Proje Raporu
Problem Alanı
Kamu binaları, günümüzde gerek gündelik hayat ölçeğinde gerekse kent bağlamında birçok olumsuzluğu beraberinde getiren bir sorunsala dönüşmüştür. Belli saatler arasında kullanılması ve sonrasında tamamen kullanım dışı kalarak ıssız ve güvensiz mekanlar oluşturması; kullanım alanını yalnızca bürokratik işlevi nedeniyle işgal etmesi ve kullanıcıların da bu işleve ihtiyaç duyduklarında alanı kullanmaları; çağın hızlı değişen dinamiklerine karşı üretkenliğe olanak tanımayan mekanlara sahip olması; hem çalışanlar hem de ziyaretçiler için bir cazibe mekanının olmaması; kent içinde sıkışık ve boşluksuz kütleler olmaları kamu binalarının bir sorunsala dönüşmesinin temel olanaksızlıkları olarak sıralanabilir.
Kamu binaları tasarım yarışması için çalışma alanı Kayseri olarak belirlenmiştir. Bunun en temel nedenlerinden biri Kayseri’nin tarihi ve kültürel zenginliğinin aşağıda bahsedilen tasarım bağlamının en sağlıklı şekilde hayat bulacağı bir kent olmasıdır.
Kayseri, tarih boyunca birçok medeniyetin yerleşim yeri olmuştur. Bununla birlikte mekânsal biçimlenişinde zamanın farklı dinamikleri, özellikle mimari yapılar üzerinden okunabilmektedir. Çalışma alanı, Kayseri merkez ilçesinde, 24500 m2‘lik alan olarak tariflenmiştir. Çalışma konusu ise Hükümet konağı ile Sosyal ve Kültürel Tesisi kapsamaktadır. Ahmet Paşa Caddesi ve Sivas Bulvarı’yla sınırlanan çalışma alanı, yakın çevresinde Cumhuriyet Meydanı, Sahabiye Medresesi, Zeynel Abidin Türbesi gibi önemli kentsel odakların bulunmasıyla kentin nirengi noktası olarak görülmektedir. Bu noktada üretilecek tasarımın bu kültürel zenginliği besleyecek nitelikte “GEÇMİŞİ” ve “GELECEĞİ” bütünleştiren bir tavra sahip olması üzerinde önemle durulmaktadır.
Kayseri için oluşturulan tasarımda kamu binalarının yukarıda bahsedilen sorunlarına çözüm arayışına gidilmiştir. Oluşturulan tasarımın öncelikli konuları ise kamu binasının ve yakın çevresinin kent kimliğini vurgulayan bir temsil niteliğinin olması; doğayı ve bulunulan coğrafyayı yansıtması; enerji etkin sistemlerin kullanılması; günün her saati kullanıcıların katılım gerçekleştirebileceği dinamik mekanlarla iç içe olması; çalışma saatlerinde ve bu saatler dışında yapının bir kentsel dekor olarak kamusal bellekte kendine yer bulacak imgeselliğinin olması şeklindedir.
Bağlam
Yaşam sanattır ve mekân, bedeni hareket ettirirken aslında fiziksel olarak sınırlandırdığı “yer”de, yaşamın gizli yasalarına can vererek onu bir sanata dönüştürür. Bu düşünceden yola çıkarak bir tasarım düşüncesi geliştirmek ise yalnızca mekân beden ilişkisini değil tarihsel, kültürel, sosyal gibi birçok unsurun diyalektiğinin düşünülmesini zorunlu kılar. Buradan yola çıkarak tasarım konsepti “AVLU”yu örten “ÇATI” kavramı üzerinden şekillenmiştir.
“Çatı” Kavramının Açılımı
Çatı, ilk tanımıyla bir örtü olarak ifade edilse de anlamsal uzamında öznenin geçmişini, bugününü ve geleceğini anlamlandıran, “AİT OLMAYA” ilişkin gerçeklikleri, farklı mekânsal bütünlükte kapsayan bir var olma biçimidir. İnsana dair geçmişin hikayesini, bugünün “an”ını ve geleceğin öngörüsünü barındırır. Bu barındırma durağan değildir, zamanın tanımsız düzleminde bir “ÜRETKENLİK” de içerir. Bu bağlamda Kayseri’de önerilen kamu binası tasarımı fikri, Kayseri’nin tarihsel, kültürel, doğal, sosyal vb. birçok niteliğini, mimari üslupla diyalektikleştirerek özetleyen, üretken mekanlarıyla yaşamın mayasını belirleyen bir “KENTSEL SİMGE” üretmektedir. Oluşturulan tasarımın kaygılarından biri de, kamusal öznenin mekânsal olanakları üzerinden yaşamı sanata dönüştüren bir kamusal oluşum inşa etmektir.
