Mansiyon Ödülü, House in Forest International Design Competition

Proje Raporu

Dwelling in Nature
House in The Forest kapsamında ele alınan projenin yeri, Rumeli Feneri’nin ve çevresindeki ormanın İstanbul için önemi göz önüne alınarak Rumeli Feneri olarak kararlaştırılmıştır. Son yıllarda tahrip edilen orman dokusunun giderek arttığı bir kent olan İstanbul için bu alan, insanların doğayla ve ormanla temas kurabilmeleri için ellerinde kalan sayılı mekandan birisi haline gelmiştir. Alanın topografyasının karakteristik özellikleri, kayalıklar ve yer yer dağların oyulmasıyla oluşan küçük koylardan oluşmaktadır. Ormanla bütünleşen ve aynı zamanda dramatik bir görsele sahip olan bu topografya yapı formunun belirlenmesinde ana etken olmuş; dağın şekli soyutlanarak yapının formuna karar verilmiştir. Bu topografik özellik ele alınarak, guest house olarak düşünülen ve birden çok insanın konaklamasına, ortak bir mekanda toplanarak sosyal alanları kullanmasına imkan veren bu tasarım, formunu yerleştiği topografyadan alarak doğayla bütünleşmeyi, insanların ormanla ilişki kurmasını hedeflemektedir. Tasarlanan yapı coğrafyayı oluşturan katmanların bir yansıması olan farklı kotlardaki levellardan oluşturulmuştur. Bu levelların farklı kotlarda, birbirleriyle ve doğayla görsel temas kurması hedeflenmiştir. Yer yer birbirlerine yaklaşan, yer yer ise uzaklaşan organik doku içerisinde eriyen levelların birbirleriyle olan ilişkisi düşeyde de sirkülasyonlarının bağlanmasıyla güçlendirilmiştir.

Giriş kotu olarak tasarlanan -3.50 kotunun ormandan gelen yoğunluk için guest house ile bir karşılaşma mekanı olması düşünülerek, ortak mekanların bu karşılaşma alanını destekleyeceği düşünülerek bu kotta tasarlanmıştır. Tasarlanan guest roomlar ise, farklı kullanıcı kitlelerine hitap edeceği düşünülerek, farklı hacimlerde tasarlanmıştır. Her bir guest roomun doğal ışık ve doğal hava alması hedeflenmiş ve cephedeki yırtıklar oluşturulmuştur. Yapının doğaya tutunması kararı doğrultusunda, statik olarak en uygun çözümün çelik olduğu öngörülerek tasarım bu doğrultuda şekillendirilmiştir. Çelik taşıyıcı üstüne kaplanan ahşap malzemeyle, yapının form olarak topografyanın, malzeme olarak da ağaç dokusunun içinde erimesi amaçlanmıştır.