Eşdeğer Mansiyon, ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması 2023

Eşdeğer Mansiyon, ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması 2023

Kağan Rüstem, Yağmur Ayaydın ve Melike Kıymaz'ın ÇEDBİK Sürdürülebilirlik Fikir Yarışması 2023 için hazırladığı proje, eşdeğer mansiyon ödülünü kazandı.

Proje Raporu:

CONTAINGRAM – R8329

Afet nedeniyle büyük kayıpların oluşmaması için afet tehlike ve risklerin belirlenmesi, önleyici tedbirlerin alınması, risk azaltıcı faaliyetlerin yapılması gerekir. Mekânsal yıkıntıların iyileştirilmesinde ve eksikliğin tamamlanmasında mimarlık önemli bir konumdadır.

Bu proje ile afet sonrası iyileşme aşaması ele alınmıştır. Yaşanan afet sonrası yeniden inşa ve yapılaşma süreci, afetin günlük yaşamı etkilemesinden dolayı belirli bir süre sonra başlar. Proje, bu ana kadar iyileşme çalışmalarının planlı yürütüldüğü dilimi kapsar. Böylece kent, afet zararlarının giderilmesi, toplumsal sürdürülebilirliğin sağlanması ve gelecek afetlere karşın sosyoekonomik açıdan direnç kazanır.

KONSEPT

Tangram; farklı büyüklükteki beş üçgen, bir kare ve bir paralelkenar olan geometrik biçimdeki yedi parçanın bir araya getirilerek çeşitli figür ve formlara dönüşmesine dayalı bir oyundur.

Tangramın ortaya çıkışı bakımından birkaç efsane mevcuttur bunlardan birisi şu şekildedir; Bir keşiş, dünyanın bütün güzelliklerinin kaydedilebilmesi için öğrencisine kare bir porselen, pirinç kâğıdı, fırça ve boyalar verir. Öğrencisi porseleni düşürür ve yedi parçaya ayrılır. Parçaları bir araya getirirken kırılan parçalarla farklı formlar oluşturabileceğini fark eder. Bu yaklaşımla tangram metaforu geliştirilir ve projeye uygulanır.

Depremin bir tür parçalanma olayı olduğu söylenebilir. Yer kabuğu farklı levhaların kenarlarından kırılır ve ayrılır. Somut olarak böyle gerçekleşse de bu kırılmalar yalnızca yer kabuklarında yoktur. Depremler canlı yaşamını derinden etkiler ve yaşamlarında kırılmalara yer açar, sosyal yıkıntılar oluşur. Kırılan bu yaşamlar afet sonrasında öncelikli hale gelen barınma ihtiyacı, gıda lojistiği ve su tedariki, ısınma ihtiyacı, sağlık hizmetleri, atık yönetimi gibi ihtiyaçlar odağında bir araya gelerek artık yeni bir forma dönüşür ve yeni bir anlam kazanır.

CONTAINGRAM VE DEPREM

Türkiye, dünyanın farklı levha sınırlarının kesiştiği ve çarpıştığı bir bölgede yer alan depremlerin sıklıkla yaşandığı bir ülkedir. Türkiye’nin konumu, ülkenin deprem riskini arttırır. Fay hatları üzerinde meydana gelen depremler, somut olarak toprakları ayırır ve dağılmalara neden olurlar. Afetin ardından canlılar bir araya gelme birleşme ve iyileşme amacı taşırlar. Tangram metaforunda da aynı şekilde hedeflenen forma ulaşmak için parçalar farklı şekillerde bir araya gelir, bu da iş birliği ve yaratıcılık gerektirir. Bu benzetme, zorluklarla karşılaşan toplumların dayanabileceklerini, iş birliği ve çözüm odaklılıkla bu yapabileceklerinin gelişmelerini ve sonunda daha sağlam ve birleşik bir şekilde yeniden inşa edebileceklerini vurgular. Hem depremler hem de tangram, bize parçaların doğru bir şekilde bir araya getirilmesiyle başarının mümkün olduğunu hatırlatır. Tangram metaforunda var olan hedef form burada afetle uyumlu olarak mekânsal dirençlilik kazanan kent formudur.

BİRİMLER

Afetle uyumlu kentin oluşturulması bakımından temelde üç birim bulunur; temel yaşam birimi, ek yaşam birimi, ek uyku birimi.

