Mimari Açıklama Raporu
Tarihsel Bağlam ve Teknoloji
İslam dinindeki ibadet mekanının tarihsel gelişimi göz önüne alındığında günümüzde üretilen modern yapıların sembolik anlam, mekansal kalite ve estetik form arayışlarında inovatif çözümler sunamadığı göze çarpmaktadır. Cami tipolojisinin tarihsel örnekleri incelendiğinde ağırlıklı olarak simetriyle kurgulanan ve programıyla adeta özdeşleşmiş kubbe, minare ve mukarnas gibi geometrik tasarım elemanlarına yaygın olarak rastlanmaktadır. Bunlara ek olarak İslam mimarisi doku, süsleme ve hat sanatı gibi inovasyona açık birçok kavram da sunmaktadır. Bu kavramların günümüzde kapsamlı bir şekilde analiz edilmesi ve yeni teknolojilerle kurgulanmış tasarım araçları geliştirilerek yorumlanması mümkündür. Bu bağlamda toplumsal, geleneksel ve tinsel ağırlığı bulunan ibadet programının teknolojik olarak tekrardan yorumlanabilmesi, geçmiş ve gelecekle mimari bir bağ oluşturabilmesi için tarihsel yaklaşımları oluşturan prensiplerin dijital araçlar kullanılarak tekrar ele alınması projenin ana yönelimini tariflemektedir.
Dijital Teknolojiler
Günümüzde mimari alanda teknolojik gelişmeler yeni formlar tasarlanmasını ve üretilmesini sağlayan bir çok dijital araç sunmaktadır. Bunlar arasında en güncel olanları parametrik tasarım ve dijital fabrikasyon araçlarıdır. Bu araçlarla dinamik olarak kurgulanan tasarım sistemleri belirli geometrik kural ve rakamsal değişkenlerle çalıştırılmakta ve varyasyonlar üzerinden farklı sonuçlar üretilebilmektedir. Özellikle kendini tekrara dayanan ve simetri bazlı çalışan yeni geometrik formların üretilebilmesi için bu araçlar inovatif bir tasarım platformu sunmaktadır. Önerilen projede dijital araçlarla geliştirilen, parametrik bir strüktür sistemi tariflenmiş ve modülasyona dayanan prefabrik bir üretim biçimi düşünülmüştür. Bu geometrik sistem günümüzde yaygınlaşmaya başlayan, hafif çelik strüktürler ve dijital fabrikasyon yöntemleriyle üretilebilecek prekast kaplama elemanlarıyla tariflenmektedir. Bu açıdan bakıldığında önerilen proje bir prototiptir ve kurgusunda farklı arazilere, iklim koşullarına, sosyal hayatlara ve programatik varyasyonlara uyum sağlayabilecek bir tasarım dili barındırmaktadır.
Odak Noktası
Projede camiden beklenen sembolik anlam ve mekan etkisi simetri üzerinden kurgulanmış ve dijital araçlar kullanılarak strüktürel ve formel olarak tekrardan yorumlanmıştır. Özellikle tarihsel yapılardaki payanda, kubbe, tonoz ve revak gibi elemanlar bütüncül bir tasarım dili geliştirebilmek için soyutlanmış ve birbirleriyle akışkan, varyasyonlara dayalı ve farklı programlara uyarlanabilir bir yöntemle ele alınmıştır. Bu yaklaşımla tek bir merkezden dağılan kompozit strüktürel elemanlar, tariflenen programları parçalanarak sarmakta ve birbirlerine aksiyel olarak bağlanmaktadır. Bu yapılar arasında ibadet mekanı tekil bir kubbe altında ana kurgunun merkezini tariflenmekte ve diğer yapıların (minare, şadırvan, çardak) yerleştiği ikincil merkezlerle dış mekanlar tanımlanmaktadır. Projenin esas amacı camiyi, toplumun gelenek ve değerlerine duyarlı bir odak noktası olarak tanımlamakla kalmayıp, aynı zamanda etrafında barındırdığı kentsel mekanlarla (avlu, meydan) farklı sosyal aktivitelerin yaşayabileceği bir tipoloji olarak tasarlamaktır.
Şekil 1. Genel arazi yaklaşımı. Solda cami kütlesinin arazideki merkezi konumu ve ana akslar. Sağda, arazi parselinin bölümlenmesi.
