PROJE RAPORU
TASARIM ÖZETİ:
”Tasarım ürünlerinin ve mimari yapıtların bize anlattığı şey, kendi temsil ettikleri kavramlarla bağdaşacak bir yaşam biçimidir. Bunlar içlerinde ya da çevrelerinde yaşayanlarda belli duygular uyandırmak üzere tasarlanmıştır. Bir taraftan bizi sıcak tutar, rahat etmemiz için mekanik işlevlerini yerine getirirken, bir taraftan da bizi şöyle ya da böyle bir insan olmaya davet ederler. Öyleyse bir binayı güzel bulduğumuzu söylerken onu yalnızca estetik bulduğumuzu değil çatısıyla, kapı kollarıyla, pencereleriyle, merdivenleriyle, içindeki eşyalarla bu yapının bize sunduğu yaşam biçimini benimsediğimizi anlatmak isteriz… Binaların bize bir şeyler anlattığı düşüncesini benimsersek nasıl görünmeleri gerektiğine ilişkin yargılarımızdan çok, onların hangi değerleri temsil etmeleri gerektiğine ilişkin görüşlerimizi koyabiliriz mimari sorunsalının temeline.”
– The Architecture Of Happiness/Alain de Botton
Odakule Binası 70’li yıllarda neoklasik kimliğe sahip, Beyoğlu yapılarından farklı olarak modernist üslup ile tasarlanmıştır. Binanın cephesinde İstiklal Caddesi boyunca uzanan süslemeli ve bezemelerle kaplı yapıların aksine, endüstriyel anlayışla örtüşen metal ve cam malzeme ağırlıklı olarak kullanılmıştır. Bu yüzden Odakule Binasının mimarisi, sanayi olgusunu temel alarak, işlevini ve kimliğini karşısındakine aktaran başarılı bir örnektir.
YAKLAŞIM
Tasarım alanının İstanbul’un en popüler caddesinde olması ve çıkmaz sokaklar arasında mekanlar arası geçiş görevini tek başına üstlenmesi sebebiyle, pasaj alanını insanlara nefes aldıran bir geçit olarak kurgulayabiliriz. Tüm dinamizmiyle bu caddeleri karmaşa olarak tanımlarsak insanların bir ”geçiş” evresindeyken karmaşaya verdikleri tepkiyi 4 başlık üzerinde senaryolaştırarak tasarım oluşturuldu. İnsan doğasının ihtiyaçlarından doğan bu 4 madde tasarımın iskeletini oluşturdu.
1) KONFOR:
Marslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisinde, insan gereksinimlerinin ilk aşamasında fiziksel ihtiyaçlar vardır. Daha sonra güvenlik ait, olma ihtiyacı… şeklinde devam eder. Ve bu hiyerarşide en temel gereksinimler karşılanmadıkça bir sonraki aşamanın bir önemi yoktur. Bunu tasarım alanına uyarlarsak proje alanının konfor unsuru, tasarlayacağımız herhangi bir güzellik formunun ya da sosyal mekanın önüne getirilmesi gereken öncü maddedir. Pasaj alanına yapılan herhangi bir tasarımın mevcut alanın fiziki şartlarını kısıtlayacağı düşünülerek, tasarımın kendi hacmi kadar yer kaybını, yaya yolunu desteklemesi amacıyla bir üst kota taşıyarak köprü fikri oluşturuldu. Mevcut akstan daha izole bir geçiş sağlayan köprü ile konfor ihtiyacına katkı sağlanması beklenmektedir.
2) SANAT – ÜRETİM:
İnsanın doğası gereği güzele ulaşma çabası sanat ile, toplumun bir parçası olabilmesi üretim ile mümkündür. Tasarımda bu kavramlara, giriş bölümünün saydam, ilgi çekici bir oda ile vurgulanması ve vitrin kısmının üretimi desteklemesi ile yer bulabiliriz.
3) İLETİŞİM:
İstiklal Caddesinin eğlence anlayışı ile, sürekli canlı olması tasarıma aktaracağımız sosyal mekanların hacmini büyütmeyi gerektirdi. Bu gereksinim kamuya açık oturma mekanlarıyla karşılandı.
4) DOĞALLIK:
İnsanın herhangi bir karmaşa halinde doğaya olan ilgisinin artması durumundan yola çıkılarak, projeye peyzaj ögeleri eklenmiş ve yeşil rengin devamlılığı ile geçiş yolunda bir ritim yakalanması hedeflenmiştir.
MALZEME VE RENK SEÇİMİ
1) METAL:
Endüstriyel yapılara uygun olması, dayanıklı olması ve kullanıcıda ahşap kadar konaklama isteği uyandırmamasından dolayı pasaj tasarımında metal malzeme kullanıldı.
2) CAM:
Tasarımda ışık dengesi için, toplam kütlede doluluk oranını azaltmak için cam malzeme kullanıldı.
3) SERAMİK:
Mağaza cephesiyle uyumlu olması için duvarlarda mat dış mekan seramiği kullanıldı.
TASARIM ÖĞELERİNİN İŞLEVİ:
1) YARI SAYDAM ODA:
Pasajın girişinde ilgi uyandıran sembolik bir oda figürü, insanlar için yön gösterici ve görsel amaçla tasarlandı. Kütlenin boşlukları, pasaj aksına ve bölümlerin işlevine göre düzenlendi.
2) KÖPRÜ:
Tasarımın kapladığı hacmin yaya yolunu iyileştirmesi fikrinden yola çıkılarak yapılan köprüde, çerçevelerden oluşan dijital bir sergi bulunmaktadır.
3) DİNAMİK VİTRİNLER:
Pasajımızın Meşrutiyet Caddesi girişindeki duvarlarının, Odakule projesinin işleyişinden doğan girinti çıkıntıları değerlendirilerek, karşısında bulunan mağaza cephesiyle de bir uyum içinde vitrin fikri geliştirildi.
Peki bu vitrinlerin amacı ne olacak?
ÜRETİM KÜLTÜRÜ:
İstanbul Sanayi Odası’nın köklü geçmişini ve kurumsal kimliğini desteklemek amacıyla çeşitli firmaların ya da tasarımcıların ürettikleri yerli ürünleri burada halkın takdirine sunarak bir teşvik ve takdir toplama amacıyla ürünlerini sergileyebildikleri her ay yeni bir üreticiye olanak sağlayan dinamik vitrinler tasarlandı.