Birimlerin tangram metaforunda olduğu gibi istenen forma kavuşması ve ihtiyaca uygun hale gelmesi için birimlerin birleştirilerek ünitelerin oluşturulması gerekir. Üniteler, ihtiyaca göre temel yaşam birimine eklenen diğer birimlerle oluşturulur. Böylece tangramın bize sunduğu farklı birleşimler sayesinde ihtiyaca uygun olarak birimler birleştirilir, üniteler oluşturulur ve büyütülür. Birleşim çeşitliliği sağlanması hedeflenir.

Konteynır birimlerinin birleştirilmesi zorluğuna şu çözüm önerilir; konteynırın belirli bölgeleri açıklık ve birleşim için ayrılır. Duruma göre konteynırın birleşim bölgesi oluşturulan bu sistem sayesinde birleşim noktası olarak kullanılmayıp açıklık oluşturup geçişi sağlar. Böylece konteynırın dış ortamla arasında kalan yüzeylerde sistematik şekilde cephe açıklığı (doğrama) kurgulamak mümkün hale gelir. Sonuç olarak bütüncül cephe örüntüsü yaratılır ve bağlantılar sorunsuz hale getirilir.

Temel yaşam birimi giriş alanı, depolama alanı, ıslak hacim, mutfak alanı, uyku ünitesine dönüşebilen oturma ve yeme içme alanından oluşur. Bu temel yaşama biriminin kullanıcı sayısı bir-iki kişidir. Bireyin ihtiyaçlarını karşılayabilecek optimum fonksiyondadır. Ek yaşam birimi uyku alanı, çalışma alanı ve depo alanından oluşmaktadır. Çalışma ve depo alanları farklı işlevler kazanabilen çok yönlü alanlardır. Böylece değişen ihtiyaçlara uyum da sağlanır. Çalışma alanı atölye, ofis gibi işlevler üstlenebilirken depo alanı ise daha esnek olup kişisel ihtiyaca göre kiler, teknik aletlerin saklanması, çalışmaların saklanması gibi farklı işlevler üstlenir. Ek yaşam birimi, temel yaşam birimine eklenir ve kullanıcı sayısı üç-dört kişiye ulaşır.

Ek uyku biriminde depo alanı, çalışma alanı ve uyku alanı mevcuttur. Diğer birimlerden farklı olarak depo alanı, çalışma alanı, uyku alanının içine dahildir. İhtiyaca uygun yataklar ranzaya çevrilerek kişi sayısına uygun hale getirilebilir. Ek uyku birimi, ek yaşam birimi eklenmiş temel yaşam birimi birleşime eklenir ve kullanıcı sayısı altı-sekiz kişiye çıkartılır. Daha fazla kullanıcı ihtiyacına yanıt vermesi bakımından ek uyku birimi üniteye daha da eklenebilir formda oluşturulmuştur.

Temel yaşam birimine eklenerek oluşturulan ünitelerde eklenen birim sayısı arttıkça yaşam alanları arttırılır. Her biriminin kendi girişine ve özel yaşam alanına sahip olması, sakinlerin bağımsız bir şekilde yaşamasını sağlar. Böylece insan mahremiyeti ve konfor alanını sağlama potansiyeli arttırılır.

YERLEŞİM KARARLARI

Proje alanı Çanakkale ili merkez ilçesi Barbaros Mahallesi sınırları içerisinde yer almaktadır. Olası bir afet sonrası insan yoğunluğu dolayısıyla alanın oluşturulması şehir merkezine en yakın yerden başlar. Afetin etkilediği bölgenin acil ihtiyaçlarının karşılanması için öncelikle çadırlar, hastane ve depolama alanı kurulur. Alanın çevresindeki Atatürk Caddesi ve Çanakkale-İzmir Asfaltı iki büyük arterdir ve öncelikli yerleştirilen depolama ve hastane alanları lojistik açıdan önemli olması sebebiyle bu iki arterin kesiştiği konumda bulunur.

