MİMARİ RAPOR
yer/aidiyet/bellek
2017/ahlat
Bir yere ait olma kavramı her daim tartışmalı bir konu olmuştur. ‘Yer’in her unsuru kendi çerçevesinde belleklerde oluşan aidiyet kavramını şekillendirmektedir. Bu noktada kendi kimliği bu denli kuvvetli olan bir ‘yer’e dışarıdan sayılabilecek bir müdahale yapmak oldukça titizlik gerektiren bir süreç olarak nitelendirilebilir. Ahlat’ın kendine özgü dokusu ve taşı, su ile kurduğu kopmayan ilişkisi her unsurunu ayrı fakat birbiriyle bağlantılı ve neredeyse birbiriyle eş önemde birer parametre olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu noktada süreç bizi yerin verilerini uzun denebilecek bir süre incelemeye itti demek doğru olacaktır. Yerin bize sunduklarını en son noktasına kadar değerlendirip, onu hırpalamadan, kimliğini korurken yeniyi üretme çabasının projenin ana omurgasını oluşturduğu söylenebilir.
genel yaklaşım /vaziyet planlaması
Yer’in bize sunduklarından en önemlisi; su öğeleriyle kurduğu güçlü bağ olduğunu söylemek doğru olacaktır. Su; alanda bir noktada Van Gölü olarak, diğer bir noktada yine doğanın verdiklerinin doğaya geri döndüğü, alanın içinden geçerek Van Gölüyle bağlanan kar sularının aktığı kanallar olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu iki unsurun birbirine bağlanması durumu proje kapsamında da devamlılık atfetmesi gereken bir unsur olarak düşünülmüştür. Mevcut durumda düz beton duvarlar ile tek fonksiyonlu olan kanal, çok fonksiyonlu bir alan haline getirilmiştir. Akış yönü ve debisini değiştirmeden yapılan ufak müdahalelerle taşkın kontrolü açısından daha güvenli ve çevre ile daha uyumlu bir tasarım yapılması öngörülmüştür. Alan salt kar sularının akmasına hizmet eden bir kanal olarak değil çevreden gelen kentsel akışı da alana çekerek sosyal bir mekan haline getirilmesi amaçlanmıştır.
Böylelikle ‘yer’in bize sunduklarını iyileştirerek ona geri kazandırılmak istenmiştir. Su ile kurulan bu ilişkiler ile yaşam alanı kalitesini artırılarak; eğlence ve rekreasyon alanları yaratılmıştır. Alanın içerisinden geçen bu doğanın yansıması, alanı kullananlar için bir şans olarak değerlendirilmiş ve kademeli bir düzenleme öngörülmüştür. Yaz ve kış senaryolarında suyun yükselme seviyesine bağlı olarak bu alanın kademeli olarak tasarlanması oldukça önemlidir. Suyun farklı seviyelerinde bu alanın farklı kademeleri oturma alanları olarak kullanılabilecektir.
Tasarım genelinde ana sirkülasyonu destekler nitelikte düzenlemeler yapılmıştır. Kanal kenarı yürüyüş yolları, koşu parkuru, kademeli oturma alanları ve yaya köprüleriyle bütün alan bir bütün gibi çalışmaktadır. Yapılan bu düzenlemelerle su kalitesi, habitat ve biyolojik çeşitlilikte artış ve insanlar için farklı rekreasyonel alanlar sağlanması amaçlanmıştır.
