ARDE Arquitetura+Design, Portekiz'de bulunan mevcut bir yapıyı rehabilite ederek Olaria Municipal isimli çömlekçilik atölyesine dönüştürdü. Eski yapının tarihi dokusunu koruyan proje, el yapımı malzemelerle modern bir tasarım anlayışıyla hayata geçirildi.
Olaria Municipal, Portekiz’in Odemira bölgesinde, son otuz yılda büyük ölçüde dönüşüm geçiren bir bölgede yer alıyor.
Bu yapı, zaman içinde meydana gelen kazı çalışmaları nedeniyle hem yapısal sorunlarla karşı karşıya kalmış hem de çevresiyle olan bağlantısını kaybetmiş.
Özellikle, evi çevreleyen yamacın bir otopark inşası için kaldırılması, binanın izole olmasına ve temel sorunların ortaya çıkmasına yol açmış.
Bu bağlamda önerilen müdahale ve rehabilitasyon projesi, mevcut yapının ana formunu ve işlevini koruyarak, binayı bir çömlekçilik merkezi olarak yeniden yapılandırmayı hedeflemiş.
Bu bağlamda, ARDE Arquitetura+Design tarafından geliştirilen müdahale ve rehabilitasyon önerisi, mevcut binanın mimari bütünlüğünü bozmadan, yapıyı yeni bir çömlekçilik merkezi olarak yeniden işlevlendirmeyi amaçlıyor.
Mevcut yapının rehabilitasyonu sırasında, binanın orijinal karakterine sadık kalınmış, ancak modern teknikler ve işlevler binaya entegre edilmiş.
Çömlekçilik atölyesi, mağaza, mutfak ve tuvalet gibi işlevsel alanlar yapının iç mekanına entegre edilerek, hem yapının tarihi dokusunun korunması hem de çağdaş bir kullanım imkanı sunacak şekilde yeniden düzenlenmiş.
Bu ek yapı, hasarlı duvarı desteklemek amacıyla bir payanda işlevi görmekte olup, el yapımı masif tuğlalar kullanılarak inşa edilmiş.
Bu malzeme seçimi, hem çömlekçiliğin zanaatkarlığını vurgularken hem de yapıya endüstriyel bir karakter kazandırıyor.
Buna ek olarak, çömlekçilik programının gerektirdiği teknik alanların yerleştirilmesi için mevcut yapıya bitişik yeni bir hacim önerilmiş.
Bu ek yapı, hem yapının ihtiyaç duyduğu ek fonksiyonel alanları sağlarken hem de mevcut yapının hasarlı duvarına destek sağlayan bir payanda görevi görüyor. Yeni inşa edilen bu hacim, tamamen el yapımı masif tuğlalardan yapılmış.
Bu yalın tasarım, binanın çevresiyle olan mekansal ilişkisinin daha güçlü bir şekilde kurulmasını sağlarken kullanılan tuğla ve kil malzemeleri sayesinde yapının toprakla olan bağlantısını daha da pekiştiriyor.
Binanın çevresiyle olan etkileşimini güçlendirmek amacıyla, ana girişin bulunduğu bölge de peyzaj düzenlemesine tabi tutulmuş.
Bu kapsamda, yapıya erişimi kolaylaştırmak ve bina ile kasaba arasındaki geçişi daha yumuşak hale getirmek için iki rampa entegre edilmiş.
Bu rampalar, hem işlevsel bir erişim sağlamakta hem de binanın çevresiyle olan görsel ve mekansal bağını güçlendiriyor.
Ayrıca, peyzaj düzenlemesi sayesinde yapı, kasaba ile daha organik ve sürekli bir ilişki kurarak, çevresiyle bütünleşmiş bir mimari tasarım anlayışına kavuşmuş.
Sonuç olarak, Olaria Municipal’in rehabilitasyon ve genişletme projesi, hem yapının tarihsel dokusunu koruyan hem de çağdaş bir kullanım imkanı sunan başarılı bir mimari müdahale örneği olarak öne çıkıyor.