MONAD INFILL THOSE WHO TRY TO FIT IN
Ülkelerini zorunluluklardan dolayı terk edip başka bir ülkede var olmaya çalışan mültecilerin ‘sığındıkları’ ya da ‘durakladıkları’ kentle olan ilişkisi kentlininkinden farklı dinamiklere sahiptir. Mülteci kavramı ile ilişkili olarak ait olma –ol(a)mama, yer-yersizlik, kalıcılık-geçicilik kentte ve mekanda aranmasıyla, bulunan yanıtlar ışığında kent merkezinde boşluk,sıkışıklık,aradalık durumlarında verilen mimari problemi kavramsal ve pragmatik olarak karşılayacak bir tasarım yapılması öngörülmüştür.
İnsanların aranmadığı, evsizlerin de kalabildiği, sokak hayvanların giriş çıkışlarının olduğu bu gar, kent merkezinde olmasına rağmen herhangi bir psikolojik sınırı içerisinde veya dışarısında barındırmamaktadır. Bu alanda yapılacak ‘İnfill’ mülteci kavramına da özelleştirmeden çözüm bulacaktır. Gabriel Tarde’ın ‘Monad’ kavramı kent ölçeğinde, toplum ve birey ölçeğinde incelendiğinde; ‘Giydirilmiş Kimlikleri’ olan toplumun bireyi, mülteci durumda ya da misafiri ağırlayan durumdadır. Mültecilere,evsizlere, konaklama gibi anlık ihtiyaçları olan yolculuk durumundaki kimselere barınabilcekleri bir mekan sağlayan tasarım devamında da kentlinin empati kurabilmesi adına sosyal oluşan sosyal mekanlarla devam etmektedir. Devasa ve soğuk duvarların içinde yeniden oluşan hayat kentliden ayrılmış gibi dursada, onları aslında içine çeker. Geçmişten bugüne, bugünden geleceğe insanların dünyevi duyguları; egoları, açgözlülükleri, hırsları devam ettiğinden ve edeceğindendir ki savaş hali hiçbir zaman yok olamaz. Bu yüzden tasarım çevresindeki yapılardan referansla büyük, ve ikonik siluetiyle de gelecekte geçmişte yaşananları hatırlatması da öngörülmüştür.