MİMARİ RAPOR
Üstte bildiğimiz Bitlis toprağı, altta rafine ettiğimiz dünya…
5000 yıllık kültürel tarihe ev sahipliği yapmış; coğrafi özellikleriyle ön plana çıkan, kent dokusundaki topoğrafik referansları halen korumakta olan bir bağlam. Van Gölü, Nemrut Kalderası, dağları, kıvrılarak akan dereleri ve yeşil tepeleriyle varolan coğrafyanın bu özelliklerine saygılı bir tasarım yapmak, ana hedef olarak görülmüştür.
Proje alanının Ağrı-Bitlis karayolu ile bölünmüş olması ve program içerisindeki fonksiyonların bu yoğun araç sirkülasyonundan koparılması gerekliliği, yol kotundan uzaklaşılarak topoğrafya ile bütünleşik olma fikrini destekleyen bir diğer unsurdur.
Proje alanının içerisinden geçen ve göl kıyısından kuzeye doğru kırılıp giden kanal, belirlenen hedefin çözümünde takip edilmesi gereken öge olarak görülmüştür. Yılın belirli zamanlarında içerisinden su akan, etrafı duvarlarla tanımlanmış bir kanal olarak var olan derenin, insan-su ilişkisini arttıracak ve suyun olmadığı zamanlarda bile aktif bir peyzaj elemanı olarak kullanılabilecek bir tasarıma dönüştürülmesi önerilerek yatağı genişletilmiş, çakıl taşları ve toprakla bütünlüğü arttırılarak yeni bir kuru dere düzenlemesi önerilmiştir. Arazinin suyla olan ilişkisini arttıran bu kanalın, alanın güneyi ile kuzeyi arasında oluşturduğu bağlantı genişletilmiş ve böylece alan, yaya alt geçişi ile bütünleştirilmiş ve birbirine bağlanmıştır. Bu şekilde arttırılan yaya-peyzaj ilişkisi, topoğrafya ile beraber kanalı takip eden yaya sirkülasyonunun ana omurgasını oluşturur. Güneyden akan yaya aksı, kuzeydeki yol kotlarıyla bütünleşirken bir yörünge belirler ve bu yörünge yapı kütlesinin plastik ve fiziksel kurgusunu oluşturur.
Mevcut topoğrafyayı takip ederek meydana gelen yapıda, toprakla bütünleşmiş olan Bitlis kentinin ritüellerini yansıtan, üzeri düz, toprak dam kurgusu hedeflenmiştir. Toprak altında kalmak satıh altında kalmak olarak algılanmamalıdır. Bu minvalde, öneri proje, göl manzarasını oldukça ciddiye alır ve yaratılan yırtıklardan, gölün dramatik manzarası kompozisyon içerisine sokulur.
Tüm bu argümanlar ışığında, öneri proje, tüm işlevleri süreçsel bir yörünge ile bağlamayı hedefler. Bu yörüngenin gerek fiziksel, gerek şiirsel ve gerek yol göstereni olarak tanımlanan “duvar”, yapı ile açık alan etkileşim yüzeyini arttırmak için fonksiyonları oluşturmakta, yarı açık ve açık alan sınırlarını belirlemektedir. Aynı zamanda konferans ve konaklama birimleri aktif bir ana ulaşım ve etkinlik avlusu ile tanımlanmış, konaklama birimleri içerisinde oluşturulan pasif avlu ile ise yalnızca bu işleve uygun bir açık alan elde edilmek istenmiştir.
Geçirgen yapısıyla, kuzey alanındaki araç girişinden yapıya yönelimi tanımlayan duvar, güney alanında programın göl ile ilişkisini de kuvvetlendirerek suya uzanmış ve kuzey-güney yönünde devam eden kurgusunun, kıyı şeridinde sürekliliği önerilen rekreasyon alanlarından da algılanması sağlanmıştır.
Yapıyı bağlamıyla bütünleştirmek için kullanılan duvar, bölgedeki tüm mimari devinimlere tanıklık etmiş yegane eleman olan Ahlat taşından oluşturularak tarihsel süreçteki yerini almıştır. Öneri mekanların işleyiş ve boyutlarını tanımlayan bu duvar, doğal topoğrafya ile zıtlık oluşturan satıh rengiyle, doğal ile yapayı keskin bir şekilde ayırır. Üstte bildiğimiz Bitlis toprağı, altta rafine ettiğimiz dünya…
1 Yorum
Gölün yanında gölü görmeyen bir yapı yapmak ve ona ödül veren bir jüri. Yorumsuz…