Katılımcı (1. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

Etimolojik olarak cami kelimesi ”İslam dini ibadethanesi ” anlamını taşırken, dilimizde de telaffuz olarak yerleşmiş olan Arapça kökenli camii kelimesi ”ümmeti toplayan bina” anlamı taşımaktadır. Cami, camii, cemaat, cem etmek, Cuma… Bütün bu kelimelerin isim ve eylem halinin içinde eritildiği potadır cami yapısı. Varlığın dinamik yapısını anlamları itibariyle bünyesinde barındırması beklenen bu yapı, transandantal olarak sırat – ı müstakim üzere, tefritten ve ifrattan uzak; Allah’ın emirleri olan Kuran-ı Kerim ve tatbikçisi peygamberin sünneti ışığında, güzel dünya tasavvuru doğrultusunda olmalıdır. Proje, bu minvalde çözümler üretme derdi güderek oluşmuştur.

Bugün bile hala oluşumunu genellikle Selçuklu ve Osmanlı döneminden referans alan bu yapı türü, tarihsel süreç boyunca 18. yüzyıl itibariyle tasarlayıcıları ve kullanıcılarının asli ruhunu kaybetmesiyle gelişimini sekteye uğratmıştır. Aksi yönde günümüze kadar sayılı örnekler dışında özgün ürün verilememiştir. Çok daha fazlaca referans gösterilen Mimar Sinan kendi döneminde diğer kültürlerin arkitektonik öğelerini yapısal olarak inceleyip, o asli ruh potasında eriterek cami yapısında vücut buldurmuştur. Bu haliyle de döneminin çağdaşı olarak geçmişle gelecek arasında köprü olacak yapılarıyla o an için doğru çözümler oluşturmak derdiyle denemeler yapıp, gelişimini hep sürdürmüştür.

Rönesans döneminde olduğu gibi Batı sanatlarının özneyi seyirci pozisyonuna indirgeyen dünyasının özentilik hastalığı ve Cumhuriyetle birlikte ideolojinin dikte ettiği, yok saydığı konu olmuştur cami. Tarihsel süreç içerisinde kültür dünyamızın içtimai hayat içerisinde kesintiye uğraması – uğratılması ile birlikte geçmişin, çok daha Sinan’ın yapılarının kötü taklidi, kubbe, minare, tonoz – kemer gibi… yapısal birimlerin tabulaştırılması gibi faktörler cami tipolojisini, yapısını bütüncül olarak putlaştırmış, farkında olunmaksızın da gizli putperest zihniyete devşirmiştir. Projenin çıkış noktası, İslami değerlerin aşkınsal birimleri çerçevesinde günümüzün çağdaş yapı teknolojileri ve malzemeleriyle bağımsız tektonikler oluşturarak, eklemlenebilir kitle kolektivitelerini topoğrafyaya özgü harmanlayıp işlevsel bir yapı oluşturmaktır. Buradan yola çıkarak proje kendi içindeki birimleri , peyzaj düzenlemesi, temsiliyeti ve çevreyle olan ilişkisini kurmaya çalışan makro düzlemin niş alanı olmuştur.

Proje alanı için farazi olarak belirlenen Güneydoğu Bölgesi içerisinde Mardin bölgesi özelinde, yöre halkı tarafından Eski Mardin olarak tanımlanan bölgede, eğimli arazi üzerinde Mezopotamya Ovası’na yönlenmiş topoğrafyada dantela gibi örülmüş, birbirine saygılı, insan ölçeğinde, kitle kolektivitesini bütüncül olarak sağlamış o kadim topraklar üzerinde kent içi bir alan olarak düşünülmüştür. Bütünden parçaya çift yönlü uyumlu olan bu cümbüş içerisinde aynı kontrastın bir elemanı niteliğinde düşünülüp, çevredeki yapısal kodlar referans alınmıştır.

