Baran Aslan, İGÜN Kartal Yerleşkesi “Boşlukların Tasarımı” Öğrenci Mimari Fikir Projesi Yarışması için hazırladığı "Set üstü" adlı projesiyle eşdeğer ödül kazandı.
SET ÜSTÜ
Pandemiyle birlikte sosyalleşmenin ve kolektif yaşamın değerini derinden hissettik. Sosyal izolasyon ve fiziksel mesafelenme önlemleri, insanların bir araya gelme ve birlikte vakit geçirme ihtiyaçlarını daha da belirgin hale getirdi. Özellikle yükseköğretim eğitimi içerisinde bulunan öğrenciler için, sosyalleşme ve kolektif yaşam, eğitimin ayrılmaz bir parçasıdır. Üniversiteler, sadece akademik bilgi sağlamakla kalmaz, aynı zamanda öğrencilerin sosyal becerilerini geliştirmeleri, farklı bakış açıları kazanmaları ve yaşam boyu sürecek arkadaşlıklar kurmaları için de bir platform sunar. Pandemi döneminde uzaktan eğitim ve online dersler, öğrencilerin bu önemli ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz kaldı. Yüz yüze iletişimin yerini hiçbir teknolojinin dolduramayacağı, öğrencilerin birlikte ders çalışmak, projeler yapmak, etkinliklere katılmak ve kampüs hayatının bir parçası olmak gibi deneyimlerden mahrum kalmalarıyla daha net anlaşıldı. Bu süreç, eğitimin sadece bilgi aktarımından ibaret olmadığını, sosyal etkileşimlerin, grup çalışmalarının ve kolektif öğrenme deneyimlerinin de en az dersler kadar önemli olduğunu gösterdi. Dolayısıyla, öğrencilerin tam anlamıyla gelişebilmesi için sosyalleşmenin ve kolektif yaşamın yeniden önem kazanması gerektiği bir kez daha ortaya çıktı. Pandeminin ardından, üniversitelerin bu ihtiyacı karşılayacak şekilde düzenlenmesi, kampüs hayatının canlandırılması ve öğrencilerin sosyal etkileşimlerini artıracak ortamların oluşturulması büyük bir önem taşımaktadır.
Set üstü, bu gereksinimler doğrultusunda sosyalleşme ve kolektif ortam sağlayan mekanlar yaratmayı hedeflemektedir. Sosyalleşmenin ne kadar önemli olduğunu söyleyen Set üstü, öğrencilere yönelik, bir araya gelip etkileşimde bulunabilecekleri alanlar oluşturmanın gerekliliğini savunuyor. Bu mekanlar, sadece sosyal etkileşimi teşvik etmekle kalmayıp, aynı zamanda ortak çalışma alanları, etkinlikler ve çeşitli atölyelerle bireylerin kişisel ve akademik gelişimlerine de katkıda bulunacak şekilde olmayı hedefliyor. Set üstü, esnek tasarım anlayışıyla, hem rahatça vakit geçirilebilecek hem de verimli çalışılabilecek mekanlar yaratmayı amaçlıyor.
Proje, ticari ve konut yapıları ile eğitim kurumunu ayıran sınırların, fiziksel ayrımın ötesinde, sosyal ve kültürel bir bağlantı oluşturmayı amaçlamaktadır. Geleneksel sağır duvarlar yerine geçirgen nesneler kullanılarak, hem mahremiyet sağlanmakta hem de görsel ve fiziksel etkileşim teşvik edilmektedir. Bu yaklaşım, eğitim kurumlarının topluma daha açık ve erişilebilir olmasını hedeflerken, aynı zamanda kent dokusuyla uyumlu bir bütünlük oluşturmayı düşünmektedir.
Sonuç olarak, sunulan modüller, alan içerisindeki potansiyel alanları en verimli şekilde değerlendirmeyi amaçlayan, doğayla uyumlu ve kullanıcı odaklı bir tasarım yaklaşımını temsil etmektedir. Peyzaj ögelerinin bol olduğu ağaçlık bölgelerde, çok sayıda modül ile sağlanan bu esnek ve fonksiyonel çözümler, mekanın hem estetik hem de işlevsel değerini artırarak, kullanıcıların çeşitli ihtiyaçlarına cevap vermeyi hedeflemektedir.