Proje Raporu
Yukarı Şehir
Karkathiokerta – Karpata – Kharpote – Quartapiert – Hartabird – Harpurt – Harput
Aşağı şehir
Mamuretülaziz – Elaziz – Elazık – Elazığ
Doğu Anadolu’nun Yukarı Fırat havzasında M.Ö. 2000’li yıllarda bölgedeki en eski yerleşim birimlerinden biri olarak, kalesi, eteklerine kurulan yerleşim birimleri ve onları çevreleyen surlarıyla kurulan Harput şehri topografyasının elverişsizliği, ulaşımın yetersizliği ve iletim ağlarının eksikliğinden dolayı zamanla işlevini yitirmiştir. Bunun sonucunda 1834 yılında Reşid Mehmet Paşa tarafından daha güneyde bulunan Mezra alanında Elazığ şehri kurulmuştur. Hızla dönemin ihtiyaçlarına karşılık vermeye çalışan kent 1886 yılında idadi, 1890’ların başında rüştiyeler,1893’te ilkokul açılmasıyla Doğu Anadolu Bölgesi’nin kalkınmasına ön ayak olmaya başlamıştır. Atatürk’ün 1937 yılında şehre yaptığı ziyaret neticesinde ismi Azık şehri anlamına gelen “El-azık” olarak değiştirilmiş 1948’de ise ismi son hali olan “Elazığ” olmuştur. Kentleşme sürecinde ilk önemli faktör 1957 yılında kurulan Hazar santrali ile şehre elektrik verilmesidir. 1966 yılında yapımına başlanan ve 1974 yılında faaliyete geçen Keban Barajı, Fırat nehri üzerinde bulunan yerleşim birimlerinin sular altında kalmasına dolayısıyla göçmen bir nüfusun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Buna bağlı olarak Elazığ şehrine gerçekleşen göç kent fizyolojisine etki etmiştir. 1946 yılında Şarap Fabrikası,1952’de kiremit fabrikası, 1956 yılında şeker ve çimento fabrikaları,1971’de un fabrikaları,1972’deri fabrikaları, 1975’de Ferrekom tesislerinin kurulmasıyla Elazığ, Doğu Anadolu Bölgesi’nin metropolü olma görevi üstlenmiş, civar köylerden şehre yoğun bir göç başlamıştır. Yine bu dönemde kurulan Fırat Üniversitesi de kendi adını taşıyan mahallenin oluşmasıyla şehrin fizyolojisine etki etmiştir. 1975 yılında 131.415 olan nüfusun 2016 yılında 578,789 kişiye ulaşması ve bu nüfusun 431,294’ünün merkezde yoğunlaşması sonucunda kentte konut sıkıntısı ve altyapı sorunlarıyla karşılaşılmıştır. Bu noktada Elazığ kent merkezini oluşturan Doğu Elazığ şehrinin formu tamamlanmış kent Gazi Mahallesi’nin batı-kuzeybatı doğrultusunda gelişim göstermeye başlamıştır.
Kentteki Güçlü ve Zayıf Verilerin Ele Alınarak Yeni Fırsatlar Yaratılması
Elazığ güçlü tarihi kimliğini ve kültürel miras zenginliğini turizm açısından bir gelir kaynağına dönüştürme potansiyeli sahiptir. Bunun yanı sıra doğal kaynaklara sahip olması, üniversitelerin varlığı, enerji ve iletişim olanakları, korunabilir yerleşim dokularının varlığı, yerel yönetimlerin kentsel tasarım yapma eğilimleri, elektrik, su ve iletişim altyapısın varlığı, nüfus artış hızının düşüklüğü şehrin bir cazibe merkezi olmasının yolunu açacaktır. Her ne kadar eğitimli nüfusun göç etmesi, sermaye birikiminin yetersizliği, fiziksel ve sosyal altyapının eksikliği, estetik kaygı ve tasarım eksikliği gibi olumsuz sayılacak etkenler varsa da bütün bu olumsuzluklar kontrollü bir şekilde ele alınarak kentin değerini arttıracak etmenlere dönüştürülebilirler. Bu doğrultuda amaçlanan kentsel ölçekte şehre değer kazandıracak bir çekim merkezi oluşturulması ve bu sayede yatırım ve teşvikler elde edilerek turizmin gelişmesi olmalıdır.
