MİMARİ RAPOR
Kore Savaşı; devamlı bir rota üzerinde yirmi iki gün süren deniz yolculuğu, geleceğin bilinmezliği ve kaosu andıran bir savaşın toplamında barışın kendini gizlediği, farklı ırk, dil ve dine sahip insanların birliği ve türlü kayıplarla barışa uzanan zorlu bir yolu temsil eder.
“Bu savaş yolunda, bir kaos ve bilinmezlik var olsa bile; sonunda birlik, huzur ve barış hâkim olacaktır.” tasarım anlayışı ile hareket edilmiştir.
Tasarıma yaklaşım net bir ‘rota’ üzerinden başlar. İnsan ölçeğinde bu rota boyunca yapı kendini savaşın ve geleceğin bilinmezliği ve kaosu içinde gizler. Uzun duvarlar ve peyzaj izleri ziyaretçiyi savaşı andıran, duvarlarında savaşın betimlemesini bulabileceği ‘Kaos Alanı’na sürükler. Savaşın ‘rota’ algısı uzun duvarlarla sürekli devam eden bir giriş ile tasarıma yansımıştır. Kaos alanı ise duvarların algıyı kıracak şekildeki yönelimleri ve algı karmaşası oluşturabilecek, derinliği içinde barındıran, duvarları karşılayan aynalar ile desteklenmiş ve aynalar cephenin de parçası haline gelmiştir. Aynı zamanda önerilen, yapının gizlenme isteği de yine aynalarla desteklenmiştir. Peyzaj duvarlarının uzayan ya da kısalan şekilde kaos alanına yerleştirilmiş olması da algıyı kırmada ve yapıyı gizlemede önemli bir yaklaşım olmuştur. Ziyaretçi bu algı karmaşası ile kaos alanında yönünü bulmaya çalışırken bir yandan da geçici sergi haline gelen duvarlarla savaşı kaos alanında anımsar. Duvar yönelimleri ziyaretçiyi kalıcı serginin bulunduğu alana sürükler. Yapı kendini gizlemiş ve tüm kapalı hacimler tören alanını içinde bulunduran ‘Barış Meydanı’ olarak adlandırılan açık alan etrafında toplanmıştır.
Proje alanına yaklaşım bazında şehir merkezine doğruca uzanan aks omurga kabul edilmiş ve yapı şehir merkezine dönük olarak tasarlanmıştır. Proje alanında ise bu omurga 65. Mekanize Tugay Komutanlığı bulunan Pınarhisar Yolu ve arazinin batısından geçen Hamitabat yoluna ayrılmıştır. Omurganın ikiye ayrılması tasarım kararında alana iki farklı giriş şeklinde yansımıştır. Araziye yerleşim sırasında doğaya karşı hümanist bir yaklaşım sergilenmiş olup, sık ağaçlı bölgeler ile korunması gereken ağaçlar baz alınmıştır. Yapının kendini gizleme isteği sebebiyle kapalı bütün hacimler tören alanını içine alan ‘Barış Meydanı’ çevresinde kurgulanmış ve içe dönük bir tasarım oluşturulmuştur.
Tören alanına girebilmek için kapalı sergi alanını dolaşıp ‘Barış Meydanı’na açılan çıkıştan geçmek mümkündür. Şeref salonu, ofis, geçici sergi ve etkinlik alanı, kütüphane ve kafe ‘Barış Meydanı’na dönük olup girişler buradadır. Aynı zamanda kafe esnek tasarlanmış ve tüm mekanlara hizmet verebilmektedir. Geçici sergi ve etkinlik mekanı ve amfi tören alanı, bir kültür şehri olan Lüleburgaz’da festivallerin ilgi odağı olmasıyla bağdaşlaştırılıp çeşitli müzikal festivallere ev sahipliği yapacak biçimde tasarlanmıştır. Tören alanı çıkışı ise; girişten farklı diğer rotadan sağlanabilmektedir.
PEYZAJ RAPORU
Yapının konseptinin ana parçaları olan duvarlar peyzajın da parçası olarak devam etmekte ve peyzaj yapı ile bütün oluşturmaktadır. Duvarlar kendi başlarına ayrıca sergi elemanı olarak çalışır. Dolayısıyla kullanıcıya yapıya girmeden içinde ne ile karşılaşacağına dair ipuçları verir.
Yalın bir yolculuğu simgeleyen rotaların başlangıç noktaları araziyi çevreleyen 2 yoldur. Rotaların ilerleyiş şekli ağaçların konumuna göre oluşmuştur böylece ağaç kesimi minimuma indirgenmiştir. Rotada blok beton, blok taş kullanılmakla birlikte yer yer doğal bitki örtüsü bozulmamıştır. Zemine yer yer temas yapılarak flora ve faunaya zarar azaltılmıştır. Alanın tamamına dokunulmamıştır, bu tasarımın ekolojik ve hümanist yapısıdır.