Projenin vaziyet planlamasına yön veren bir başka unsur da mevcut yapılı çevrenin verileridir. Proje tasarlanırken oraya ait olması istenmiştir. Bu da çevre yapılaşmayı göz ardı etmeden, onu da içine alan bütüncül bir tasarımla sağlanabileceği düşünülmüştür. Arazinin yanında ilçenin stadyumu bulunmaktadır. Gençlik merkezinin en önemli unsurlarından biri olan spor mekanlarının da bu stadyumdan bağımsız düşünülmemesi gerekliliğinden yola çıkılarak İlçe stadyumunu da içine alan, kırılarak ilerleyen bir spor aksı yaratılmıştır
Bu aks kapsamında spor sahaları ve spor merkezi konumlandırılmıştır. Aksın ikiye böldüğü yapılaşma alanının daha korunaklı arkada kalan aksına konaklama birimleri yerleştirilerek konaklama aksı oluşturulmuştur. Yol ile direkt ilişkide olan ön kısımda kalan aks ise halkın daha sık kullanacağı göz önünde bulundurularak, sosyal aks olarak adlandırılıp, Konferans Merkezi, alt-üst meydan, amfi ve etkinlik alanları, kütüphane, takas alanı ve bostan bu aksta konumlandırılmıştır. Proje kapsamında alt ve üst alanları birbirine bağlayan ve alanda dolaşım sağlayan 3 adet ana yol tasarlanmıştır. Bu yollar gerekli yerlerde dallanarak dağılmış fakat ana akslarını korumuşlardır. Bu üç farklı yol, alt ve üst kotta bulunan göl bölgesi ve yapılaşma alanını doğrudan birbirine bağlar. “İskele yolu” konaklama birimleriyle iskeleyi önce spor aksını keserek, sonra da Konferans Merkezinin avlusundan geçerek bağlar. Konferans merkezinin yanından rampalaşarak inmeye başlayan saçak yolu ise, konaklama ve spor aksı ile doğrudan ilişkili olup tünelin girişi bu yoldan sağlanmaktadır ve bu kullanıma destek verir niteliktedir. Bu kapsamda Konferans Merkezinin fuayesi bu yolun inmesiyle oluşan alt meydana açılmaktadır. Bu sayede konferans merkezi her iki farklı kottan gelen kullanıcılara da hizmet etmektedir. Kanalın çevresinde oluşturulan sosyal alanları, kanal izinde takip eden “kanal yolu” ise kanal ile beraber göle ulaşır. Bu aks kurgularına zarar verilmeden alan içerisinde dağılım sağlanmıştır. Bu ana aksa ek olarak, yarışma alanının doğusunda yer alan parkın içinden geçen park yolu da kurgulanmıştır.
Sahil kısmında içine kapalı bir tasarım değil, yarışma alanının dışıyla da ilişki kuran bir yaklaşım benimsenmiştir. Sahil şeridi bir bütün gibi ele alınmıştır. Ön/Güney taraf, iyi bir manzara karşısında güneşlemek için cömert alanlar sunan herkesin plaj/park alanıdır. Aynı zamanda bütün bir yıl boyunca, yürüyüşte veya kano ile yapılan bir gezi için kullanılacak rekreasyon alanıdır. Gölün güçlü etkisiyle birlikte şekillenen bu alanda yapılacak tasarımın dili oldukça önemlidir. Sınırlı bir alanda çok fonksiyona yer vermek bazen rahatsız edici bir tasarıma dönüşebilmektedir. Alana yeni kullanımlar/öğeler eklerken en önemli şey yerinde müdahaleler ile, yerin bize sunduklarını iyi değerlendirmek ve onun güzelliğini bozmamaktır. Bu müdahaleleri yaparken gerek malzeme seçiminde, gerek form kullanımında bu unsurlar göz önünde bulundurulmuştur. Çember, göle akıp gelen akslar gibi basit formlarla doğal malzemelerin (ahşap, taş, çakıl ve kum)kullanımı bu yüzden kaçınılmaz olmuştur.
