Katılımcı (1. Kategori), Cami Tasarımı Fikir Yarışması

PROJE RAPORU

İslam tapınma mekanı olan cami ‘cem’ kökünden gelir, toplanma manasındadır. İslam’da ilk toplu ibadet etme mekanı olan Hz. Muhammed’in evi, bir avlu ve yan duvarlarında yer alan kapalı ve yarı kapalı portikli mekanlardan oluşmaktadır. İnsanların namaz kılmak için toplandıkları bu dikdörtgen planlı ev zaman içerisinde yorumlanarak çeşitli camilere dönüştürülmüştür. İlk Arap camileri Hz. Muhammed’in evinin plan şemasından yola çıkarak yayvan dikdörtgenli planlar iken, ileriki dönemlerde kare planlı camiler de görülmüştür. Zamanının teknoloji imkanlarıyla camilerin strüktürü, malzemesi ve yapı elemanlarında farklılıklar oluşmuştur. İlk dönemlerde çok direkli camiler varken daha sonra kubbenin cami mimarisine girmesiyle çok birimli, çok kubbeli, altıgen kasnaklı plan şemaları gibi varyasyonlar oluşmuştur. Ama temeline bakıldığında yarı açık ve açık mekandan oluşan Hz. Muhammed’in evi, İslam’da cami olarak kabul edilen ilk yer ise yani Müslümanlara namaz kılmak için tek düzlem yeterli ise cami mimarisi diyince akıllara gelen kalıplaşmış yapı elemanlarının farzmış gibi namaz ve cami ile ilişkilendirilmesi yersizdir. Mekanları oluştururken ihtiyaçtan sebep 3 düzleme gerek duyulduğu için yenilikler cami mimarisine tabi ki eklenebilir ayrıca günümüz imkanları da göz önüne alınırsa çok çeşitli tasarımlar oluşturulabilir.

Güneydoğu Anadolu’nun özgün mimarisini oluşturan en önemli faktörlerden biri de iklimdir. İklim, malzemeden yapısal elemanların seçimine kadar bir yapının bütününü oluşturacak şekilde mimariye yön vermiştir. Cami tipolojileri, arsanın karakteri, ikincil işlevler ve sıcak iklim tasarıma yön veren temel ilkelerdir.

Kıble yönü, birincil mekan olan caminin en önemli referansıdır, ikincil mekanlar olan lojman, şadırvan, Kuran kursu da bu referansa bağlı olarak arsada konumlandırılmıştır. Kıble yönüne paralel ve ona dik olan doğruların oluşturduğu grid sistemi ile genel kompozisyon oluşturulmuştur.

Müminin evinde ‘camiye gitme’ fikri ile başlayan ‘yolculuk’, dünyasal hizadan geçip manevi hizaya varmasına avlunun çeperleri, oluşturulan yeni kotlamalar, peyzaj ve ikincil mekanlar yardımcı olmaktadır. Yatayda uzanan yapıların yanında düşey eksende ‘yeryüzü ve gökyüzü’ arasında bir bağlantı olan minare, müminin ‘hedef mekan’a giderken ki ‘yol gösterici’ işlevi dışında cami mekanının doğal havalandırmasını da sağlayan adeta bir klimadır. Güneydoğu Anadolu bölgesi de dahil böylesine sıcak ve kuru memleketlerde sıkça rastlanan ‘rüzgar kulesi’ işlevi de vardır. Rüzgar yakalayıcılarının kuru ve sıcak iklimlerdeki temel çalışma prensibi, dışarıdaki rüzgarı bina içerisine çekerek içerde hava sirkülasyonu sağlarken aynı zamanda içerideki sıcak havanın da zıt basınç bölgelerinden dışarı atılmasını sağlar.

Geleneksel Güneydoğu Anadolu avlulu evlerde ‘serdap’ denilen ‘soğukluk’ bölümünün bir yorumu olarak cami içerisinde ‘su’ ile havanın kalitesi arttırılmaya çalışılmıştır. Cami mekanının içerisindeki ‘saflığı’ simgeleyen bu ‘su’ öğesi ortama hem bir dinginlik verirken hem de içeriye gelen temiz, kuru havayı nemlendirerek tüm mekanın soğutulmasını sağlamaktadır. Cami minaresindeki hareketli camlar ile istenilen durumlarda içeriye rüzgar alınıp su ile etkileşime geçerek ‘buharlaştırmalı soğutma’ yöntemi ile doğal bir havalandırma sağlanmaktadır.

Arsa bütününde oluşturulan tüm avlularda engelliler, yaşlılar, çocuklular düşünülerek girişler ve setlemeler oluşturulmuş, düz ayak girişler verilmiştir. Cami- şadırvan, cami- Kuran kursu ilişkileri göz önüne alınarak bu işlevler aynı kotta çözülmüşlerdir. Bu birimleri birbirine bağlayan pergola sistemi ile bu kurgu kuvvetlendirilmiştir. Evrenin ve evrendeki her canlının özü olan ‘su’ öğesi İslam’da arınmayı, temizlenmeyi simgelediği için tasarımda hem imgesel hem işlevsel olarak önemli bir değer kazanmıştır. İç mekandan avlu mekanına akıyormuş gibi bir bant halinde uzanan su, avluda açık şadırvan ile ilişkilendirilmiştir. Avlularda kullanılan 4 mevsim yeşil kalan ağaçlar ile kurak yaz güneşinin ve soğuk kış rüzgarının etkileri azaltılmaya çalışılmıştır.

Cami mekanında odak-yüzey olan kıble duvarı, kalınlığı ve yüksekliği ile vurgulanmıştır. Kıble duvarının üstündeki camlar ile odak-yüzey aydınlatılmıştır. Arapça’da ‘oku’ anlamına gelen Allah’ın Hz. Peygamber vasıtasıyla insanlara mesajı olan ‘ikra’ emrinin kıble duvarında yorumlanmış bir müsennası vardır. Alak suresinin ‘ikra bismirabbikellesi alak’ (oku, yaradan Rabbinin adıyla oku) ayetini hiçbir zaman unutmamak niyetiyle…


ŞEKİL 1: Rüzgar kulelerinin buharlaşmalı soğutmada kullanılması (Mollayousef 2015:52)


ŞEKİL 2: Serdap ile Havanın Nemlendirilmesi (Tez: Güneydoğu Anadolu Bölgesi Geleneksel Evlerinde Açık ve Yarı Açık Mekanların İklime Bağlı Olarak İncelenmesi)


ŞEKİL 3: Şanlıurfa Badgellerinde Nişin Zeminine Yerleştirilen Su Kabı ile Buharlaşmalı Soğutma (Tez: Geleneksel Yaşam Alanlarından Öğrenilen Sürdürülebilir Dersler: Şanlıurfa’nın Geleneksel Rüzgâr Yakalayıcıları)

ŞEKİL 4: Rüzgâr Kulelerinde Gece-Gündüz Arasındaki Çalışma Farkları (Maleki ve Shabestari)

Etiketler

Bir yanıt yazın