Makro Ölçek Ulaşım Kararları
Osmanlı döneminde Anadolu’da İstanbul merkezli üç ana yol bulunmaktaydı. Sağ, sol ve orta kol olarak adlandırılan bu yollardan. Sağ kol, Üsküdar’dan başlayarak Eskişehir, Konya, Adana, Antakya üzerinden Halep ve Şam’a uzanan Hac Yolu, diğeri Tebriz yolu ve sonuncusu da orta koldan Üsküdar’dan başlayarak İznik, Bolu, Merzifon, Tokat, Sivas, Malatya, Harput, Diyarbakır, Nusaybin, Musul, Kerkük üzerinden Bağdat ve Basra’ya ulaşmakta ve Basra-Bağdat yolu olarak bilinmekteydi. Harput’un orta kolun en önemli noktalarından biri olması nedeniyle şehir askeri işlevlere ve eğitim kurumlarına sahip olup, ipekçilik ve ticaretin merkezi haline gelmişti. 1900 yılına gelindiğinde ise Diyarbakır-Harput yolu açılmasıyla yeni kent şekillenmeye başlamıştır. 1934 yılında şehir demiryoluna kavuşmuş olup ve Merkeze yaklaşık yarım kilometre mesafe kurulan istasyon binası bölgeyi yeniden şekillendirmeye başlamıştır. 1900’lü yılların başında toplu bir doku sergileyen şehir, istasyonun oluşumu ile güneye ve batıya gelişme kaydetmiştir.
Bu sürecin sonunda Elazığ’ın kent merkezi Gazi Caddesi olmuş ve caddenin ticaret alanları ile donanması sonucunda merkezde oluşan büyük bir trafik sıkıntısını beraberinde getirmiştir. Elazığ son dönemde kuzey çevreyolu ve kuzey imar yolu imar yolu projeleriyle makro ölçekte trafik sorununa çözüm arayışına girmiştir. Trafiği hafifletici bir diğer unsur olarak da Kesikköprü – Hilalkent – Abdullahpaşa – Hazardağlı – Forum – Olgunlar – İstasyon – FSM Bulvarı – Doğukent arasında sefer yapacak olan Elbüs projesi hayata geçirilecektir. İkinci etapta da İstasyondan ek bir kol ile havalimanına ulaşacak olan proje kent değerine ekolojik yönden de fayda sağlayacaktır.
Kuzeyde açılan yollar her ne kadar trafik için çözüm gibi gözükse de Gazi Caddesi’nin oturmuş karakteri nedeniyle yayalara konforlu bir alternatif ulaşım çözümü gerekmektedir. Bu doğrultuda makro ölçekte etki edecek bir tramvay yolunun şehre entegre edilerek hem yaya ulaşımını kolaylaştırılması hem de yaşanan trafik sorunlarına alternatif bir çözüm sunması düşünülmüştür. Yine tramvay yolu güzergâhı boyunca yapılması önerilen bisiklet yolu kent içi yaya trafiğine başka bir alternatif getirirken çevre kirliliğinin de azalmasına yardımcı olacaktır. Bu doğrultuda yalnızca yayalaştırılacak olan Gazi Caddesi’nde değil aynı zamanda Malatya Caddesi (5,1 km), Abdullah paşa (2,2 km), Ata şehir İmam Efendi (920 m), Kültür park (1,2 km), Zübeyde Hanım (2 km), Doğu kent Itri Park ( 500 m ring), Zafran Mesire Yeri (4 km) bisiklet güzergâhları olarak önerilecektir.
Bir diğer makro ölçek ulaşım önerisi ise Ahmet Kabaklı Bulvarı üzerinde askeri alanın bittiği nokta ile Harput arasına kurulacak teleferik tesisidir. 1,35 km uzunluğunda olacak bu sistem sayesinde yerli ve yabancı turistlerin Harput şehrine konforlu bir şekilde ulaştırılması ve kentin bir cazibe merkezine dönüşmesine katkı sağlanması hedeflenmiştir. Bu çözüm aynı zamanda Harput’a çıkan araçların yaşadığı otopark sorununu da çözecektir. Teleferik merkezine bağlı bir otopark sayesinde Harput’un otomobil ve otobüslerden kaynaklanan araç yoğunluğu en aza çekilecektir. Teleferik istasyonu tasarımında geçirgenlik ön planda tutulmuştur. Bu doğrultuda zemin kat tamamen dışa açık bir konumdayken, üst kat kullanıcıları karşılandığı ve kontrollü bir şekilde teleferiğe ulaştığı bir planlamaya sahiptir.
Makro Ölçek Yeşil Alan Kararları
Elazığ kent merkezinin batısında bulunan Zafran mesire yeri ile Kültürpark’ın dahil olduğu Elazığ forum ve tren istasyonuna sırtını dayayarak güneydoğuda Gümüşkavak bölgesindeki yeşil alanda sonlanan bir yeşil kent omurgasının oluşturulması önerilmektedir. Bu sayede kenti boydan boya geçen kesintisiz bir yeşil alan hattı oluşacak ve hava kirliliği, doğal tabiat alanlarının eksikliğini giderilecek ve kent gelişimi süresince korunacak bir yeşil alan oluşturulacaktır.