İskele yolu, göl bölgesinde alana göz gezdirerek kayıkhaneden geçer ve iskelede son bulur. İskele yoluyla kesişen “plaj yolu”, plajı, plaj voleybolu/tenisini de içine alan, gölü karşılayıcı biçimdedir. Ağrı-Bitlis Karayolu’nun oluşturduğu istinat duvarı yerine yeşil alan ve ağaçlar arasından kademeli olarak azalan alan, göle ve alana güzel manzaralarını seyreden bir bakış noktası olarak şekillendirilmiştir. Alan birçok insana yer açarak, yürüyüş alanları ve parkurlardaki hareketi kontrol eder. Bu kademeli alanın ortasında yer alan bir diğer yol ise, üst örtü sistemine bağlı şekilde ahşap kullanımlarla beraber tasarlanarak, tüm kullanıcılar için işlevsel hale getirilmiş ve kafede son bulmuştur. Yollar, sakin ve aktif alanlar arasındaki sınırları tanımlar. Platformla ilişkili oluşturulan sosyal donatılar sayesinde, plaj kullanımı, gölgede gezinme, oturma gibi işlevler, kanal ile son bulur. Bu müdahaleler kapsamında doğal olanı koruyup, her kesimden insanın farklı zaman ve mevsim şartlarında kullanabilecekleri alanlar öngörülmüştür. Üst örtüler yazın güneşten, kışın ise kardan kısmi bir koruma sağlamaktadır. Yol kotunu kademeli olarak alana bağlayan seyir alanları ve alanda kullanılan bu kot değişimleri kış kullanımı için farklı yükseltiler ile kullanılabilecek alanlar yaratmaktadır. Bu alanda hafif strüktürlerle, alanın genel yaklaşımıyla bütünleşen kayıkhane, soyunma birimleri ve kafe tasarlanmıştır.
spor aksı /spa/spor merkezi
Gençlik merkezinin önemli bir noktasını oluşturan spor ve spor mekanları, projede ilçe stadyumunu da içine alan bir spor aksına yerleştirilmiştir. Farklı farklı köşelere atılmış spor alanlarının aksine, yaratılan geniş spor zemini sayesinde her alan ile etkileşim halinde olan açık ve kapalı alanlar olarak tasarlanmıştır. Spor aksı kendi içine kapalı bir alan olarak değil, içinden geçen yollar ve kanal çevresinde oluşan sosyal alanlar ile desteklenen yaşayan bir alan olarak tasarlanmıştır. Tasarlanan yol-aks kurgusu sayesinde spor zemini göl bölgesiyle de bağlantıda kalmaktadır. Alanda 4 adet saha, spa-spor merkezi bulunmaktadır. Yapı dili olarak konaklama merkezi ve birimleri ile konferans merkezi arasında bir geçiş unsuru olarak hizmet etmektedir. Konaklama birimlerinin masif taş duruşunu tekrar etmeyip ona referanslar veren bir tasarım diline sahiptir. 4 adet sahaya ek olarak farklı çizgileriyle, açık alanda oynanabilecek çeşitli sokak oyunları, frizbi, paten-kaykay, tırmanış, masa tenisi, langırt, dart, bisiklet vb. gibi sporlar için farklı alanlar tanımlanmıştır.
konaklama merkezi ve birimleri/konaklama aksı
Konaklama birimlerinin tasarımı aşamasında, yarışma alanının bulunduğu Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki ve Anadolu’daki konut anlayışı bu noktada bir veri olarak kabul edilmiştir. Anadolu konutlarının incelemesinin ardından, bu konutlar için ‘Hayat’ kavramının oldukça önemli olduğu sonucuna varılmıştır. Hayat etrafından dağılan odalar, bu kültürün sosyalleşme mekanları olarak var olmuşlardır. Koridorlaşmadan, hayattan dağılan odalar, bu sosyal mekanı oldukça kuvvetli bir unsur haline getirmektedir. Mevcut yerin kültürel izlerinde bu denli kuvvetli bir yaklaşım varken bunun yeniye nasıl adapte edilebileceği konusu gündemimize gelmiştir. Konaklama birimlerinin kullanıcılarının gençler olması ve bu birimlerin sosyal bir alan olarak da düşünülmesinin ardından, gerek konaklamaların vaziyet planındaki yerleşiminde gerek ise iç mekan çözümlerinde, ‘bir sosyal noktadan dağılma’ kavramı yeniden uygulanmaya çalışılmıştır. Konaklama birimlerini bir büyük kütle olarak değil, kendi içerisinde hayatlarını barındıran 4 farklı kütle olarak çözümlenmiştir. Yarışma alanı genelinde de yapılaşmalarda bu şekilde bir yaklaşım izlenmiştir. Mevcut durumda konaklamalar 4 ayrı birime ayrılarak, “hayat” kavramı, konaklama birimlerinin birleştiği korunaklı bir konaklama meydanıyla da desteklenmektedir. Konaklamaların bu şekilde tasarlanmasında etken olan bir başka önemli unsur da, istenildiğinde farklı yaş ve spor gruplarının, farklı yapılara ayrılabilmesine olanak vermesidir. Her yapının kendi içerisinde eğitmen odası da bulunmaktadır. Bu karar sayesinde, gelecek senaryolarında oluşabilecek değişken etmenler de göz önünde bulundurularak yapılar daha esnek kullanımlara hizmet verebilmektedir.