Proje eğimli arazi üzerinde konumlanmış olup, kitlelerin yerleşimi ana kullanım alanı olan cami ibadet alanına yönlenim üzerine tasarlanmıştır. Proje 3 ana yapıdan oluşmakta. Cami yapısı, görevli lojmanı – servis birimleri kitlesi ve minare yapısı. Ana arter olarak doğu-batı aksında, ara arter olarak da kuzey yönündeki aksta araç-yaya trafiği ağırlıkta olup, üst kotlardaki rekreasyon alanlarının kullanıcıları, komşu çarşı ve kültür yapılarının kullanıcıları ve diğer yan arterlerin kullanıcıları sirkülatif çevreyi oluşturmaktadır. Ana yapı olan cami kütlesi sirkülasyonun yoğun olduğu doğu-batı aksına paralel, kıble yönünde konumlanmıştır. Kıble yönüne ithafen sırat-ı müstakim hattı ismiyle soyutlama kavramı oluşturulmuştur. Bu hatta yönelimi sağlamak ana amaçtır. Bu doğrultuda yönlenimler yapılarak cami ibadet aksına ulaşım sağlanmaktadır.

Cami yapısına ulaşım kavşak noktalardaki primitif blok kütleleri arasından olmaktadır. Bu blok kütleler cami yapısına doğru yönelip, yatayda geniş açıklıklı olup daralarak cami yapısındaki kitleye doğru boğumlanıp, ufki bir perspektif katarak davetkar bir çekim oluşturmak istenmiştir. Cami yapısına giriş yapılan her noktada kullanıcıyı dingin, hareketli su öğeleri karşılamaktadır. Bu su öğeleri Kasımiye Medresesi gibi Mardin bölgesindeki kimi münzevi yapıların avlularındaki doğum-yaşam-ölüm-sonsuzluk soyutlamalarına gönderme olarak yapılmış, sirkülasyon hattı üzerindeki anlık bekleme noktalarıdır. Cami yapısı ihtiyaç programındaki birimlerin her biri bağımsız tektonik olarak değerlendirilip kitle kolektivitesini oluşturacak şekilde birbirine eklemlenen ve iç-dış birliği sağlayacak öğeler olarak değerlendirilmiştir. Bu doğrultuda mekanlar arası ilişki kurulmuştur. Ana kütle olan cami yapısı sırat-ı müstakim hattına doğru plan düzleminde yatay olarak, düşeyde de hacim olarak asimetrik yönelerek, kullanıcının imama ve mihrab duvarına odaklanması sağlanıp, huşu içinde namaza yönlenmesi amaç edinilmiştir. Tüm bu kitle kolektivitesi topoğrafyanın verileriyle örtüşen, şehrin bütüncül tezyiniliğini mikro ölçekte sağlarcasına, sırat-ı müstakim hattı istikametinde yatay-düşey dinamizm sağlanarak tevazu ve yücelik hisleri uyandırılmak istenmiştir.

Ana kütleye kuzey cephesinden, asma katın konsol yaptığı sağır cepheden girilmektedir. Bu konsol katman farklı ölçülerdeki duvar yüzeylerin üzerinde durmaktadır. Bu duvarlar düşey taşıyıcıları gizleyip, arta kalan kısımlarda ayakkabılık nişleri olarak içe bakmaktadır. Bu kısım revak yapısı oluşturarak cami alanına çekim oluşturmuş olup, son cemaat yeri olarak düzenlenen alan için de üst örtü işlevini görmektedir.

