PROJE RAPORU
GİRİŞ
Bir süre öncesine kadar, Akhisar’ın en önemli kentsel odağını oluşturan eski belediye binası, Yeni Gülruh Cami, tarihi okul binası ve eski sinema alanının çevrelediği alan eski canlılığını kaybetmiş ve kentteki önemini yitirmeye başlamıştır. Bu değişimin başlıca nedenleri arasında yeni belediye binasının yapılması ile eski belediye binasının kullanım dışı kalması ve zaman içerisinde kentte yeni rekreatif odakların oluşması ile bu alanlara komşu Merkez Park’a olan ilginin azalması gösterilebilir. Bugün bu alan, bir destinasyon olma özelliğini yitirerek, daha çok bir geçiş noktası olarak işlemektedir. Araç odaklı planlama kararları ile yalnızca yaya için değil, araç için de bir geçiş, hatta bir düğüm noktası oluşması nedeniyle bölge kimliğini kaybetmektedir.
Önerilen proje ile bu alana makro ve mikro ölçekte stratejiler geliştirilmiştir. Akhisar’ın mevcut değerleri, mekânları ve bu mekânlar arasındaki ilişkiler projenin odağına alınarak, yeni bir mekânsal örgütlenme tasarlanmıştır. Bu doğrultuda Eski Belediye Meydanı ve çevresinin farklı dönemlere ait yerel mimari dokusu, tarihi mirası ve bünyesinde bulundurduğu bedesten çarşıları ile sadece Akhisar için değil; şehir dışından gelen ziyaretçiler için de yeniden bir cazibe noktası olması amaçlanmıştır.
KOLEKTİF BELLEK
”Kent, kolektif belleğin önemli bir unsurudur. Kentin en önemli katmanlarından birisi olan kamusal mekan ise zaman içerisinde farklı bir rol kazanarak geçmiş, şimdi ve gelecek arasında ilişki kurmuş, bu durum kamusal alanı kolektif bellek ve kent belleğini oluşturan ve belirleyen bir konuma taşımıştır.” (Boyer, 1998)
Psikolojide bellek, yaşananları, öğrenilen konuları ve bunların geçmişle ilişkisini bilinçli olarak zihinde saklama gücü olarak tanımlanır. Bellek ilk bakışta bireyin bir özelliği olarak görünse de, toplumlar bireylerin bellekleri ile şekillenir. Kolektif bellek olarak adlandırılabilecek bu olgu kentin belleği olarak da düşünülebilir ve bireylerin zamanve mekan bazlı deneyimlerinden oluşur.
Kolektif bellek ve mekan ilişkisi algıdan başlayarak anı ve deneyim gibi özellikle mekansal bilginin imge üzerinden sentezlenmesi süreçleri olarak açıklanabilir. Diğer bir yandan kolektif belleğin önemli bir unsuru olarak kentte var olan ve sosyal etkileşime imkan sağlayan kentsel mekanlar kolektif belleğin öznesi niteliğindedir.
AKHİSAR VE KENTSEL BELLEK
Kentin fiziksel ve sosyal katmanlarında kentsel belleğin sürekliliğini etkileyecek bazı durumlar oluşabilir. Bu durumlar deprem, sel gibi doğal durumlar olabileceği gibi, göç gibi ekonomik veya politik temelleri olan durumlar da belleğin oluşumunu ve sürekliliğini sekteye uğratabilir. Akhisar’ın kentsel belleğinin izini sürerken karşılaştığımız süreksizliklerin nedenini biz çok katmanlılık olarak okumaktayız. Süreksizlik hali kentin yıpranmış dokusuyla bütünleşmiştir. Hatta kentin özellikle doğu bölgelerindeki çok katmanlılık kenti ‘yıpranmış’ diyebileceğimiz kentsel çevrelere sıkıştırmakta. Yıpranmışlık durumu da kente dair pek çok veri sağladığından tasarım yöntemi oluşumunda bir girdi haline gelmiştir. Tasarım, süreksizlik içerisinde tüm kent yaşamını yani katmanları okutarak kendi söylemini yaratır ve onun devamlılığını sağlar. Yöntem olarak kentte bulunan süreksizlik ipuçlarının takip eder ve onları birbirine bağlayarak sürekliliği tanımlar.