Vaziyet planında konaklama birimlerinin konumları rüzgarları kesecek şekilde konumlandırılmıştır. Konaklama merkezinin konumu, konaklama aksını başlatır niteliktedir. Fakat kapalı duvarlar kullanmaktan ziyade yapılaşma ve yollar ile bir yönelim yakalanmıştır.
İç mekanda bulunan hayatlar, her birim için kendi içerisinde bir sosyal alan olma özelliğini barındırmaktadır. Gençlerin odalarından çıkarak aynı yapı içerisinde bu sosyal alana ulaşabilmesi önemli bir unsur olarak görülmüştür. Konaklama birimleri, tek modül veya birleşen iki modülden oluşmaktadır. Bazı birimlerde sosyal alanlar, ayrıca hayatla direkt ilişkili avlular ile desteklenmiştir. Bu avlular ikili modüllerde, iki modülün birleştiği bir sosyal alan olarak düşünülmüştür. Dışarıya kapalı olan bu avlular, birimlerin kullanımına sunulmuştur. Kış senaryosunda dış mekandan daha korunaklı olan bu avluların kotu su basman kotu yerine zemin kotuna indirilerek kış aylarında kar yağışı ve kar kalınlığının sabitlendiği durumlarında da aktif olarak kullanılabilecek alanlar olarak tasarlanmıştır.
Ahlat taşının bölgenin iklim şartlarına uyumlu bir yerel malzeme olmasından yola çıkılarak, Ahlat taşı ve betonarme çerçeve strüktür kullanılmıştır. Yer’e ait olması açısından Ahlat taşının kullanımı önemli görülmüştür. Aidiyet bir bütün olarak düşünülüp ele alındığında bunun yapının formuna, malzemesine, iç mekan çözümlerine kadar her yeri kapsadığı görülmektedir. Alan gezisinde en ufak konut projesinden, büyük yapılaşmalara kadar Ahlat taşının önemle kullanılıyor olması, geçmişten beslenerek yeniyi üreten bu proje açısından önemli görülmüştür. Ahlat taşının bölge iklimiyle, hakim renklerle olan uyumu da bu noktada oldukça önemlidir. Her açıdan bu aidiyet hissini destekler nitelikte bir malzemedir. Yapılar kış şartları göz önünde bulundurulduğunda yerden 75 cm su basman ile yükseltilmiştir. Mevcut kültürün çatı kullanımı incelendiğinde düz çatıların kullanıldığı gözlemlenmiştir. Çatılarda biriken kar bir yalıtım malzemesi olarak görev üstlenmektedir.
Odalarda, yapının genelinde benimsenen sosyal bir alan olma yaklaşımı devam ettirilmiştir. Mevcutta bulunan 2 yataklı bölüm yerden yükseltilerek istenildiğinde bu yükseltilmiş alanın altından çıkabilen 3. yatak tasarlanmıştır. Bu yerden yükseltilmesi durumu hem gençlerin odalarda bu alanları oturma elemanı olarak kullanmalarına hem de depolama işlevini yerine getirme görevini üstlenmektedir. Odaların bu kimlikli duruşu alanı geçici bir süre kalınan ‘oda’ olmaktan çıkarıp, kullanıcıların belleklerinde bir yer edinmeyi hedeflemektedir.