Mikro Ölçek Ulaşım Kararları
Gümüşkavak, Aksaray, Kızılay, Sarayatik, İcadiye, Ulukent ve İzzetpaşa mahalleleri yeni kentin kurulmasından günümüze ulaşmış mahallelerdir. Kuzey güney aksında uzanan Fatih Sultan Mehmet Caddesi, Kazım Karabekir Caddesi ve Şeyh Şamil Bulvarı kent merkezini oluşturur. Bütün bu kuzey güney aksındaki yolların Gazi caddesinde birleşmesi doğu batı aksında günün çeşitli saatlerinde büyük bir trafik kaosu oluşmasına neden olmaktadır. Yapılan araştırmalarda saat 17.00 ila 18.00 arasında Öğretmenevi karşısından 780 oto, 114 minibüs, 42 otobüs 18 motosiklet, 8 bisiklet, 8 kamyon, İzzet paşa camii önünden ise 1110 oto, 146 minibüs, 86 otobüs, 60 motosiklet, 18 bisiklet, 80 kamyon geçtiği tespit edilmiştir.
Yayalaştırma projesi. Gazi Caddesi’nin Yahya Kemal Caddesi ile Bosna Hersek Bulvarı arasında kalan 1100 metrelik yolu yayalaştırılmasıyla bu sıkıntıya temelli bir çözüm getirilecektir. Tramvay yolu batıda Hilalkent’ten başlayarak Malatya Caddesi-Gazi Caddesi- Zübeyde Hanım Caddesi- Gazi Caddesi-Hürriyet Caddesi-Kazım Karabekir Caddesi güzergahında 10km boyunca uzanacaktır. Tramvay güzargahı ile entegre bir yayalaştırma projesinin benzeri İstanbul Sultanahmet Meydanı’nda gerçekleştirilmiştir. Tramvay caddesinden geçen araçlar bu güzergahtan kaldırılarak yürüyüş yoluna dik olan caddelere yönlendirilmişlerdir. Bu sayede Beyazıt’tan başlayan Divanyolu Caddesi Sultanahmet Meydanı’na ulaştığı noktaya kadar hem kent içi araç trafiği çözülürken hem de yayalara konforlu ve engelsiz bir dolaşım aksı sunulmuştur.
Önerilen tramvay güzergahı üzerinde Hilalkent, Batı Sitesi, Emniyet Müdürlüğü, Yakup Kılıç Spor Salonu, Tedaş, Doğu Anadolu Lisesi, Elazığ Kültür Merkezi, Etnografya Müzesi, Atatürk Stadyumu, Üniversite, Valilik, Öğretmen Evi, İzzet Paşa Meydanı, Ordu Evi, Gazi Anadolu Lisesi ve Doğu otogarı durakları olacaktır.
Mikro Ölçek Peyzaj Kararları
Tasarım alanında alınan Kent belleği omurgası kararı sonucu peyzaj düzenlenmesi iki farklı kurguya olanak sağlamıştır. Gazi mahallesine bakan taraf omurga algısının sağlanabilmesi için endemik bitkilere ayrılmışken, izleğin güneyi ve batısı ormanlık alanlara ayrılmıştır. Bu noktada alınan en önemli karar var olan bütün ağaçların korunması olmuştur. Korunan ağaçlar ve izleğin kapladığı alanlar dışında kalan peyzaj zemininin görsel bir bütünlük oluşturacak şekilde tasarlanması hedeflenmiştir.