BÜTÜNLEŞİK KENT ZEMİNİ
Sokakların birbiri ardına fonksiyonel ve kavramsal olarak eklenmemesi yaya sürekliliğinin de kesilmesine neden olmaktadır. Başı ve/veya sonu tanımsız olan bölgelenmeler kentte kaybolmuşluk hissi yaratmaktadır. Bu kaybolmuşluk ve karmaşa kentin adeta katmanı haline gelmiştir. Biz de bu hissiyatı değerli bularak hem bugünün katmanını aktaran hem de gelecekte oluşacak yeni yaşamların, katmanların organize bir şekilde aktarılabileceği bir düzlem oluşturduk. Aktarımın sağlanması için kentli dinamizmini kullanarak zemindeki ve yeşildeki kamusal kullanımları bütünleşik bir biçimde ele aldık.
Kentin yeni rekreatif ve kamusal odaklarının kentin batısında oluşması ile kent merkezi batıya doğru kaymaktadır. Dolayısıyla kentin doğu-batı ekseninde bir kopukluk oluşmaktadır. Bu kopukluğun kesişiminde yer alan eski tren yolunun dönüştürülerek bir yeşil kuşak oluşturulması ile doğu-batı eksenindeki bağlantının sağlanması önerilmiştir. Yeşil kuşak; ‘kültürel bir arayüz’ oluşturma potansiyeli taşımakta ve doğu-batı hizasının iç içe geçmesine olanak sağlamaktadır.
Kentin kalbinde yer alan Merkez Park, kentin batısında oluşturulan yeni rekreatif odaklar sebebiyle önemini yitirmiş ve zamanla kentin doğusunda yalnız kalmıştır. Kentliler özellikle sosyalleşmeye kentin batısında bulunan Gölet’e gitmekte ve kısıtlı bir sosyal hayat yaşamaktadırlar. Kentin bu iki rekreatif odağının kesişiminde yer alan ve kenti hem fiziksel hem de algısal olarak ikiye bölen Balıkesir-Manisa yolu üzerinde atıl durumda kalmış demir yolu hattının kenti ayıran değil bütünleştiren bir şey olması gerektiği görülmüştür. Bu bağlamda eski demir yolu hattı değerlendirilerek kenti yeşil olarak bağlayan bir kuşak oluşturulmuş ve bu kuşakla kentin doğu-batı ekseninde fiziksel ve algısal olarak bütünleşmesi amaçlanmıştır. Ayrıca kentin kimi noktalarında yer alan potansiyelli boşluklar bu kuşakla ilişkilendirilerek yeşilin kent içerisine sızması sağlanmıştır. Oluşan yeni yeşil odaklar kentlinin sosyal yaşantısına alternatifler oluşturmuştur.
Yıllara göre Akhisar kent haritaları çakıştırıldığında kentin güney batı yönünde büyüdüğü, ancak doğu-batı ekseninde bağlantıların yetersiz kaldığı görülmektedir. Üst ölçekten bakıldığında görülen baskın üç adet kuzey-güney hattını, doğu-batı ekseninde bağlayan yeni bir ulaşım senaryosunun önerilmiştir. Alanın sürdürülebilirliği açısından alan üzerindeki trafik yükünün yeniden düzenlenmiş, alanın kent bütünü ile yeni bir senaryo üzerinden ilişkilendirilmiş ve bu doğrultuda bölge yeniden şekillendirilmiştir.