Program ve Kurgu
Projede cami arazi parseline kıble aksına göre yerleşmekte ve topoğrafyada oluşan kot farkını programatik olarak iki katmana ayırarak kendi içerisinde bağlamaktadır (Şekil 1). Zemin katta cami avlusuyla ve arazide kısmen özelleşen dış mekanlarla ilişkilendirilen programlar – lojman, teknik hacimler, kuran kursu, abdesthane, ve destek birimler – dükkanlar ve rekreatif kahvehane bulunmaktadır. Bunlar arasında lojman, arazinin doğusunda özel bir avluya bakacak şekilde konumlandırılmış ve mahremiyet kazanması için kentsel mekanlardan ayrıştırılmıştır. İmamın camiye ulaşımı iki farklı kotta cami planını saran açık bir veranda ve kıble aksına paralel olarak konumlandırılmış düşey merdivenle sağlanmıştır. Bu veranda aynı zamanda caminin tüm dış mekanları birbirine bağlayarak akışkan bir dış mekan sirkülasyonu tariflemekte ve İslam mimarisinde sosyal önemi bulunan revak’ı modern bir dilde yorumlamaktadır.
Şekil 2. Genel sirkülasyon ve kütle dağılımı.
İbadet Sirkülasyonu
İbadet mekanına bay-bayan ulaşımları birbirinden bağımsız olarak kurgulanmıştır. Bunlar arasında kadınlar mahfiline ulaşım cami ana giriş aksının doğusundan alt kota rampayla bağlanmış ve ana girişten ayrılmıştır (Şekil 2). İbadet için gelen kadınlar, öncelikle alt kottaki kadınlar abdesthanesine ulaşmakta, buradan üst kattaki kadınlar mahfiline merdiven ve asansörle bağlanmaktadırlar. Kadınlar mahfili cami içerisinde dekoratif paravan yüzeylerle ayrıştırılmış ve ana ibadet mekanından görsel olarak mahremiyeti sağlanmıştır. Buna karşılık camiye ibadet için gelen erkekler, abdesthaneye cami avlusundan ulaşmaktadırlar. Bu kotta şadırvan ayrı bir kütlede avlu, giriş ve havuzlarla ilişkilendirilmiştir. Abdesthaneden cami kotuna ulaşım minarede bulunan spiral merdivenle ve ana giriş rampasıyla sağlanmıştır.
İbadet Mekanı
İbadet mekanı tekil yapısından ötürü radyal simetrik olarak kurgulanmıştır. Kıble aksında bulunan cami girişi, bir tarafında kadınlar mahfiline ulaşımı sağlayan asansör ve merdivenle, diğer tarafta ise ayakkabılık ve cami görevli odasıyla tanımlanmıştır. Girişin asma kat altında kalan bu kısmı son cemaat mahali olarak tariflenmiştir. Cami ibadet mekanında bulunan mihrap ve minber aynı kütlede çözülmüştür ve kıble aksına oturmaktadır. Piramidal bir yapıda kurgulanan kütlede, alt kotta mukarnaslı bir yarıkla tariflenen mihrap, üst kotta ise iki taraftan merdivenle çıkılabilen bir minber bulunmaktadır.
Minare
Minare cami morfolojisindeki tarihsel, simgesel ve işlevsel durumundan dolayı hafif ve geçirgen bir strüktür olarak yorumlanmış ve cami avlusunu bir çekim noktası olarak oluşturmak üzere giriş aksının batısına yerleştirilmiştir. Minare oluşturulan filotaksi bazlı, radyal simetrik diliyle hem avluya mekansal bir kalite katması hem de cami giriş kotu ve avluyu birbirine merdivenle bağlamasıyla işlevsel bir görev de üstlenmiştir. Bunun yanında simgesel önemi olan hilal minarenin uç noktasına yerleştirilmiş, ezan için entegre bir ses sistemi minarenin tepesinde düşünülmüştür.
Cami Avlusu
Cami avlusu, şadırvan, ticari birimler, kuran kursu ve minareyle tariflenen ve ortasında tek bir çınar ağacının yer aldığı sosyal bir mekan olarak düşünülmüştür. Destek ticari birimler cami avlusuna bakan küçük dükkanlar halinde organize edilmiş ve bu aks küçük bir rekreatif kahvehaneyle sonlandırılmıştır. Bu mekan aynı zamanda cami avlusunu ve üst kotta yer alan cami meydanını birbirine bir merdivenle bağlamaktadır.