Alanın doğal verileri incelendiğinde karasal iklim ve soğuk kış rüzgarlarının hâkim olduğu gözlemlenmiştir. Florayı sert iklime dayanıklı ağaçlar ve bozkır oluştururken, faunayı kediler, köpekler ve kuşlar oluşturmaktadır. Kuş birçok medeniyette barışın simgesidir. Bu sebeple Barış meydanının etrafına ve Kaos meydanının kısmi yerlerine sert iklime dayanıklı bir tür olan ve kuş çeken Sorbus Aucuparia (Kuş Üvezi) eklenmiştir. Barış ve Kaos meydanlarında da doğal bitki örtüsü yer yer korunmuştur.
Girişin zenginleştirilmesi için yol ve otopark gibi tampon bölgelere çam eklenmiştir.
STATİK RAPOR
Yapı için betonarme kolon ve kirişlerden oluşan karkas sistem uygun görülmüş olup taşıyıcı sistem tipi, yüksek veya normal sünek sistem olarak seçilmiştir. Toprak altında kalan yüzeyler perde duvar olarak tasarlanmıştır. Konsepte uygunluğu sağlamak açısından yapının cephelerinde de aynı şekilde perde duvarlar kullanılmış ve rijit bir görünüm elde edilmiştir. Kendi içerisinde çalışan bir sistem olarak tasarlanan çekirdekler yine bu betonarme perde duvarlarla çevrelenmiştir. Kolon ve kiriş yerleşimi mimari unsurları etkilemeyecek şekilde düzenlenmiştir. Yapının fonksiyonelliğine ve özelleşmiş birimlerine uygun olarak taşıyıcı sistemi de kendi içinde özel bir yapılanmaya sahiptir.
Yapının oturtulduğu akslar proje alanı içerisinde mevcut olan ve korunması istenen ağaçlara göre belirlenmiş olup çevreye maksimum duyarlılık esas alınmıştır. Aynı zamanda bu akslar oluşturulurken çevredeki mevcut araç ve yaya yolları da kullanılmış, aksların yönelimlerinde proje alanındaki kotlanmalar da esas alınmıştır. Yapı yerleşimi sırasında hafriyatı minimuma indirmek ve yapının çevreyle bütünleşebilmesi de amaçlanmıştır. Yalın yolculuğun simgesi olan rotaları çevreleyen duvarlar ve zeminde bununla birlikte çalışan peyzaj da bölgedeki arazi kotlarına uygun olarak tasarlanmıştır. Kotlar arasındaki yükseklik farkının düşük olması rotada rampa kullanımına ve engelli kullanıcılar için de engelsiz bir harekete olanak sağlamıştır. Rampa kullanmaktaki diğer bir amaç ise yalın ve belirsiz bir yolculuğu simgelemesidir. Ziyaretçiler rotalarda ilerlerken herhangi bir engelle karşılaşmayacak tamamen bu yalın yolculuğa odaklanacaklardır.
Konseptin çıkış noktası olan ‘rota’, ‘belirsizlik’, ‘bilinmezlik’, ‘kaos’ kavramlarına uygun olarak; yapı cephelerinde, kaos meydanında, rota çeperlerinde brüt beton paneller ve ayna kullanılmaktır. Brüt beton paneller rijit ve yalın yüzeyler oluşturmakta, ziyaretçinin zihninde yapıya dair fikir oluşmasını engellemekte dolayısıyla ziyaretçileri belirsizliğe ve bilinmezliğe sürüklemektedir. Aynalar ise altlarındaki cepheleri gizlemekte, yapıya ve doğaya ait tüm elemanları yansıtarak belirsizliği ve bilinmezliği derinleştirerek kaos ortamı oluşturmaktadır. Kaos meydanında kullanılan aynalar betonarme duvar üstü ayna panel kaplama, yapı cephelerindekiler ise aynalı cam filmidir. Aynalı cam filmi, içeriden dışarıyı görmeye olanak sağlarken dışarıdan bakan birinin içeriyi görmesini engellemektedir. Bu içerideki kullanıcılar için mahremiyet ortamı kurarken aynı zamanda yapıya belirsizlik katmakta ve dışarıdan bakanlar için merak hissi uyandırmaktadır. Aynalı cam filmi uygulaması giydirme cam cephe üzerine yapılmakta, güneş ışığını geçirmesi sayesinde yapı içerisinde doğal aydınlatma sağlamaktadır. Yapının gün ışığına ihtiyaç duyan birimleri bu cepheye oturtulmuştur. Giydirme cephe olarak seçilen sistem Spider Cam Cephe Sistemidir. Bu sistem içeride kirişlere oturtulmuş gizli profillerle taşıtılmaktadır. Bu durum iç mekanlarda daha estetik ve ferah bir ortam oluşturmaktadır. Bölgede karasal iklimin hâkim olması nedeniyle kış aylarında daha güçlü bir izolasyon sağlayabilmek için yapıda çift camlı spider sistem tercih edilmiştir. Ayrıca aynalı cam filmi de bu izolasyonu kuvvetlendirmektedir.