Katılımcı, Çuhadaroğlu Alüminyum 2017 Öğrenci Proje Yarışması

KARŞIYAKA SUYUN ÜZERİNDE

İzmir’de deniz; kenarında vakit geçirebilen ve her köşesinde denizle görsel ilişki kurulabilen bir yapıya sahip. Fakat denizle ilişkinin sadece ‘görsel ilişki sağlamak’, ‘kıyıda bir gezinti’ gibi kavramlarla kısıtlı kalması, kentlinin ‘suyun üzerinde’ ve ‘su kotunda’ hiçbir ilişki kuraması yeni perspektiflere, yeni etkinliklere kapalı olması aslında İzmir’i KIYI KENTİ olmasından uzaklaştırıyor gibi… Kentli yıllardan beri süregelen ‘Sokak’ ve ‘Denize açılan sokaklar’ kavramları etrafında yaşantısını sürdürüyor.

Karşıyaka; çarşısıyla ünlü, bölgeye geren turistleri en yoğun olarak kendisine çeken ve yerleşimin en fazla olduğu bölgelerden birisidir… Fakat kıyı hattının inanılmaz bir potansiyele sahipken bu potansiyelin desteklenmediğini görüyoruz. Kıyının en yoğun olarak kullanıldığı Karşıyaka Vapur İskelesi ile Karşıyaka Nikah Salonu arasında ‘Alternatif’, ‘Bağlam’, ‘Barınma’, ‘Senaryo’, ‘Program’ ‘Çevresel Duyarlılık’ gibi birbiri içinde kümelenebilecek kavramlar ile bir bölgeyi tekrardan ‘Kıyı Kenti’ kimliğine kavuşturabilir miyiz?

BAĞLAM

Karşıyaka sahil hattına yerleşim başladığından beri ‘Deniz Hamamları’ da varlığını göstermekteydi. İnsanlar bu hamamlar aracılığıyla denize giriyor, bütün günlerini burada geçiriyor hatta misafirlerini bile burada ağırlıyordu. 1926 yılında artık denize girmenin sağlıksız olduğuna karar verilip, Deniz Hamamları teker teker kaldırılmıştır. Ve böylece Karşıyaka’da denizle iç içe yaşam sona erdi…

Tasarımımızda, eski deniz hamamları modülünün yorumlanmış haliyle kıyıya, kentli yoğunluğunun en fazla olduğu bölgeye, insanların yeniden bütün günlerini geçirebileceği; yeni fonksiyonlar, yeni programlar ve yeni perspektifler sunabilecek bir yerleşme pratiği önerilmiştir. Karşıyaka için çok önemli bir değer ise Melek Sineması’dır… Türkiye’nin ilk kıyı sineması olan Melek Sineması, İzmir’de 1960 sonrası başlayan ‘Kıyıda Yükselme’ akımının kurbanı olmuş ve yıkılmıştır. Bu değerin kentlinin hafızasından silip gitmesini engellemek amacıyla, eskiden yeri Karşıyaka çarşının başlangıcında olan Melek Sineması yeniden yorumlanarak kıyıyla yaptığı izdüşümde ‘Suyun üzerinde Açık Hava Sinemasıyla’ tekrar kentlinin hafızasına kazınması amaçlanmıştır.

ALTERNATİF

Karşıyaka; İzmir’in nüfus olarak en yoğun 2. bölgesi olmakla birlikte, bölgeye gelen turistlerinde mutlaka uğrayacağı bir durak… Bölge kara yaşantısını çok yoğun yaşamakla birlikte inanılmaz bir potansiyel olan kordona sahip. Fakat bölgedeki günlük yaşantının en yoğun olduğu Karşıyaka Çarşı ve Kordon kendisini belirli bir kalıba sokarak su ile birlikte yeni perspektiflere yeni önerilere kapalı bir durumda… Tasarımımız, su üzerinde alternatif bir yerleşim pratiğinin bu bölgeyi yeniden denizle buluşturmayı hedefleniyor.

SENARYO ve PROGRAM

Bir bölgeye yeniden kıyı kimliği kazandırmak aslında o bölgedeki günlük yaşantının bir uzantısı olarak yapılmak zorundadır. Kıyıyı 6 bölgeye ayırarak yaptığımız günlük analizleri sonucunda; kıyıya açılan sokaklar, kentlinin kıyıya yaptığı basınç, kullanıcı profili, kullanım şekli, aslında bize bölge bölge yapılması gereken düzenlemeleri verdi.

  1. Karşıyaka çarşının bir uzantısı olan bölge dışarıdan gelen turistlerin ve İzmirlilerin günlük akımıyla kıyıda en yoğun kullanılan bölgedir. Bu bölge; su altı kütüphanesi, kafeterya, sergi alanı ve Melek Sineması’nın izdüşümünde konumlandırdığımız açık hava sineması ile zenginleştirilmiştir.
  2. Mevcut kıyı düzeni ve doğal koşullar sonucu bölgede günlük balık tutma aktivitesinin yapıldığı tek yerdir. Bölge seçimine sadık kalınarak deniz etkileşim yüzeyinin arttırılması, yeni gölgelik yarı açık alanlar eklenmesi ve ağaçlandırma çalışmalarıyla kullanımı destekleyen kararlar alınmıştır.
  3. Kullanıcı profilinin günlük olarak, arkadaşlarıyla, sevgilisiyle, ailesiyle; dinlenme, bekleme, oturma ve denizle görsel ilişkinin en fazla kurulduğu bölge konumundadır. Yine kullanıcı profilinin günlük aktivitesine sadık kalınarak bir deniz amfisi önerilmiştir. Denizle ilişkinin deniz seviyesinde yaşandığı ve yeni perspektifler sunan deniz amfisinin, kıyı kullanımı daha verimli hale getirmesi amaçlanmıştır.
  4. Bu bölge suyun üzerinde yerleşimin en yoğun olması gerektiğine karar verdiğimiz ve yeni kullanımlara en çok ihtiyaç duyulduğunu düşündüğümüz konumdur. Bölgedeki kentlinin en yoğun olarak kıyıya çarptığı, aynı zamanda karşıdaki eğlence mekanları nedeniyle genç nüfusun en fazla hissedildiği bölgedir. Bölge 1926’da kentin günlük hayatından silinen Deniz Hamamlarının 2017 yılı için yorumlanmış halidir. BARINMA kavramını, yeniden ‘bütün günün çeşitli aktivitelerle geçirilebileceği’ mekanlar yaratarak ele aldık. Müzik, resim, dans, drama, heykel ve workshop atölyeleri; kafeterya, spor ve oyun salonu gibi, kullanıcı grubunun ruhuna da uygun yeni aktivitelere önerilerek kaybolan deniz hamamlarının günlük yaşantıda yeniden yer tutması amaçlanmıştır.
  5. Karşıyaka nikah salonunun bulunduğu bu alanda daha çok özel kullanım ve otopark gibi işlevler kıyı düzenlemesinin önüne geçmektedir. Yeni bisiklet sundurmaları ve deniz amfisiyle bölgenin kullanımına fazla müdahale edilememektedir.
Etiketler

Bir yanıt yazın