2.1. Makro Ölçekte Kentsel Odaklar Arası İlişkiler
Kentsel ulaşım planlamasında, kentin gelişme ve büyüme doğrultuları göz önünde bulundurulmuş ve mevcut ulaşım sisteminin bu doğrultulara ne kadar karşılık geldiği irdelenmiştir. Odaklar arasındaki ilişkinin doğru kurgulanması, mevcut ulaşım sisteminin ekonomik etkinliğinin arttırılması, otomobil kullanımından kaynaklanan trafik sıkışıklığının ise yayalaştırma ve yeni bir toplu ulaşım kurgusu ile azaltılması ulaşım önerisinin hedeflerindendir. İstatistikler aracılığıyla her ne kadar son yıllarda Akhisar’ın nüfus artışının yavaşladığını görsek de önemli kentsel odaklar olan yeni stadyum, devlet hastanesi ve tren garı yapıları ile kentin çeperlerinin güney-batı aksında genişlediğini söylemek mümkündür. Mevcut yollara baktığımızda eski tren raylarına komşu Balıkesir-Manisa yolunu kısmen içerisi¬ne alan ve tarihi dokuyu çevreleyen mevcut halka ana arter olarak belirlenmiştir. Ulaşım planlamasında ana arterden çıkan ikincil derece yollar tarihi dokuya erişebilecek ancak alanı kesemeyeceklerdir. Benzer şekilde gelecekte kentin genişlemesiyle kenti kuzey-güney yönünde kesen 3 arter de doğu-batı yönünde kurgulanabilecek yeni bir ring ile bağlanacaktır. Bu arterler; 1. yeni yapılan çevre yolu, 2. mevcut Balıkesir-Manisa yolu ve 3. yeni bir arter olarak gelişebilecek yeni belediye meydanını kesen ve kenti kuzeyde antik kent ile birleştirecek D-555 ve Şehit Polis Cemal Ilgaz Caddesidir.
2.2. Yakın Çevre Trafik Düzenlemesi ve Kentsel Odaklar Arası İlişkiler Yaya Odaklı Akhisar
Yaya hareketliliğinin ön planda olduğu bir kentsel mekan yaratabilmek amacıyla var olan ulaşım sisteminde bir takım düzenlemeler yapılmıştır. Ulaşım planlaması stratejilerinde en önemli kriter, tarihi merkez ve çevresinde oluşan mevcut trafik yoğunluğunu azaltarak, buranın yükünü hafifletmektir. Bu doğrultuda, mevcut trafik yoğunluğundaki en büyük etkenlerden toplu ulaşım rotaları ve duraklarına müdahale edilmiş ve akıcı bir yaya ulaşım aksı oluşturulmuştur. Mevcut düzende çift yön işleyen birçok cadde ve sokak tek yön olarak düzenlenmiştir. Tarihi kent merkezi transit geçişten arındırılmış, ticari birimlerin servislerini günün belirli saatlerinde alacak şekilde bazı bölgelerde yayalaştırma yapılmıştır. Tarihi ve ticari merkezdeki yükü azaltmak için merkez çevresine ring oluşturularak iç bölgenin büyük ölçüde araçlardan arındırılması sağlanmıştır. Servis sağlayabilmek amacıyla tarihi ve ticari merkezin içinden geçen iki ring/loop önerilmiştir. Bu ringler/looplar batıda Tireli İsmail Bahribey Caddesi ve Şehit Teğmen Tahir Ün Caddesi’ni, doğuda 91 Sokak ve 93 Sokak’ı çevreleyen tek yönlü dolaşım sistemleridir. Tarihi ve Ticari Merkezin mevcut boşluklarının sıkışıklık arasında yayalaştırmalarla beraber birer akupunktur noktalarına dönüştürülmesi hedeflenmiştir. Bu nedenle mevcutta bulunan Öğretmen Şükran Ayaz Parkı, esnafların oturma alanı olarak kullandığı 127 Sokak -113 Sokak kesişimi ve 144 Sokakta bulunan Dağcıoğlu İşhanı avlusu kentsel akupunktur noktaları olarak belirlenmiş, bu mekanlar birer küçük alt meydan olarak düşünülmüş, mekanlar arasında yayalaştırmalar yapılarak rotalar oluşturulmuş ve birbirine bağlanmıştır. Yarışma alanına dahil olan 144 Sokak tek yön olarak belirlenmiş tarihi ve ticari merkeze ulaşan kuzey-güney aksı devam ettirilmiştir. Meydanlaşan alan, yaya önceliği, yoğun yaya hareketi öngörüsü ve bu sebeple araçları yavaşlatmak hatta geçişini azaltmak adına yükseltilerek kaldırım kotuna getirilmiştir. Aynı sebeple Öğretmen Şükran Ayaz Parkı (Kentsel Akupunktur 1) çevresi de yükseltilmiştir.