İnşa sürecine konteynır mahallelerin kurulumuyla devam edilir. Atatürk Caddesi alanı ikiye ayıran ana arterdir. Bu artere paralel bir alle oluşturulmuştur. Bu alle ilk yerleşim yeri olan çadır alanını, konteynır mahalleleri ve sosyal alanları birbirine bağlar. Kişilerin birbiriyle etkileşim içinde olmasını sağlayan alle yerleşimin omurgasıdır. Bu omurga üzerinde yeşil alanlar, çocuk parkı, acil durumlarda ilk yardım için sağlık ocağı ve psikolojik danışma alanı mevcuttur. Omurga üzerinde başlayan etkileşim allenin sosyal donatı alanlarına bağlanmasıyla devam eder. Afet sonrası kişilerin ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri berber-kuaför-terzi gibi ögeleri içeren çarşı, açık pazar, amfi-tiyatro, dini mekan, eğitim ihtiyacını karşılamak için okul ve atölyeler bu alanda mevcuttur. Afetten etkilenen hayvanlar için de yine aynı alanda veteriner yer almaktadır. Sosyal donatıların bulunduğu bu alan aynı zamanda Containgram’ın kontrollü giriş noktasıdır. İtfaiye, ambulans ve güvenlik gibi acil durum hizmetleri, alana kolay erişim sağlanabilmesi için ana girişin tam karşısında konumlandırılmıştır. Bu birimlerle etkileşim içinde olan idari birim de aynı bölgede bulunmaktadır. Helikopter pisti 2 adet olmak üzere hastane ve lojistik deponun yanında her ikisine de hizmet edecektir. Aynı zamanda Containgram’a deniz ulaşımının sağlanması, yardım getirilebilmesi için deniz ile bağlantı kurulmuştur. Afet sonrasında altyapılarda hasar oluşması sebebiyle su temininde sıkıntılar yaşanmaktadır. Afet sonrası suların kullanılamaması, afetzedeler için ciddi bir günlük yaşam zorluğu oluşturmaktadır. Bu nedenle su arıtma tesisi kurulmuştur. Aynı zamanda güneş enerjisi sistemleri ve enerji depoları ile Containgram günlük elektriğini üretmektedir. Bu alanlar idari birimin arkasında bulunup kontrollü erişim sağlanmaktadır.

MALZEME KULLANIMI VE YAPIM YÖNTEMİ

Birim için gerekli tüm elemanlar fabrika ortamında birleşime hazır hale getirilir. Ardından alana nakliyesi sağlanır. Öncelikle zemin yerleşime uygun hale getirilir. Ardından alanda bulunan yapı elemanları vinç yardımıyla inşaat sahasına taşınır. İlk olarak ısıtma sistemi, su tesisatı ve diğer teçhizatları hazır zemin döşeme plağı alana yerleştirilerek birim inşası başlar. Ani su baskınları ve sel gibi felaketlerin önlenmesi amacıyla, döşeme plağı zeminden 64 cm yüksekte beton pabuçlar üzerine oturtularak konumlandırılır. Daha sonra, taşıyıcı kolonlar, beton döşeme plağı üzerine yerleştirilir. Ön yapımlı duvar ızgaraları taşıyıcı kolonlar ve döşeme plağına sabitlenir. Birimlerin birleşim ve açıklık bölgeleri dikkate alınarak cephe panelleri yerleştirilir. Cephe panelleri takılmadan önce yalıtımın sağlanması bakımından duvar ızgarasına taş yünü ısı yalıtımı levhaları yerleştirilir. Duvar ızgarasında yer alan boşluklara çevre ve diğer etmenler doğrultusunda doğrama ve paneller yerleştirilir.

Ahşap çatı kirişleri taşıyıcı sisteme bulonlanarak çatının strüktürü oluşturulur. Daha sonra ön yapımlı su geçirimsiz ahşap çatı panelleri çatı kirişleri üzerine yerleştirilir. Ahşap çatı paneli üzerine su geçirmez membran örtü yerleştirilir ve çatıya metal çubuklarla sabitlenir. Aynı zamanda bu çubuklar sayesinde örtü duruma göre açılıp/kapanabilen çıkarılıp/takılabilen bir fonksiyon kazanır. Böylelikle yarı açık mekân oluşumu sağlanır. Birimler arasında komşuluk ilişkisi geliştirilir. Son adımda çatıya güneş enerjisi panelleri takılarak birim tamamlanır. Tüm bağlantılar yapı işlevini tamamladığında sökülerek taşınabilir bir başka yere yeniden aynı adımlar izlenerek kurulabilir.

Etiketler

Bir yanıt yazın