Son cemaat yerinde; cami girişinde sağlı sollu ve farklı ölçülerdeki yüzey alanlarında ayakkabılık nişleri bulunmaktadır. Kitlelerin asimetrik olarak kıbleye yönelip, mihrap ve imama yönlenme yapmasıyla İslam halkasının ebediyyen dinamik sürecini ve asimetrik olarak sırat-ı müstakim hattı üzere büyümesinin, o kolektiviteyi o şekilde sürdürmesinin soyutlaması yapılmıştır. Kuzey cephesinin aksine iç mekanda yanal duvarların kıbleye doğru paralel – asimetrik daralması iki yüzey arası üst örtü hattına kadar niş alanlar oluşturmaktadır. Bu yüzeyler pasif iklimlendirme, kütüphane tefrişatı için nişler oluşturduğu gibi, dış kısmındaki delikli örüntü kapamasıyla birlikte iç mekanda doğal ışığın huzmesinin yansımaları ve gölgelendirmesiyle beraber dinamik tezyini bir aydınlık sağlamaktadır.

Caminin ana girişinin sağ ve sol kısımlarında erkek wc ve abdesthane çözümleri yapılmıştır. Bu hacimler kapalı ve yarı açık olması ve gizlenmeleriyle de hem mahremiyeti sağlamakta, hem de görünürlüğünü artırmaktadır. Sağ kısımdaki wc hacminin bitişiğinde ,toprağa gömülü alan mekanik ve elektrik odaları için ayrılan , girişi gizlenmiş olan teknik hacimler bulunmaktadır.

Caminin mihrap duvarı şeffaf beton duvar olarak tasarlanmış olup , mihrap önü dış mekan tarafında boşaltılmış olup buraya kondurulan yörenin coğrafi özelliğine uyum sağlayan zeytin ağacının gölgesi , yansıması cennet bahçesine açılan kapı soyutlamasıyla da mihrap duvarı üzerinde gölge hareketliği sağlayacak olup , iç mekanda bunun algısı doğal ışığın da filtrelenerek gelmesiyle loş bir yüzey oluşturacaktır. İç mekanda, ana ibadet alanının çeperinde, ibadetini yapan kullanıcıları rahatsız etmemek ve erişimi rahatlatmak açısından sirkülasyon koridorları yapılmıştır. Cemaatin namaz edasındaki farklılığına göre, farklı zamanlarda mekanı kullanma açısından bu sirkülatif yollar öngörülmüştür. Girişteki revakvari son cemaat için saçak görevi yapan yüzey iç mekanda asma kat olarak düzenlenmiştir. Bu asma katın bir kısmı kadınlar mahfili olarak ayrı bir girişle iç mekan-dış mekan mahremiyetini sağlamak üzere ayrılmıştır.

Kadınlar mahfili dışarıdan cami ana girişinin sağ kısmında topoğrafyaya göre basamaklanarak merdivenle çıkıldığı gibi , üst kottan da düz ayak – rampalı giriş yapılabilmektedir. Kadınlar mahfiline terastan abdesthane – wc girişi yakalandıktan sonra, cami yan yüzeylerinin kademeli hareketlenmesi ile geçiş yapılmaktadır.

Cami görevli odası ana ibadet alanından, aynı şekilde yan yüzeylerin oluşturduğu nişlerden erişim sağlanan, dış mekana da açılabilen bir mekan olarak tasarlanmıştır. Dış mekana açılmasıyla da görevli lojmanı aksı yakalanabilmekte, kullanımı kolaylaştırmaktadır. Cami görevli odasının kıble tarafındaki duvar toprağa gömülüdür. Bu duvar yüzeyi doğrultusunda üst kotta bulunan abdesthane üzerindeki kuran kursu hacmine ulaşım için merdiven eklemlenmiştir. Bu merdivene kadar engelli için rampa erişimi sağlanmış, merdiven boyunca da engelli asansörü aparatı düşünülmüştür. Cami görevli odası üst örtüsü kuran kursu hacmi girişi için teras görevi görüp, kuran kursu sınıfına buradan ulaşım sağlanmaktadır.