Yeni Belediye Meydanı, Eski Belediye Meydanı ve diğer mevcut kentsel boşluklar arasında bir oluşturulan örgütlenme ve ilişkiler, yayalaştırılmış yeni bir sosyokültürel omurga ile kentin sosyal yaşantısındaki boşluklar doldurulmak istenmiştir. Bu bağlamda bir dizi etap ve öneriler oluşturulmuştur.
Kentsel tasarımda açık alan müdahaleleri ve bunlar arasındaki ilişki 3 aşamada önerilmektedir.
Öncelikle proje alanı olarak verilen eski belediye binası ve çevresi ile yeni belediye alanı arasındaki ilişkinin oluşturulması beklenmektedir. İkinci etapta ise mevcut kent düzeninde yer alan potansiyel boşlukların yeniden ele alınması ve kentsel akupunktur diye adlandırılan mekansal iyileştirme müdahalelerine başlanarak kent içerisinde bazı yaya rotalarının görünür kılınması hedeflenmektedir.
Projenin tamamlanacağı üçüncü etapta ise bu odaklara eklemlenecek yeni açık alan müdahaleleri ve çevre peyzaj düzenlemeleri için gerekli kamulaştırmaların yapılması, bu açık alanların batıda tasarlanan yeşik kuşak ile bütünleşmesi ön görülmektedir. Böylece kente hizmet edecek sosyal ve kültürel mekânlar kentte daha dengeli dağıtılacaktır.
Yükselen meydanın altında sergileme mekanı tanımlanmıştır. Deva¬mında ise ticari yüzeyler (kitabevi, yeme-içme mekanları) önerilmiştir. Meydanın ulaşılabilirliğini ve geçirgenliğini sağlamak için Eski Belediye Binasının bodrum kotuna kadar (-1.40) bir alt meydan daha oluşturul¬muştur ve çevre geçişlerden referans alınarak alt meydan eksi kottan birbirine bağlanıp geçiş sağlanmıştır. Eski Belediye Binasının üst katı korunmuş ve kuzeyine yeni bir katman eklenmiştir. Arazi çevresinde bulunan ticari yüzeylerdeki geçişi kurgu binada ve meydanlar arası geçişlerde devam ettirilmiştir ve böylece insan sürekliliği sağlanmıştır. Alt meydan kotundan üst meydan kotuna yeşil sürekliliğinin sağlanması amacıyla küp amfiler tasarlanmış ve yeşil alanın her iki yönde akışı sağlanmıştır. Üst kottan gelen yaya sürekliliğinin parkın içinde de üst kotlarda devam etmesi ve böylece parkın içinde de yeni alanlar tanımlaması ve insanın yürürken ağaç gövdesi değil de yapraklar ve dallarla ilişki kurması amaçlanmıştır. Meydanın iki türlü kullanımı mevcuttur:
Park Tasarımı
Şehir Necdi Şentürk Parkı, eski adıyla Merkez Park yeşilin yoğun olduğu, içerisinde kahvehane, gençlik merkezi, kütüphane gibi birim¬ler barındıran ancak kentlinin sadece geçiş için kullandığı bir alandır. Burayı daha görünür ve kullanılır kılmak için içerisine yeni işlevler eklendi: Spor alanları, çocuk oyun alanları, yeme-içme mekanları, açık sinema, sergi alanları, kitap okuma ve eğlenme alanları. Ayrıca yüksek ağaçların olması sebebiyle yaşanan ölçeksizlik sorunu ve yürürken sa¬dece ağaç gövdeleriyle ilişki kurma zorunluluğunun önüne geçmek için ağaçların arasında dolanan üst kotta bir yaya promenadı önerildi. Bu omurga aynı zamanda parka yeni atanan işlevlerin alanlarını tanımla¬mak için kullanıldı. Ağaçlar korunarak mevcut yol izleri revize edildi. Parkın merkezindeki havuz kaldırılarak belleği devam ettirmek adına aynı noktaya çağdaş bir havuz önerildi. Parkın kuzey-doğusunda bulu¬nan kahvehane, yeni belediyeden gelen diyagonal aksın yanına taşındı ve park çeperinin sadece ağaçlardan oluşması sağlandı. Omurgaya L şeklinde strüktürler eklenerek hem taşıyıcılığı sağlandı hem de önerilen duraklarla ortak bir dil oluşturuldu.
