3. Ödül, “Odak Ürgüp” Kent Merkezi İçin Fikir Projesi Yarışması

3. Ödül, “Odak Ürgüp” Kent Merkezi İçin Fikir Projesi Yarışması

HET Peyzaj Kentsel Tasarım tarafından “Odak Ürgüp” Kent Merkezi İçin Fikir Projesi Yarışması için tasarlanan proje, üçüncülük ödülü kazandı.

Proje Raporu:

Ürgüp geçmişte bütüncül yaşam tarzı ve sosyal zenginliği ile sürdürülebilir bir yaşamın bütün unsurlarını barındıran bir yerleşimdi. O dönemin zenginliği, doğal kaynakların bolluğu ve vernaküler mimarinin gücü kimlikli bir kentin oluşmasını sağlamıştı. Ancak özellikle de 1970’lerden sonra sürdürülebilir olmayan turizm faaliyetleri, plansız kentleşme ve küreselleşmenin getirdiği neoliberal yaklaşımlarla bütün değerlerini neredeyse turizme feda eden bir yöne doğru ilerledi. Tarım, hayvancılık, adetler, gelenekler hatta değerli geleneksel zanaatlar bile artık kaybolmaya başladığı için bölgede kimliğini korumayı başarmış diğer çekim merkezlerine göre geride kaldı. Bu zedelenme de aslında alanın turist alabilmesini engelledi ve ekonomik olarak insanları ve doğayı zora soktu. Ürgüp’ün bulunduğu coğrafyada yeniden odak haline gelmesinde tarımla ve doğa ile kaybettiği bağlarını yeniden oluşturması kaçınılmazdır.

‘HAYAT’ bu var olma mücadelesinde yeniden ayağa kalkmanın ve canlanmanın temsilidir. Ana avlu ve çevresinde gelişen yapılı çevrenin giderek daha doğallaşan bir peyzajla hemhal olduğu bir kurgudur. Ticari ve sosyal sistemin kalbinin yeniden attığı bu yerde yeşeren hayat, Ürgüp’ün doğusunda yer alan doğal ve tarımsal peyzajın yeniden kentin öncelikleri haline gelmesiyle canlanacak ticaretin yerel halka ve turistlerle geliştiği bir odaktır. Bu odağı daha geniş sistemle buluşturacak yeni bisiklet rotaları, keşif rotaları, Damsa koridorunun alanla bağlanması ile oluşan doğal koridorlar ve sosyal mekanların bütüncül bir sistem haline gelmesi ile Ürgüp’ün ihtiyacı olan kimlikli ve dengeli kalkınmaya kavuşması mümkündür. Bu doğal ve sosyal koridorlar kent merkezinde bütün ilişki ağlarını bağlayan ve birleştiren bir kurguyla hayat bulur.

Tasarım Felsefesi

Ürgüp merkezinin bir dönüşüm yaşayarak sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda geliştirilmesi ve yeni yaşam alanlarına kavuşmasını sağlayan proje, toplumsal değerler ve sürdürülebilirlik gibi meselelerle bağlantılı olarak iki temel felsefeden beslenir:

Yerelcilik (Localism), yerel yaşam biçimlerini, tarihî ve kültürel ögeleri koruyarak tasarım sürecine entegre etmenin bölge halkının kimliğini ve aidiyet duygusunu güçlendirebileceğine inanır. Tasarım sürecinde toplumsal ihtiyaçların, erişilebilirliğin ve sosyal bütünleşmenin ön planda tutulmasının, özgür, kapsayıcı ve sürdürülebilir bir kent ortamı yaratacağını savunur. Ürgüp’ün kendine özgü tarihi yapıları, yerel malzemeleri ve mimari tarzını projeye yön veren unsurlar olarak değerlendirip, bu kapsamda yerel üretimi ve ekonomiyi destekleyen çözümler geliştirmeyi amaçlayan bir kuramsal çerçeve sunar.

Ekolojik Felsefe (Ecophilosophy) doğal çevre ile uyumlu bir yaşam biçimini ve eko-sistem dostu tasarım uygulamalarını gözeten yaklaşımın temelinde bulunur. Bu bağlamda kentsel alanların tasarımında çevreye saygı gösteren ve sürdürülebilir uygulamaları teşvik eden bir anlayışla doğal alanların korunması, yeşil altyapının oluşturulması, enerji verimliliği ve ekosistem hizmetlerinin entegrasyonu gibi unsurlarla, Ürgüp merkezinin çevresel sürdürülebilirliğini artırmada önemli bir çerçeve sunar. Aynı zamanda önerilen kentsel peyzajın kenti çevreleyen eşsiz peyzajın bir parçası haline gelmesini önerir.