Kuran kursu hacmi asma kattaki kadınlar mahfilinden sonraki kalan kısımla ilişkili olup istenildiği takdirde ibadet mahaline erişim sağlanmaktadır. Bu şekilde eğitim gören öğrencilerin ibadet alanına erişim sağlamasıyla uygulamalı eğitimle birlikte cami cemaatiyle birlikte namaz kılmalarına olanak sağlanmıştır. Yapıda düşeydeki asimetrik hacimlerin kademelenerek yükselmesiyle de kubbe soyutlaması yapılmış olup yücelik hissi verilmek istenmiştir. Bu kademelenmeyle ara yüzeyler oluşmaktadır. Ara yüzeylerde belirlenen örüntüyle yer yer yarı açık olması da doğal ışığın iç mekana dolması ve gölgelenmesi uhrevi bir aydınlık hissi doğurarak sükûneti sağlayacak olup kasvetten uzak bir dinamizm sağlanması amaç edinilmiştir.

Tavan kısmında düşeydeki kütle hareketini takip eden, gökyüzünü, yıldızları sembolize edercesine led yapay aydınlatma örüntüsü yapılmaktadır. Yapı malzemesi olarak iç ve dış yüzeylerde bölgeye özgü asırlardır kullanılan doğal sarı kalker taşı düşey profillere klips aparatıyla asılarak duvarla arasında kalan boşlukta ısı ve su yalıtımı ile beraber gerekli tesisat hatları çözümü yapılacaktır. Bölgeye özgü kitle kolektivitesinin de sade okunmasını sağlayan teras çatı üst örtüsü olarak da gerekli yalıtım ve tesisat çözümleri yapıldıktan sonra modüler beton plakalar döşenecektir.

Bazı dilbilimciler elif isminin vav, ya ve hemze harfleriyle ülfet etmesi, yani onlarla değişip kaynaşması sebebiyle “vahşetin ” (sertlik ve kabalık) zıddı olan “ülfet” (uyumluluk) mastarından türediği görüşündedirler. Edirne Eski Cami örneğinde olduğu gibi sadeliği bozmamak kaydıyla iç mekanlarda yan sağır yüzeylerde bu harfler işlenecektir.

Cami görevli lojman yapısı ise iklim koşullarına göre şekillenmiş, bölgenin geleneksel yapısı olan avlulu düzen esasına dayalı olarak, cami yapısına yaklaşıp alanı daraltarak bu yapının yücelik hissini engellememek adına lineer bir şekilde çözüm sağlanmıştır. Cami yapısının görünürlüğünü bozmayacak şekilde, görece sirkülasyonun daha az olduğu kültür yapısı karşısında, parsel çeperi boyunca yol cephesinin paralelinde, topoğrafyaya göre yerleşim sağlanmıştır. Bu şekilde mahremiyet sağlanmış olup, topoğrafyaya göre de kademeli yükselmesi mekanları özel kılmıştır. Parselin üst kot kısmından olabilecek sirkülasyona karşı da yatak odası kendi iç bahçesinden geri çekilerek ve bahçenin ağaçlandırılmasıyla da ayrıca mahremiyet sağlanmış olacaktır. Mekanların pencere açıklıkları da iklim ve mahremiyet koşulları göz önünde tutularak küçük ölçülerde tutulmuştur. Lojman ana kapısı cami görevli odasıyla aynı aksta tutularak yapılar arası erişimi ve kullanımı kolaylaştırmıştır.

Cami lojmanının oluşturduğu lineer kütle kuzeydoğu yönündeki alana giriş olan kısımla kahvehane ve okuma odasının da eklemlenmesi ile kütlesel ilişki bütünlüğü kurulmak istenmiştir. Kahvehane, okuma odası, yarı açık teras çözümleri ve bisiklet yolunun alana dahil edilmesi sosyal ve ticari olarak da alanla ilişkilendirilmiştir. Bisiklet yolunun dahil edilmesiyle hareket halindeki bisikletliye aynı şekilde hareketli kitlelerin harmonisini değişken perspektifleriyle dinamik algı oluşturmak istenmiştir.