Kentin belleğini görünür kılacak yeni katman aracılığıyla parka sızan anıtsal yapıların yakın çevreleriyle ve birbirleriyle bütünsel bir ilişki kurabilmesini sağlamak için yeşil dokunun yoğunluğunu arttırıcı bir yaklaşım benimsenmiştir. Bunu yaparken ölçek çok önemli bir gösterge olmuştur. Kullanıcıların yeşil doku ile daha yakın temasını sağlamak için tasarlanan üst yaya promenadının çeperinde bulunan mevcut ağaçlara ek olarak yenilerinin de dikim önerisi ile üst kotu kullananların yeşille daha yakın ilişkisi sağlanacaktır.
Kent belleğinde önemli yeri olan Eski Belediye Binası Erken Cumhu¬riyet döneminden günümüze kalmış bir mirastır. Reigl’a göre, modern insan kolektif bellekte yer etmiş bir nesnede kendi hayatından bir parça görür ve ona yapılan her müdahaleye kendi organizmasına yapılıyor¬muşçasına tepki verir. Kent organizmasının bir parçası haline gelmiş Eski Belediye Binasının üzerinde bellek üzerinde etkisi olan her aşa¬ma aktarılmak istenmiştir. Belediyenin üst katı geçmişe gönderme yapmak üzere korunmuş ve var olan bellek devam ettirilmiştir. Bodrum kotuna kadar olan toprak kazılmış, belediyenin yeni zemin kotu ile alt meydan arasında bütünleşik bir ilişki kurulmuştur. Alt kot yıkıldığında geriya kalan çıplak kolonlar ile yıkımın belleği ifade edilmiştir. En son olarak alanı bütünleştirmek üzere nevcut bağlama kontrast oluşturacak şekilde çağdaş yani bugüne aityeni bir katman eklenmiştir.
Bütüncül yapının ana kurgusu hem yakın çevresini (kent meydanı ve park), hem de kenti besleyecek biçimde bellek merkezi olarak belirlenmiştir. Günümüzü yansıtacak biçimde yeni eklenen katman daha çok etkileşimli program elemanlarını barındırırken, Eski Belediye Binasının daha çok bir araştırma merkezi gibi çalışması öngörülmüştür.
Akhisar Kent Belleği Merkezi, alt geçit vasıtasıyla önce alt meydana, sonrasında ise parka doğru uzayan sergi katmanının merkezi olarak çalışacaktır. Yapıda tariflenen program elemanları ile bellek kentlinin de katkısı ve katılımı ile sürekli büyüyecek ve dönüşecektir.
STRÜKTÜREL KURGU
Mevcut Belediye Binasının zemin ve bodrum katları birleştirilerek boşaltılmıştır. 3mt aralıklı kolon aksları güçlendirme yapılarak birer aks arayla azaltılmıştır. Zemin kat döşeme kirişi ise birinci kat döşeme kirişi çelik ile güçlendirilerek yukarıya taşınmıştır.