Tasarım Kararları

Proje Ürgüp’ün doğal ve kültürel peyzaj unsurlarının şehrin gelecek yüzyıla daha sürdürülebilir şekilde hazır olması açısından vazgeçilmez olduğu kanısıyla, öncelikle şehrin Damsa deresi koridorunun kentin merkezine yakın kısmının doğallaştırılarak kentin rekreatif ihtiyaçlarına cevap veren ve ekosistem hizmetlerini kente kazandıran yeşil bir omurga olmasını öngörür. Damsa’nın ekolojisinin restorasyonu alana pek çok flora ve faunanın geri dönmesi ve ‘Hayat’ın yeniden başlaması demektir. Bu omurgadan yeşil kamalar şeklinde kente sızan bitkisel doku ile yazları çok sıcak ve kurak hissettiren coğrafyanın kentsel ısı adası etkisi düşürülmesi hedeflenmektedir. Ticari alanlarla sosyal alanların birlikte kurgulandığı karma kullanımlı mekanlarla daha canlı bir kamusal hayat oluşturulmak istenmektedir. Yaya ulaşımı ve sirkülasyonunun desteklendiği bir Ürgüp merkezi oluşturulmaya çalışılırken aynı zamanda yerli halk ve turistlerin bir araya gelmesi için platformlar oluşur. Alandaki araç yoğunluğu azaltılıp yeşil doku artırılırken bisikletin ve elektrikli toplu taşıma araçlarının kente entegre edilmesi önerilmektedir.

Bölgenin geleneksel mimari tipolojisinde bina ortası kapalı avlunun hayat olarak adlandırılması hem bölgenin insanlarının yaşam biçimi hem de mekan üretme pratikleri hakkında ipucu vermektedir. Yarışmaya konu olan odak meydanın konsept tasarımı bu tipolojiden ve etrafında gelişen ‘hayattan’ esinlenmiştir. Bu emelde, coğrafyanın yerel topoğrafyasına ve bölgenin antik mekanlarına göndermede bulunarak meydan kamusal mekanının tek düzlemde değil yeraltına inen çok katmanlı bir kurguda çözülmesi önerilmiştir. Bu amaçla var olan meydan kotu seviyesi bir alt kota genişletilerek iki seviyeli bir meydan ilişkisi oluşturulmuştur. Tasarım, meydanın farklı kotlarda gelişen bir ‘hayatlar’ dizisi olmasını öngörmektedir. Meydan, Ürgüp’te sosyo-ekonomik ‘hayat’ın yeniden canlandığı, mimari ve peyzajın farklı kotlarda iç içe çalıştığı bir sistem olarak gelişmektedir.

Meydanın bir kent açıklığı olarak algılanmasını engelleyen niteliksiz yapıların kaldırılmasıyla mevcut durumda fark edilmeyen kot farkı da açığa çıkmıştır. Bu kot farkının önerilen kot ilişkileriyle birleşmesiyle çok katmanlı kesit akışları oluşturulup kademeli bir kentsel meydanlar kurgusu elde edilmiştir. Meydanın yan aksındaki ticari aksı taşıyan yapı sırasının niteliksiz olması nedeniyle kaldırılmasına ama bu ticari aksın korunması gerektiğine karar verilmiştir. Araç yolu, acil durumlarda servis yolu olarak hizmet verecek şekilde yayalaştırılmıştır. Kaldırılan yapının yerine, daha zengin sokak-ticari alan ilişkileri kurgulayan doluluk boşluk dengelerine sahip bir ahşap karkas örüntüsü önerilmiştir. Bu ahşap sıranın içerisine yerleşen dükkanlar, yarı açık oturma alanları, basamaklar, kamusal cepler ve vejetasyon elemanları canlı bir gündelik hayat öngörmektedir. Kış konforunun sağlanması için kapalı ahşap iskeletlerin arasına yerel taş malzemeden duvarlar da girmektedir.

