Racastan, Hindistan’ın kurak bir çöl bölgesi olan Nokha’da bulunan Narsighar Evi, bölgenin yerel mimari ve kentsel planlama ilkelerini benimsiyor.
Nokha bölgesinde yüzyıllar boyunca inşa edilmiş çoğu konut ve sarayda yüksek sıcaklıklara karşılık olarak çeşitli pasif soğutma yöntemlerine başvurulmuş. Havalandırma ve sıcaklıktan korunmak için avlularda, kalın taş duvarlar ve “jali” pencereler gibi farklı yapı elemanları kullanılmış.
Avlularla döşeli Narsighar Evi, bölgeden çıkarılan kumtaşı kullanılarak inşa edilmiş. İşverenin 4 nesli barındırma ihtiyacına göre tasarlanan ev, avlular ve verandalar ile birlikte 9 yatak odası ve farklı işlevli yaşam alanları sunuyor.
Evdeki her yaşam alanı, delikli taş panellerle çevrelenen dış mekanlara açılıyor. Bu korunaklı mekanlar hem sıcaklık emilimini minimuma indiriyor hem de iç mekanları bölgede sıkça görülen kum fırtınalarından koruyor.
Geleneksel planlama ilkelerine ek olarak yerel Racastan mimarisinin unsurlarına da projede sıkça rastlanıyor. İşlemeli kemerli pencereler, desenli avlu panelleri, taş pergolalar, kakma işleri ve oymacılık gibi geleneksel detaylar, mekanların vurgulanmasını sağlıyor.
Racastan, taş oymacılığı, mermercilik, marangozluk, ayna işçiliği, sıvacılık ve daha birçok alanda uzmanlaşmış Hint zanaatkarların memleketi. Evin tamamı da bu yerel zanaatkârlar tarafından yapılmış ve bu sayede birçok geleneksel tekniğin yeniden canlandırılması sağlanmış.
Ev büyük görünse de, alanın %40’ından fazlası açık avlular, dolaşım alanları ve dış mekan verandalarından oluşuyor. Her bir hacimin bireysel olarak tasarlandığı ifade ediliyor ve ev, bu farklı hacimlerin uyumlu bir kompozisyonu olarak bütünleşiyor.
Araçların yanaştığı giriş verandası, bolca gün ışığı alan bir avluya açılıyor. Bu avlu, ziyaretçiyi eve girmeden önce su yalakları ve bahçelerle çevrili, gölgeli bir taş geçite yönlendiriyor. İç mekanda ise ilk olarak oturma odası ve açık yaşam alanlarının merkezinde bulunan, yukarıdan aydınlatılmış bir giriş lobisi bulunuyor ve devamında büyük bir merkezi avluya açılıyor.
Evin ana avlusu, çevresindeki dolaşım alanları ve üst kattaki pencereler sayesinde doğal olarak havalandırılıyor. Çoğu oda 4 metre yüksekliğindeyken, ana oturma odası 6,5 metre, merkezi avlu 12 metre, kuzey ve güney avluları 8 metre ve dış teraslar 3,6 metre yüksekliğe sahip. Her yaşam alanı korunaklı dış mekanlara açılarak iç ve dış ortam arasında geçişler oluşturuyor ve ısı artışını azaltıyor. Kemerler ve paravanlar aracılığıyla sızan gün ışığı gün boyunca farklı gölge oyunları ve mekanlarda hareket yaratıyor.
Narsighar Evi, pasif soğutma ilkeleri çerçevesinde geleneksel prensipler ve malzemelerle tasarlanmış. İş gücü yakın köylerden sağlanmış, taş malzeme çevreden elde edilmiş ve zanaatkarlar bölgeden seçilmiş. Mermer, ahşap, kireç sıva gibi diğer malzemeler ve mobilyaların tamamı Rajasthan’dan temin edilmiş.
İklime, konuma ve bölgenin mirasına uygun olarak tasarlanan Narsighar Evi ile, Hint geleneksel planlama ilkeleri ve zanaatları yeniden canlandırıldı ve yüzyıllar boyunca dayanarak gelecek nesillere hizmet edecek bir konut modeli yaratılmış.