Tasarlanan yapı, yoğun kütlesel oluşum yerine daha boşluklu bir mimari biçimleniş üzerinden tariflenmiştir. Dolayısıyla kentin tarihi üslubu ve yerel kültürel mirasının önemli mimari biçimi olan “AVLU”, kamu binasının biçimsel formuna yön vermiştir. Bu kavramla birlikte “MERKEZİLİK”, odaklanma, toplanma, iç içe ve birlikte olmak; “ŞEFFAFLIK”, fiziksel mekanların açıklığı ve kapalılık hissinin seyreltilmesi; “YALINLIK”, yerel kültürel mirasın temsiliyetinin en okunabilir şekilde simgeleşmesi adına tasarım ilkeleri olarak “ÇATI” bağlamını güçlendirmektedir.
Üretken Bir Boşluk Olarak “Avlu”
Tasarlanan yapı, üst ve alt olmak üzere iki ana bölümden oluşmaktadır. Üst ve alt olarak ifade edilen kısımlar “GELECEK” (üst) ve “GELENEK” (alt) kavramlarıyla yaşam bulmakta ve bu iki kavram arasında bir bağ oluşturmaktadır. Bu iki oluşumun mekânsal dizimi “AVLU” kavramında kesişmekle birlikte bütünsel olarak “ÇATI” kavramının uzamını temsil etmektedir.
Üst kısım “YALINLIK” ilkesi doğrultusunda salt bir geometriye sahiptir. Bu, aynı zamanda bir kamu binası olmasının gerektirdiği itibarlı tavrın temsiliyetidir. Alt kısım ise kullanıcıları birebir ölçekte yerel, geleneksel oluşumlarla ve doğal unsurlarla karşılaştıran mekânsal deneyimlere sahiptir. Ayrıca ticaret alanları, atölyeler ile dinamik bir gündelik kullanıma sahiptir. “ŞEFFAFLIK” ilkesiyle oluşturulan yapı ve çevresinin mekân dizimi daha insani ve insan ile doğa arasındaki kopuşu reddeden bir tavır sergilemektedir. Bütün bu özellikleriyle “AVLU”, mevcut idari yapıların sıkışık mekânsal organizasyonlarına karşı daha fazla gündelik hayata dahil olabilen bir çekim merkezine dönüşmüştür. Böylece kamu yararı ilkesi de gözetilmiştir.
Yapının alt kısmın dış cephesinde oluşturulan eğimli alanlar kentin önemli vistalarının (medrese, türbe vb.) izlenme alanları olarak düşünülmüştür. Bununla birlikte peyzaj, yapı çevre ilişkisi üzerinden bütünsel olarak biçimlendirilmiş ve özellikle Kayseri’nin doğal değerleri (Sultan Sazlığı, bağlar vb.) kent peyzajına entegre edilmiştir.
Malzeme Kullanımı
Yapı üzerinde ve açık alanlarda kullanılan malzemeler geleneksel malzemelerden seçilmiştir. Bu sayede doğal iklimlendirme kullanılmış olup nefes alan hacimler oluşturulmuştur. Taşıyıcı sistem malzemesi olarak betonarme seçilmiştir. Betonarmeyi zorlamayacak nitelikte açıklıklar ile yapı çözülmüştür.
Mekan Kurgusu
Belediye Hizmet Binası ihtiyaç programı, yoğun hizmet alanları ve sosyal alanlardan oluşmaktadır. Sosyal ve kültürel mekanlar alt ve üst zeminde tasarlanırken ofis mekanları da 1. ve 2. kat planlarında düşünülmüştür. Bir avlu etrafında birleşen bu mekanlar gece ve gündüz mekanların verimli bir şekilde kullanılmasını amaçlamıştır. Alt zeminde kurgulanan plan düzeni ile geçirgenlik sağlanmıştır. Üst katlardaki ofis birimlerinde ise iç bahçeler, galeriler, kat bahçeleri ve terasları ile çalışanların ve kullanıcıların yaşam kalitesinin artırılması hedeflenmiştir. Oluşturulan iç bahçeler ile açılabilen cam cepheler, mekânlar ve bahçeler arasında keskin sınırı ortadan kaldırmakta esnek, akışkan ve bütünleştirici mekânlar oluşmasını sağlamaktadır.
Sürdürülebilir Kararlar
Kamu Binası ve Sosyal ve Kültürel Merkez tasarlanırken Kayseri ilinin tüm ihtiyaçları göz önünde bulundurularak nitelikli bir belediye yaşantısı elde edilmeye çalışılmıştır. Peyzaj düzenlemesi içerisinde yağmur suyunun belli noktalarda toplanması, filtre edilmesi, depolanması ve tekrar kullanılmak üzere dağıtılması planlanmaktadır. İç mekânların ısı yükünü azaltmak için ofis mekânlarına “AVLU” yaratılarak her mevsim doğal ışık ve doğal hava alması amaçlanmıştır.
Proje alanı peyzajı, yapı çevre ilişkisi gözetilerek kurgulanmıştır. Dolayısıyla üretilen mekan kentin ulaşım ve yapı bağlamındaki dokusuna uyumlu bir biçimde kent peyzajına entegre edilmiştir. Hem çalışanların hem de kullanıcıların nefes almaları adına yapının mekânsal kurgusuna iç bahçe ve teras kullanımları eklenmiştir. Dolayısıyla insanlara kent mekânı içerisinde doğayla bütünleşebilme olanağı sunulmuştur.