MİMARİ PROJE RAPORU
Selam sana buradan Türk şehidi
Sen Anadolu’da, ben BUSAN’da
Sen Türkiye için şehid
Ben dünya için…
Türk Silahlı Kuvvetlerinin dünyaya açılımı, 1950 yılında Uzak Doğu’da, Kore Savaşı’na katılımı ile başlamıştır. Kurtuluş Savaşı’ndan beri savaş alanlarına girmemiş olan Türk askeri, Kore Savaşı’nda destansı kahramanlık örnekleri vermiştir. Türk ulusu, vatanı dışında da ciddiyetle savaşabilme azim ve kararlılığını göstererek dünyanın takdir ve itibarını kazanmıştır. Bu savaş, Türkiye’nin 1952 yılında NATO’ya alınmasında da çok önemli bir rol oynamıştır.
Katıldığı savaşlarda büyük başarılar elde eden Türk Alayı 721 şehit vermiş ve 2000 askerimiz de yaralanmıştır. Türk askerleri, Kore savaşında gösterdikleri üstün başarılarla kahraman bir neslin evladı olduklarını Dünya’ya tekrar kanıtlamışlardır.
28 Kasım 1950 tarihinde düşmanla ilk teması sağlayan Türk askeri savaşın sona erdiği 27 Temmuz 1953 tarihine kadar; savaş azim ve iradesini koruyarak, Kore Savaşının her safhasında her türlü muharebe harekatına katılmış, üzerine düşen tüm görevleri en iyi şekilde yerine getirmiştir. Kore Savaşı’na 1,2,3 ve 4’üncü Türk Tugayları katılmıştır. Türk Tugaylarının icra ettiği bu muharebeler Kore Savaşı’nın seyrini ve kaderini etkilemiştir.
Vatanı için canını esirgemeyen Türk askeri, dünya barışı ve mazlum ülkelerin özgürlüğü uğruna gerektiğinde hayatını dahi feda etmekten geri kalmamıştır.
Kore Savaşı, Türk ve G.Kore halkı arasında sarsılmaz bir kardeşlik bağı oluşturmuştur.
KONUM
Yarışmanın yeri, Kırklareli iline bağlı Lüleburgaz ilçesinin kuzey girişinde, Pınarhisar yolu ile Hamitabat yolu kesişiminde bulunmaktadır. Arsa kuzeyde Lüleburgaz deresi yatağı ile sınırlı olup, 11143 m2 yüzölçümüne sahiptir. Bölgenin askeri alanlar içinde kalması nedeniyle arsa çevresinde yapılaşma yoktur. Arazi içinde yoğun ağaç dokusu mevcuttur. Bu dokuyu mümkün olduğunca korumak projenin temel amaçlarından biri olmuştur.
TASARIM KRİTERLERİ
Tasarımın ana kurgusu oluşturulurken; arsanın her iki yönündeki yolları birleştiren ana aks, Türk halkı ve Kore halkını buluşturan anı yolu-barış yolu olarak düşünülmüş; dik kesen aks ise Türk askerinin vatanından binlerce kilometre uzakta, üç yıl süren kan ve barut dolu mücadelesini anlatmaktadır. Tören alanından başlayıp alt kotlara kadar devam eden su ögesi, İskenderun limanından başlayıp 24 gün süren ve Pusan limanında son bulan deniz yolculuğuna işaret eder.
İki halkın birlikteliğini vurgulayan saçağın altındaki ana aksın bir tarafı tören alanı olup, diğer tarafında ona hizmet eden şeref salonu ve kafeterya yer almaktadır. Anıt ile sonlanan tören alanı üst kotta bırakılıp, kalan tüm fonksiyonlar alt kota yerleştirilmiştir. Böylelikle arazinin doğal dokusuna da en az müdahalede bulunulmuş, mevcut ağaçların büyük bir kısmı korunmuştur.
Tören alanındaki havuz içinde yükselen anıt duvarları, Türk askerinin üstün niteliklerini anımsatırken, aynı zamanda tüm şehitlerimize saygı duruşu niteliğindedir. Anma mekanı ziyaretçisine geçmişi hissettirirken, anısını bugünde yaşatır. Projenin genelinde kurgulanmış duvarların tümü brüt beton olarak bırakılmıştır. Bu çıplak beton heykeller tüm dış etkilere açık olmasına rağmen, duruşu ile halkın belliğinde yer edecektir. İç kısımlarında yer alan rölyef ve şehit isimleri, düşmana ve soğuğa aldırmadan ölüme koşan şehitlerimizi bize hatırlatmaktadır.
Ana akstan ayrılan iniş rampası ile ziyaretçileri alt kotta bulunan müze ve sergileme alanlarına ulaştırmak amaçlanmıştır.
Kalıcı sergi salonu, esnek bir sergilemeye uygun olarak tasarlanmıştır. Çatı yüzeyindeki açıklıklar vasıtasıyla doğal ışık belirli noktalarda içeri alınmış, sergileme alanları öne çıkarılmıştır. Kütüphane ise müzenin bir parçası olarak yanında konumlanmış, çatının belirli noktalarından doğal ışık alması sağlanmıştır. Aynı zamanda bu iki mekanın ışık aldığı kuzey yönündeki iç bahçeye çıkışı da sağlanmıştır.
