Moskova'nın tarihi bölgesinde yapılan park projesi, doğa ve mimariyi bütünleştirerek, komşu olduğu ticaret merkezini canlandıracak bir kamusal alan yaratıyor.
Diller Scofidio + Renfro (DS+R) tarafından tasarlanan, Moskova’da, Kızıl Meydan, Aziz Basil Katedrali ve Kremlin’e yürüme mesafesinde konumlanan park, Moskova Nehri’ne uzanan 70 metrelik konsol, beş pavyon, iki amfitiyatro ve bir filarmonik konser salonunu içinde barındırıyor.
Proje, son elli yılda Moskova’da açılmış olan ilk büyük ölçekli kent parkı olma özelliğini taşıyor.
Diller Scofidio + Renfro ortaklarından Charles Renfro projeyi şöyle açıklıyor:
“Zaryadye Park, basit kategorizasyona direnen bir kamusal alan sunuyor. Burası aynı anda park, kensel plaza, sosyal mekan, kültürel tesis ve rekreasyonel bir armatür. Tasarım, maksimum seviyede erişilebilirliği sürdürebilmek için yarışma tarafından belirlenen 14.000 metrekarelik bir alan üzerine yerleştirildi. Ortaya çıkan eşzamanlılık, doğal ve yapay, kentsel ve kırsal, iç mekan ve dış mekan arasında bir karşıtlık oluşturuyor.”
Tasarımcılar, Zaryadye Park’da doğa ve mimariyi harmanlayarak, kentin geleneksel ve simetrik dokusuyla bütünleşen yeni tipolojiler sunabilecek bir kamusal alan yaratmayı hedefliyor.
Rusya’nın farklı iklim özelliklerine ait payzaj unsurları birlikte kullanılarak oluşturulan teraslar, aktif ve pasif iklim kontrol stratejilerini destekliyor. Planlanmış bir rota üzerinde yer alan, performans mekanları, kültürel pavilyonlar, toplanma ve dinlenme alanları olarak tanımlanan bölümler, Moskova manzarasına hakim gözlem noktaları ile bağlantılı hale geliyor.
Şehrin sert iklimini yumuşatmayı hedefleyen yapay çevre elemanları, doğa keşfi için planlanan çeşitli sosyal ve kültürel programlar, uzun süreli sürdürülebilir yönetim modeli gibi müdahaleleri kapsayan bütüncül stratejiler, ziyaretçilerin yılın her döneminde parkı aktif bir şekilde kullanmalarına olanak sağlıyor.
Parkın tasarımı, yürütücülüğünü Diller Scofidio + Renfro’nun gerçekleştirdiği, Hargreaves Associates, Citymakers, Transsolar, Buro Happold, Central Park Conservancy, Directional Logic, ARUP, Arteza, MAHPI, Mosinzhproek firmalarının temsilcilerinin de yer aldığı uluslararası bir konsorsiyuma ait.
9 yorum
Putin mi yaptı?
Ben işçiler mühendisler mimarlar falan yaptı sanıyordum
Putin böyle değerli bir araziye bina yapacağına park yaptı ya, bu miras ona yeter…
Eski komünizm zamanı söylemleriydi onlar, modası geçti çoktan, şimdi oligarşik-kapitalist Rusya’da patron yapıyor herşeyi 🙂
İyi madem biz de hakikat yerine trendlere göre konuşalım bundan sonra.
Bu projenin kimin olduğunu mu bu projeyi kimin ürettiğini mi tartışıyoruz Ekin?
Ayrıca hakikatin sonrası mı varmış? O da acayipmiş… Bu “Post bilmem ne”ciler algıladığım dünyayı da benden çalacak demek ki. Çalsınlar madem…
Ben bu üslubu tanıyorum Ekin. Benim itaat ettiğim kişinin itaat ettiği kişi böyle konuşuyor.
Post-hakiki manada ifade edeyim madem. Bir adet büyük ötekiye methiye düzülmesinden rahatsız olan, bu projede hakiki manada yer almış bir birey üzülürse bu vebali almak istemem. Eğer ki birey önemsizdir mesele toplumsaldır bu da bir amme hizmetidir dersen Putin’i imlemen gereksiz olur. Her halükarda ya etik dışı ya da gereksiz bir söylem ürettiğini söylemek istedim. Senin nezdinde herkese.
doğrudur, en yeni trend olarak da “hakikat-sonrası” (post-truth) diye bir şey var… hangi katmanı, hangi filtreyi seçtiğinize bağlı olarak birçok farklı pencereden tartışılabilir, sadece farklı platformlar… bir proje kimin? mimarın mı, arsa sahibinin mi, müteahhitin mi, belediye/devletin mi, geliştiricinin mi, fonlayan bankanın mı, kullanıcıların mı vs.
kimin olduğunu tartışıyoruz, putin derken işaret edilen oydu, yoksa kimin direkt olarak projede çalıştığı değil… her işletmenin direkt ve indirekt maliyetleri vardır… direkt maliyet işçi sınıfı, indirekt maliyet yönetici sınıfı olur… indirekt maliyetler “gerçek-sonrası” üretimleri kapsar diyelim, direkt ise gerçek oluyor bu durumda…
birey önemli…