Konaklama birimlerinin gerek vaziyet planında konumlandırılmaları, meydanlaşmaları gerek iç mekanda, kullanıcıların belleklerinde bir hafıza yaratması amaçlanmıştır. Farklı noktalarda oturma elemanlarına dönüşen alanlarla mekanların, bellek ve aidiyet ile olan ilişkisi güçlendirilmeye çalışılmıştır. Alanda hakim rüzgar yönüne göre yerleştirilen duvarlar hem kış şartlarında soğuktan-kardan bir koruma sağlamakta hem de bu şekilde mekanın farklı noktalarından farklı kadrajlar ile mekanın kimliği, kullanıcıyla kurduğu ilişki desteklenmektedir.
sosyal aks/konferans merkezi
Spor aksının kamuya daha açık olan ve kentli ile direkt ilişkide güneyinde, bir sosyal aks tanımlanmış ve konferans merkezi bu aksa konumlandırılmıştır. Konferans merkezinin yeri bu noktada önemlidir. Ana yolu karşılayarak her yönden gelen kullanıcıları kendi içine çeken bir konumda yer almaktadır. Konaklama birimlerinde kullanılan hayat yaklaşımı konferansın giriş kısımlarında da uygulanmıştır. Kullanıcıları korunaklı bir avluya alarak, yapılara dağıtan bu yaklaşım sayesinde, meydan yapı ile bütünleşmekte iç ve dış mekan sınırları bir nebze de olsa erimektedir. Kış senaryosunda bu korunaklı durum avantaj sağlamaktadır. Konferans kütlesi, konumu ile hem meydan ile ilişki kurmakta hem de spor aksından geçen ve konaklamalara ilerleyen iskele yolunun avlunun içerisinden geçmesiyle alan ile de ilişkide olmaktadır.
Çok amaçlı salon ve konferans salonunu içinde barındıran yapıya, gençlik merkezinin ihtiyaç programında bir kütüphanenin yer alması gerektiği düşünülerek, ek bir fonksiyon olarak kütüphane birimi eklenmiştir. Alanı kullanacak olan halk ve gençlik merkezi kullanıcıları için önemli bir alan olan bu kütüphane biriminde, takas ile kitaplar da değiştirilebilinecektir.
Konferans salonu bu yapı için bağlayıcı bir nitelikte bulunmaktadır. Ana girişi üst meydanda olan konferans salonunun, aynı zamanda fuayesinin alt meydana açılıyor olması alt meydanla direkt ilişki kurmaktadır. Galeri boşluklarıyla da fuaye zemin kotuyla görsel ilişki kurmaktadır. Fuayenin güney cephesinde kullanılan delikli taş duvar ile oyunlu bir şekilde aç mekana düşen ışıkla yaratılan kadrajlarda yapının kendine özgü ve kişiselleştirilebilir alanları olmasını sağlanmaktadır.
Fuayenin açıldığı alt meydan, amfi düzeninde bir merdiven ile üst kota bağlanmaktadır. Bu alanda toplanmalar, gösterimler yapılması öngörülmüştür. Amfi alanının kuzey doğusunda, çevre yapılarda da sıklıkla gözlenen meyve-sebze yetiştiriciliği göz önünde bulundurularak, sosyal bir mekan olarak ön görülen bostan konumlandırılmıştır. Böylelikle hem bölge halkı için sosyal aksın kullanımı artırılmak istenmiş, hem de gençlik kampındaki kullanıcılarında alanı farklı birçok sosyal etkinlik için kullanmaları sağlanmıştır.
Genel yaklaşım itibariyle yer ile bütünleşen, oraya ait bir proje yapılmaya çalışılmıştır. ‘Yer’ kimliğine zarar vermeden, onu tekrar ya da taklit etmeden yeniden üretme çabasının projenin başından sonuna kadar ana kıstas olarak her daim varlığını sürdürdüğünü söylemek doğru olacaktır.