Geçici sergi salonu, düşey iç bahçelerle zenginleştirilmiştir. Zemin katta bulunan kafeterya ve şeref salonuna bu kattan merdiven ve asansör bağlantısı bulunmaktadır.
PEYZAJ RAPORU
Bu proje, mekan konseptini ve kentin gelişim yöntemini; farklı programları, yeterlilik ve tarihsel uyum ile birbirine entegrasyonunu ortaya koymaktadır.
Kent ve çevresinde oluşturulan kurgusal-mekansal yapılanma, iki ana yerel elemanın benzerlikleri üzerine temellendirilmiştir; coğrafi ve doğal unsurları takip eden özgün sistemler düzenidir. Tören alanı ve ziyaretçi merkezi, mevcut arazi ve doğal-kültürel çevre üzerine yerleştirilmiştir. Proje, alan kıvrımları ile ilişkilendirildiğinde ise, alandaki yönlenmeye göre mekansal normu ve kaliteyi arttırmak amacıyla yalın tasarım sistemini öne çıkartır.
Doluluk ve boşluk oranlarındaki sürekli değişim, minimize yapılar ve geniş açık alanlar ile ortaya konulmuş; bu değişim de proje alanlarının genetik kodunu meydana getirmiştir. Organize edilmiş güçlü bir programı takiben değişim ve farklılıklar, alanlardaki uyumu karşılamaktadır. Bir taraftan mevcut arazi formunu takip eden mekanlar, onların karşıtları ve alandaki diğer donatılar, oluşturulan proje alanlarında iki farklı düzende devamlılık içeren geçişlerin bir sonuç ürünü olarak kabul edilmiştir. Bu iki düzen/zıtlık, mekansal vurgularda olduğu gibi, Lüleburgaz Kore Savaşı Anma Alanı ve Ziyaretçi Merkezinin birlikteliğini simgelemektedir.
Neologism bize orkestra gibi uyumlu, gerekli bir seri süreç ve buna bağlı sürdürülebilir “tarihsel ve kültürel” merkez oluşturmayı anlatmaktadır. Sosyo-kültürel birikimlerin mekanlara yansıtılması ile her daim önemini koruyacak bu proje, kültür-tarih birlikteliğiyle “anıtsal mekan yaratımı” fikirlerinin sorgulanmasını sağlayacak, gelecek nesillere bir armağan olarak sunulan kalıcı bir “kültürel değer”e bürünecektir.
Yeni merkez/mekan oluşumunun anahtarları ise;
1. Halihazırdaki durumu kamu yararı için öncelleştirmek, doğa, tarih ve kültür ile buluşturmak,
2. İhtiyaca yönelik çeşitlilik içeren mekan gruplarının işlevini ve yapısını geliştirmek, sürdürmek ve ilişkilerini kurmak,
3. Mekansal organizasyona konsantre olmak ve tarihi-kültürel birikimleri yaşamın bir parçasına dönüştürmektir.
Anısal ve kültürel alan oluşumları, bölgesel gelişme açısından önemli fırsatları da beraberinde getirmektedir. Bu anlamda yarışmaya konu alanın kentsel niteliğin arttırılması ve bölgeye hizmet verecek yeni kullanımların sunulması, kültür-tarih anlayışının geliştirilmesi, küresel ağ ile daha fazla bütünleşmesine katkıda bulunacak bir yapının oluşturulmasına olanak tanıyan bir “yer” olarak ele alınmasıyla olanaklıdır.
Anma ve ziyaretçi alanları ile açık alanlar, yoğun ile az yoğun, kamusal alanlar arasındaki geçişlerde alt kademelerin oluşturulması, bu yolla yumuşak ve daha doğal kentsel bütünleşme sağlanması amaçlanmaktadır. Bu anlamda doğu-batı aksı bir kültür aksı olarak tanımlanmata, alanın kuzeyinde anma ve tören alanı, güneyinde ise ziyaretçi merkezi tasarlanmakta ve bu birleştirici aks, kültürel kullanım ile anıtsal ve rekreatif kullanım arasında, her yöne hizmet edecek bağlayıcı ve dağıtıcı öge olarak düşünülmüştür.
PARAMETRELER
Yapılanma
Bütün Yapıların Bulunduğu Çevrenin Doğal Bir Uzantısı Olarak Ele Alınması,
Bulundukları Doğal ve Fiziki “Doku”ya Duyarlılığı,
Form Yerine İşlevin Vurgulanması,
Kullanıcıları Amaca Uygun Yönlendirme.
Tasarım
Yalnız temel aktivite ve toplanma işlevleri için değil, kamusal kullanımlara yönelik ve görsel deneyimlerini çoğaltan düzenlemeler ile soyutlayarak, izletme-bilgilendirme dengesini gözeten tasarımdır.
Ölçütler
Prensipler
Peyzaj İlkeleri