KCAP tarafından tasarlanan proje, Paris'in banliyösü Massy'nin dönüşen kentsel dokusuna uyum sağlayan yeni bir konut kompleksi.
Paris’in güneinde, antrasit ve altın tonlarının birleştiği, dramatik iki metrelik konsollu balkonlar ve çatı katlarıyla tanımlanan Cœur Atlantis, 86 konuttan oluşan yeni bir proje. Jane Jacobs’un 1961 tarihli “sokaktaki gözler” konseptinden esinlenerek tasarlanan avlulu bu yapı, Paris merkeze yalnızca 20 dakikalık hızlı bir tren yolculuğu mesafesinde yer alıyor.
Güney Paris’in yoğun kentsel dönüşüm yaşayan banliyösü Massy’de bulunan bu yeni konut projesi, gelişen bağlamı içinde yoğun ve sağlam bir yerleşim müdahalesi olarak öne çıkıyor. Orly Airport’a stratejik yakınlığı ile bilinen Massy, özellikle tren istasyonunun güneyinde yoğunlaşan hızlı bir büyüme yaşamış. Yeni bina, çarpıcı altın ve antrasit boyalı beton cepheleriyle, çevresindeki kentsel morfolojiyi koruyarak Massy’nin demografik genişlemesine katkıda bulunuyor.
Yaklaşık 6.000 m²’lik bir alana yayılan ve 45-115 m² arasında değişen 86 birimden oluşan bu yapı, Atlantique mahallesinde, tüm konutların gün ışığından maksimum fayda sağlaması için kuzeye 45 derece açılı bir köşe parselde konumlanmış. At nalı biçimindeki yapı, Rue Galvani cephesi hariç, çevresini saran iki metrelik konsollu balkonları ve vektör benzeri altın ve siyah geniş cepheleri ile dikkat çekiyor.
Siyah balkonlar, güneş ışığına göre değişen köşeli gölgeler oluşturarak görsel ritim sağlarken yapıya teatral ve sinematik bir atmosfer katıyor. Binanın sağlamlığını desteklemek için Fransa’da yaygın bir teknik olan yerinde dökme beton yapısal sistem tercih edilmiş. Bu yöntem, yapı derzlerinin azalmasıyla yapısal bütünlüğü güçlendirmekte, hava koşulları ve sismik aktiviteye karşı dayanıklılık kazandırıyor.
Beton yüzeyler, ışık ve gölgelerle kesintisiz ve pürüzsüz bir görsellik sunarak, komşu beyaz binalara incelikli bir kontrast oluşturuyor. Binanın ayırt edici özelliklerinden biri, gözenekli yapısı, çoklu giriş dizileri ve özel bahçelerden ulaşılan avlular sayesinde çevresiyle bütünleşmiş bir yaşam sunuyor. Üst katlardaki balkonlar ve çatı dublekslerine özel teraslar, panoramik manzaralar sunarak sakinlere geniş bir dış mekan deneyimi sağlıyor.
Jane Jacobs’un “sokaktaki gözler” ilkesi ile uyumlu olarak, birden fazla erişim noktası ve doğal gözetim sağlayan alanları sayesinde kentsel canlılık ve sosyal etkileşimi artırıyor. Genç aileler için ideal olan bu yapı, huzurlu ve Paris’e hızlı erişim olanağı sağlayan bir konumda yer alıyor.