Minare yapısı tarihteki işlevinden ziyade görünürlüğü oluşturmak adına alanın üst kot kısmına konumlandırılmıştır. Cami yapısı esnasında çıkacak olan hafriyat yığınıyla bu noktada tepe oluşturularak topoğrafyanın yönlenimiyle, doğal taş kaplı betonarme minarenin yücelik hissi vurgulanmak istenmiştir. Ayrıca minare yüzeyinde oluşturulan oylumlarda kuş yuvaları tasarlanacaktır. Cami yapısı etrafında olan sığ havuzlara minare yüzeyindeki oluklardan sular akacaktır. Bu devridaim, teknik odadaki mekanik işlemler, tesisat hatları ile çözülecektir. Alanın üst kotunda yığıntılarla göğe doğru yükselircesine oluşan topoğrafya içerisinden çıkan minareye bir anlamına gelen Arapça elif harfi ilintili olacaktır.

Yapının taşıyıcılığını betonarme kolon-perde duvar, I profil çelik kiriş ve çelik kafes kirişlerle birlikte karma bir sistem oluşturmaktadır. Mardin 3. ve 4. deprem kuşağı alanında bulunmasıyla yapılan analizlerle bu sistemle risk teşkil etmediği görülmüştür. Perde duvarlarla yanal kuvvetlerin sönümlenmesi yapılmış olarak rijitlik sağlanmıştır. Üst çatı örtüsü kademelenip birbiri üzerine ve yan betonarme perde duvar üzerine binmek kaydıyla açıklıklar 32LH10 seri nolu çelik kafes kirişiler ile geçilmiştir. Gerekli görülen ölçülerde betonarme perde duvar ve kolonların yerleştirilmesiyle arada kalan alanlar ısı yalıtımlı duvar yapılarak, gerekli görüldüğü takdirde bu yüzeyler açılarak asimetrik büyümeye ya da başkaca ilave alabilecek kitle alanları oluşturmaya imkan sağlanmıştır. Asma katın ve kuran kursu mekanının orta kısmında istenmeyen kolon taşıyıcılar düşeyde devam etmemektedir. Bu alanların taşıyıcılığı dış çeperde düşey hatıllar yapılarak çözülmüştür. Çok katlı yapılarda dahi uygulanmaya başlayan bu çözüm çatı yükü dışında başka bir yük teşkil eden yüzeyleri olmayan bu mekanlar için çok daha mukavim olacaktır. Böylelikle mekanın orta kısmı taşıyıcı bölücülüğünden kurtulmuş olup sürekliliği sağlanmıştır. Cami görevli lojmanı ölçü olarak betonarme sistemi zorlayacak yapıda olmadığından kirişsiz plak döşeme sistemiyle de kolayca çözülmektedir.

Bölgenin iklimsel koşulları dikkate alındığında özellikle yaz aylarında güneşin ışınları dik açıya çokça yakındır. Bundan yararlanmak adına cami yapısının teras çatılarına güneş panelleri yerleştirilecek olup, terasın etrafındaki parapetlerle de bu yüzeyin etrafça görünürlüğü engellenecektir. Bu panellerden oluşan elektrik enerjisi taş kaplama ile duvar arasından kablolarla enerji odasına taşınacaktır. Bu şekilde enerji depolaması yapılıp bu alan için kullanılacaktır. Teknik alanda gerekli hacimdeki demonte su deposuyla birlikte , minare yüzeyinden akıp havuzlara ulaşan suyun devridaimi için de motorlar bulunacaktır. Elektrikli pasif iklimlendirme cihazlarının dışında cami ibadet alanının ısıtması gerekli görüldüğü takdirde zeminden de sağlanacaktır. Delikli blok döşeme panelleri içerisinden gidiş-dönüşlü borular geçerek mekanik odada eşanjör – brülör aracılığıyla sıcak su devridaimi yapılarak ısıtma sistemi çözülecektir.

Etiketler

Bir yanıt yazın