir Walter Scott, Robert Burns ve Sir Arthur Conan Doyle gibi ünlü yazarların şehirle bağları olan zengin bir edebiyat tarihine sahiptir.

Şehir, Edinburgh Uluslararası Kitap Festivali de dahil olmak üzere çok sayıda kültürel etkinliğe ve festivale ev sahipliği yapıyor.

Kitap kulüpleri ve edebi etkinlikler aracılığıyla yerel toplulukla etkileşime geçmek sadık bir müşteri tabanını geliştirebilir. Edinburgh’un havaalanı ve tren istasyonları da dahil olmak üzere iyi bağlantılı ulaşım ağı, burayı hem yerel halk hem de turistler için erişilebilir hale getirerek restoranın erişim alanını genişletiyor.

Geleneksel bir cepheden yoksun olan zemin katını tamamen açık bırakma kararı bilinçli bir seçimdi; Faerie’nin çevresinin doğal güzelliğiyle aradığı kusursuz uyuma bir selam niteliğindeydi. Yeşil alanla olan bu engelsiz bağlantı, restoranın gün boyunca nefes almasına ve gelişmesine olanak tanıyarak, onu kucaklayanlar için sürükleyici bir deneyim yaratıyor.

Geleneksel yemek mekanlarının aksine, Faerie’nin zemin katı 7/24 çalışarak şehir yaşamının çeşitli ritimlerine hitap eden bir self-servis deneyimi sunuyor. İster gün doğumunda bir kahve, ister öğlen bir edebiyat kaçamağı, ister mehtaplı bir atıştırmalık olsun, açık zemin kat, müşterilerin kendilerini her saat edebiyatın büyüsüne kaptırabilecekleri sakin bir alan sağlayarak sizi çağırıyor.

Akşam olduğunda, şehir akşam karanlığının yumuşak tonlarını kucaklamaya başlarken, meşale ışıklarının yumuşak ışıltısıyla gizlenen birinci kat ve teras hayat buluyor. Bu kasıtlı geçiş, daha samimi ve büyüleyici bir yemek deneyiminin başlangıcını işaret ediyor; titreyen meşalelerin yarattığı ambiyansa kusursuz bir şekilde uyum sağlayan bir dönüşüm.

Birinci katı ve terası yalnızca akşam toplantıları için ayırma kararı, alacakaranlığın büyülü cazibesine bir selam niteliğindedir. Güneş batarken ve meşaleler sıcak bir ışıltı saçarken, Faerie bir dönüşüme uğrar ve fantastik ile somut olanın birleştiği bir cennete dönüşür. Edebiyat, mutfak sanatı ve akşamın büyüsü bir araya geldiğinde ortaya çıkan atmosferik simyanın bilinçli bir şekilde kucaklanmasıdır.

İster sabah güneşinin okşayan açık zemin katında self-servis brunch’ın tadını çıkarın, ister birinci kat ve terasın meşalelerle aydınlatılmış ortamında bir akşam ziyafetinin tadını çıkarın, Faerie’nin müşterileri geleneksel sınırları aşan bir yolculuğa davet ediliyor. Burada, şafaktan akşam karanlığına geçiş yalnızca saatler süren bir geçiş değil; bu, atmosferin bir dönüşümü, günün her bölümüne bir sihir dokunuşu katan bir ışık ve gölge senfonisi. Faerie sizi edebiyatın sayfaların çevrilmesiyle ortaya çıktığı ve ambiyansın gün ışığının yumuşak ritmiyle değiştiği bir dünyaya adım atmaya davet ediyor.

Etiketler

Bir yanıt yazın