Cami Meydanı
Cami meydanı kıble aksına yöneliminden dolayı farklı programları karşılayabilecek kentsel bir peyzaj olarak düşünülmüştür. Açık otopark bağlantısının yanı sıra arazinin kuzey ve güney taraflarından rampayla erişilebilen meydan, pazar yeri, düğün, kandiller, kutlamalar ve çeşitli mahalle etkinlikleri ve buluşmaları için serbest bir mekan olarak ayrılmıştır. Meydanla cami avlusunu ayıran kütle ise sosyal aktivitelerin geçici olarak barınması için yarı açık bir çardak olarak bırakılmıştır. Bunun yanı sıra, meydanın kıble aksında cenaze namazlarının kılınabileceği bir alan musalla taşı ve havuzla tanımlanmıştır.
Morfoloji ve Yerçekimi
Tarihsel ve kuramsal olarak değerlendirildiğinde cami morfolojisi formunu yerçekimine göre kurgulayan birbirini kademeler halinde destekleyen ve takip eden payanda, kubbe, tonoz ve kolonlarla tariflenmektedir. Bu açıdan bakıldığında cami formunu oluşturmak için iki farklı yaklaşım düşünülebilir (Şekil 3). Bunlardan ilki tarihsel örneklerde bulunan stereotomik – yığma yapı tekniğidir. Bu sistemle, yüzyıllardır ayakta kalabilen ağır ve kapalı yapılar ortaya çıkmakta, ancak oluşturulan kalın duvarların içleri yine tonozlu boşluklarla açılarak iç mekana doğal ışık sağlanabilmektedir. Bu yapı dilinin aksine önerilen projede tektonik bir tasarım dili geliştirilmiş ve yerçekimi dağılımına göre strüktürel elemanlar inceltilerek cami formunun hafifletilmesi amaçlanmıştır. Bu açıdan bakıldığında yapım dili, morfolojik olarak tarihsel strüktür ve simetri prensipleriyle paralellik içermektedir. Kubbe, tonoz ve kolon gibi strüktürel elemanlar bütüncül bir şekilde ele alınarak yerçekimine karşı mukavemeti tarifleyen yük dağılım hareketlerini estetize etmektedir.
Şekil 3. Streotomik ve tektonik yapı kıyaslaması. Solda yığma yapı sistem diyagramı, sağda projede kullanılan tektonik strüktür ve yerçekimine dayalı kuvvet dağılımları.
Prefabrik Üretim ve İnovasyon
Önerilen projede inovasyon anlamında hızlı üretim ve sürdürülebilirlik sağlayacak perfabrik bir tasarım dili geliştirilmiştir. Bu sisteme göre her bir radyal form, kendisini tekrarlayan modüller halinde üretilecektir. Genel strüktürel prensip, betonarme temeller üzerinde yükselen çelik strüktür ve bunlara giydirilen prefabrik kaplama panellerdir. Her bir panel düz çokgen formları içermekte ve dijital fabrikasyon yöntemleri kullanılarak özel olarak hazırlanan kalıplarda standardize olarak çoğaltılabilecektir. Bu sistem sayesinde farklı malzeme, iklim koşulları, renk ve doku kullanımına göre paneller özelleştirilebilecek ve hızlı bir sürede cami konstrüksiyonunu tamamlamak mümkün olacaktır. Ayrıca tasarlanacak parametrik araçlarla benzer strüktürel sistemlerin farklı arazi, parsel ve programlarda tekrarlanması mümkündür. Böylelikle cami üretimine inovatif bir çözüm getirilerek, önceden tamamlanan parça ve birimlerle caminin kısa sürede tamamlanması ve varyasyona açık bir tasarım dili oluşturulması düşünülmüştür.
Enerji Kullanımı
Caminin günlük kullanımında enerji tasarrufu sağlanması için arazinin bulunduğu karasal ve sıcak iklim koşulları göz önüne alınarak doğal ışık ve havalandırma sağlanmıştır. Özellikle önerilen çift cidarlı cami planı geçirgen bir revak oluşturarak iklimsel koşullara karşı tampon bir bölge tariflemekte, doğal havanın serbest bir biçimde hareket etmesini sağlayarak kurak koşullarda ferah dış mekanlar yaratmayı hedeflemektedir. Bunu desteklemek için dış mekanda önerilen korkuluk ve güneş kırıcı elemanlar perfore metal malzemelerden üretilmiş ve geçirgen dokularıyla hem estetik hem de fonksiyonel elemanlar olarak tasarlanmıştır. Bu sistemler güneş ışığını ibadet mekanına kontrollü olarak dahil etmekte ve aynı zamanda ısınan sıcak havanın doğal olarak tavan pencerelerinden tahliye edilmesini sağlayarak doğal bir hava sirkülasyonu oluşturmaktadır. Bunlara ek olarak tüm kapalı mekanlar için yerden ısıtma sistemi düşünülmüştür. Peyzajda bulunan süs havuzlarının da arazideki bitki ve ağaçların damla yöntemiyle sulamasında kullanılması öngörülmüştür.