Bu aks kullanıcıları fark ettirmeden aşağı kota bağlanan rampaya yönlendirir. Bu rampa, erişilebilir ve kapsayıcı bir sirkülasyon sağlamasının yanı sıra mekansallaşarak yeşil alanlar ve işlevler üretir, böylece kullanıcılara kamusal alandaki kot zenginliğini deneyimletmiş olur. Rampanın indiği nokta da bir dükkan sırasına açılmaktadır. Proje mevcutta var olana göre daha girift bir kamusal alan-ticari alan ilişkisi öngörür. Bu yüzden ticari alanlar meydanın üç yanını sarmış binalara sıralanmış şekilde değil, kamusal mekanda dağınık ve farklı kotlarda bulunmaktadır, böylece bölge için daha zengin bir gündelik ticari yaşam öngörülmüştür. Meydanın farklı noktalarından alt kotla sürekli görsel ve fiziksel ilişkiler kurulur, farklı dikey sirkülasyon elemanları servis verir.
İki kotta çalışan meydan Ürgüp coğrafyasının iklimsel özellikleri gereği yazın kuru sıcaktan, kışında sert hava koşullarından kullanıcıları korumak ve meydanın canlılığını yıl boyu mümkün kılmak üzere doğal taş materyallerle, yörenin mimari unsurlarının günümüz modern dili ile sert peyzaja aktarıldığı bir alandır. Bu alanda kot bağlantılarını sağlayan basamaklar ve rampalara entegre çalışan bitki dokusunda bozkır coğrafyasının otsu türleri ve narin yapılı kurakçıl peyzaj bitkileri peyzajı sürdürülebilir ve kimlikli hale getirmektedir. Projede ateş çukuru, çeşme, bacalar gibi pek çok vernaküler unsurun ticari bir fonksiyonda, kamusal alanda geleceğin nesilleri ile buluşması sağlanmıştır. Esnek bir programla sınırsız aktiviteye fırsat veren alanın iklimlendirmesi için ağaçlara ihtiyaç vardır, bu sebeple gerekli toprak kalınlığı mimari kesitlerde alt kattaki işlevsel mekanların çatı bahçeleri olacak şekilde sağlanmıştır. Meydan sergilere, toplu kutlamalara ve büyük turist guruplarının ziyaretine konforlu bir şekilde cevap verebilmek adına cadde kotunda optimum seviyede boşlukları içerir.

Meydan üst kotu, alt kotla ilişki kuracak şekilde çok sayıda galeri boşluğuna sahiptir. Bu boşluklar mekanda ‘hayatları’ oluşturmaktadır. Bu açıklıklar hem mekanlar arası bağlantıyı sağlar, hem de tasarımın atmosferini yönlendiren mağaramsı karakterin inşasını mümkün kılar. Meydanın üst kotu daha serbest programlara sahip bir kentsel meydan görevi görürken alt kot daha tanımlı program zonlarına sahiptir. Bölgenin kış şartları için de korunaklı bir mekan sağlayan tasarımda yerel el işleri atölyeleri, ticari birimler, satış hacimleri, dükkanlar, serbest sergi alanları, oturma alanları, kafe, ateş çukuru, esnek sahne gibi çok çeşitli işlevler bulunur. Bölgenin zengin kamusal yaşamına ev sahipliği yapabilecek bir mekansal zenginlik hem işlevsel hem de kot ilişkileri açısından kurgulanmıştır.

Projede Kapadokya coğrafyasının milyonlarca yıldır rüzgar ve su yoluyla aşınan tüf taşları mimari ve peyzaj arasındaki geçişleri yapan abiyotik bir unsur olarak dahil edilmiştir. Bu materyal yöredeki kum taşları ile kent mobilyaları veya ortamı tanımlayıcı ve doğallaştırıcı unsurlar olarak bitkisel elemanlar içinden veya doğal taş zeminlerden mekanın kullanıcılarına milyonlarca yıldır evrim geçiren bu alanın hikayesini sunmaktadır. Döşemelerde kullanılan mermerlerin doğal kesimli ve dokulu dili mekanın insan ölçeğindeki algısını kuvvetlendiren bir altlık oluşturmaktadır.
Yarışmada etkileşim alanı olarak tanımlanan alanın içerisinde bulunan yapıların büyük bir kısmı korunarak cephe iyileştirmeleri önerilmiştir. Odak meydanın dönüşümünü öngören avlu tipolojisi diğer avluların da farklı biçimlerde dönüşmesini sağlamıştır. Belediye binasıyla karşılıklı olarak yer alan bloğun avlusu, dinlenme ve eğitim amaçlı bir sahneyi barındıran bir yeşil amfi olarak kurgulanmıştır. Bu alanın mevcut dükkan kotunda önerilen açık hava kafe ve restoranlarında Ürgüp mutfağının tanıtılması önerilmiştir. Aynı şekilde bu yapının gastronomi koridoru olarak adlandırılan batı cephesi de yeşil bir bantla tanımlanmıştır.

Etkileşim alanının güney doğu köşesindeki niteliksiz yapılar tamamen kaldırılarak buraya bir yeraltı otoparkı önerilmiştir. Bu alan cadde seviyesinde farklı kotlarda dükkanlar ve çatı bahçeleri şeklinde çalışırken bu katlı bahçeler otoparkın kesitte meydan kotuna açılmasını da sağlar. Kaldırılan yapılardaki ticari hacimler açık alan etkinlik çayırı ve oturma alanlarının da önerildiği yapısal ve bitkisel peyzajın entegre çalıştığı bir sistemde yeniden kurgulanmıştır.

Etiketler

Bir yanıt yazın