Simetri ve Geometri
İslam mimarisindeki yapıların tarihsel gelişimi incelendiğinde, ağırlıklı olarak simetri ve parçalı geometri kullanımına rastlanılmaktadır. Farklı ölçek ve malzemelerle üretilen mekansal elemanlar (strüktür, mekansal elemanlar, süslemeler, mobilyalar…vs.) tekrarlanabilir formlarla ve estetik geometrik örüntülerle tasarlanmakta, dekoratif özelliği olan bezemelerde çok köşeli ve çizgisel elemanlara yer verilmektedir. Bunların yanı sıra mukarnas gibi kendini tekrar edebilen formlar estetik etkileri ve tekrarlanabilir üretimlerinden dolayı kubbe, yarı kubbe, söve ve taç kapıların detaylandırılması ve estetize edilmesinde tercih edilmektedir. Strüktürde, modüler ve tekil mekan algısını yaratan ve radyal simetriyle çalışabilen kubbe ve tonozlu yapılara yaygın olarak rastlanmaktadır.
Radyal Simetri
Projenin geliştirilmesinde simetri bazlı ve büyümeyi tarifleyen organik formlar analiz edilmiş ve geometrik olarak soyutlanarak farklı programatik elemanların mekansal ihtiyaçlarına cevap verebilecek şekilde kurgulanmıştır. Doğada bulunan birçok bitkisel formda rastlanan radyal simetri tek merkezde bağlanan farklı kolların yarattığı oranlar ve denge üzerine kuruludur. Bu kuraldan doğan filotaksi kavramı bitkilerde spiral yönelimler yaramakta ve parça ve bütün arasında ritmik bir hareket tariflemektedir. Bu bakış açısıyla genel tasarım yaklaşımı tekil bir merkezden dağılan, parçalanarak büyüyen ve farklı kollar arasında strüktürel bağlar oluşturan formları ele almıştır. Projede programmatik merkezleri tarifleyen ibadet mekanı, şadırvan, minare ve destek birimleri içeren çardak gibi formlar radyal simetri üzerinden tekrar yorumlanarak, tekrarlanabilir birimlerle tariflenmiş ve birbiriyle geometrik olarak ilişkilendirilmiştir. Bu yaklaşımda doğadaki büyüme kavramından yola çıkarak tek bir merkezden çıkan ve parçalanarak büyüyen geometrik elemanlar tariflenmiş ve farklı mekansal parametrelere göre varyasyonları üretilmiştir (Şekil 4). Bu sayede oluşturulan çok köşeli plan oturumları farklı birimlerin birbirine bağlanmasına ve akışkan bir strüktürel dil ve sirkülasyon ağının oluşmasını sağlamıştır.
Şekil 4. Radyal simetriyle kurgulanan paramerik strüktür varyasyonları
Süslemeler
Caminin genel formel dilini oluşturan geometrik yaklaşım aynı zamanda farklı detayların ve mekansal deneyimlerin üretilmesi için diğer tasarım elemanlarına da entegre edilmiştir. Özellikle caminin iç mekanında ibadet atmosferini tariflemek ve ışıkla tinsel bir algı yaratabilmek için birçok süsleme, hat sanatı ve dekoratif elemana yer verilmiştir. Caminin merkezinde radyal simetrisini tarifleyen mukarnas bazlı bir avize ve halı deseni düşünülmüştür. İbadet mekanını taçlandıran mukarnas avize, parametrik olarak tasarlanabilen düz metal panellerle ve katmanlı aydınlatma elemanlarıyla tariflenmiştir. Halı deseni ise caminin simetri merkezini ve namaz saflarını belirten sade çizgilerle tasarlanmıştır. Bunlara ek olarak caminin radyal simetriyi takip eden iç yüzeylerinde hat sanatına ait dekoratif elemanları barındırabilecek süsleme elemanları yerleştirilmiştir. Oniki strüktürel paydadan oluşan ibadet mekanında Allah’ın isimlerinden onikisini anlatan simetrik hat yazısına, kıbleye bakan iki adet iç duvarda ise “Ankebut 45” (ayet) ve “Tevekkeltü Allah” yazılarına yer verilmiştir.