Elazığ kent meydanı peyzaj tasarımında kullanılacak bitki çeşitleri seçilirken detaylı bir bölgesel iklim ve zemin etüdü yapılmış ve alana uygun bölgesel nadir endemik çiçekler belirlenmiştir. Bitki seçimi yapılırken dikkate alınan bir diğer husus ise hangi rakımda yetişebildikleridir. Yöresel endemik bitkilerin 0 – 1200m ile 1000 – 3200m aralıklarında yetişmesinden dolayı 1067 m rakımındaki proje alanında endemik birçok bitki türü kullanılabilecektir. Bu sayede hem alçak rakımlarda hem de yüksek rakımlarda yetişen bitkilerin harmanlanabileceği bir bitki bahçesine sahip olunması hedeflenmiştir. Bitki skalasının geniş tutularak bölgesel ekolojik çeşitliliği en doğru şekilde yansıtabilmek için bitkilerin ihtiyaç duyacağı zemin altyapısını araştırılmış bunun sonucunda ormanlık alanlar, çalılıklar-makiler, otlaklar – çayırlar – meralar – yol kenarları, bozkırlar, tarlalar – ekili alanlar, bataklıklar – sulak alanlar yetişen bitkiler özenle gruplara ayrılarak, her grubun ihtiyaç duyduğu zemin düzenlemesi ayrı olarak çalışılmış ve bitkilere uygun yaşam alanı oluşturulmuştur. Seçilen bitkilerin çiçeklenme süreleri hesaplanarak yılın hangi ayında çiçeklenebildiği incelenmiş ve kullanıcıların yıl boyu proje alanında farklı tür bitkiler görmesi hedeflenmiştir. Seçilen bitki türlerinin yaşam süreleri bir yıllık iki yıllık ve çok yıllık olarak farklılıklar gösterdiğinden her bir tür için bu durum ayrı olarak ele alınacaktır. Yapılan araştırmalar sonucunda Arenaria leptoclados (Kayaçiçeği yapraklı kazteresi), Centranthus longiflorus ( Uzun çiçekli mahmuz çiçeği), Capsella bursa-pastoris (Kuşkuşotu), Anthemis cretica ssp. pontica (beyaz papatya), Nasturtium officinale (su germesi), Iris danfordiae (sarı navruz), Onosma Nanum (tavşangözü), Anchusa strigosa (Güriz), Arabis Caucasica (Kafkas kazteresi), Adonis Aleppica (Halep kanavcıotu), Scrophularia Lucida (Sıraca Otu), Cynosurus Echinatus (Dikenli köpekkuyruğu), Orobanche Cilicica (Adana canavaotu), Thlaspi Arvense(Tarla akçaçiçeği), Dianthus Crinitus(Yaban karanfili), Opoponax Hispidus (Kaymakotu), Astragalus Angustifolius (Geven), Astragalus Vaginans (Tavşantopuğu), Scutellaria Orientalis (Doğu kasidesi), Helichrysum Arenarium Rubicundum (Pembenmsi ölmez çiçek), Aethionema Armenum (Taşçanta), Acantholimon Armenum (Kafkas çobanyastığı), Papaver Rhoeas (Gelincik), Ebenus Macrophylla (İri yapraklı ebemgüzeli), Alcea Pallida (Hatmi çiçeği), Colchicum Kotschyi (Acı çiğdem), Lamium Garganicum (Pürüzsüz dağcıl ballıbaba), Melampyrum Arvense (Tarla inek buğdayı), Trifolium Purpureum (Mor üçgül), Asperula Orientalis (Gökçe Belumotu), Veronica Persica (Yavşanoyu), muscari armeniacum (Üzüm sümbülü), Plantago Lanceolata (Dar yapraklı sinirli ot), Hypericum Scabrum (Kızılcık otu) bitkilerinin peyzaj tasarımında kullanılmasına karar verilmiştir. Bunun yanı sıra proje alanının güneyine ayrılmış ormanlık alanda 4mx4m’lik akslarda ağaçlar yerleştirilecektir. Ağaçlandırma alanının bölgenin iklim şartlarında yetişebilen ve tepe ölçüleri akslara uygun olan ağaç türlerinden Pinus Sylvestris (sarıçam), Betula pendula (adi huş), Populus tremula (titrek kavak), Quercus laevis (türk meşesi), Pinus nigra (karaçam), Quercus ilex (pırnal meşe), Robinia pseudoacacia bessoniana (akasya), fraxinus excelsior (dişbudak), Lagerstromia indica (oya ağacı), Tamarix Smyrnensis (İzmir ılgını), Salix caprea (keçi söğüdü) ve Cupressus sempervirens (Adi servi ağacı) ile donatılması düşünülmüştür.
Peyzaj tasarımı, ağaçların çok sıcak havada sıcağa karşı savunma elemanları olması, gürültüyü absorbe etmesi, sera etkisini azaltması bitkilerin ve ağaçların bölge şartlarına uygun oluşu, temiz hava temini, havanın filtrelenmesi, mevsimlere göre düzenlenmiş olmaları, bakım için gereken ek enerji giderlerinin olmaması gibi nedenlerle enerji etkin bir performans gösterecektir. Peyzaja eklenen bir diğer fonksiyon ise izleğin Öğretmen Evi ile kesişim noktasına konumlandırılan çocuk oyun alanıdır. Ayrıca peyzaj boyunca kullanıcılara gerekli konforu sağlayacak düzeyde oturma elemanları ve aydınlatma elemanları yerleştirilmiştir.
Mimari Tasarım Kararları
Mevcut durumda Gazi Caddesi ve Vali Fahri Bey Caddesi proje alanını üç parçaya ayırmaktadır. Kuzeydoğudaki ağaçlık alan, öğretmen evi ile Ahmet Aytar Meydanı arasında kalan alan ve Valilik Meydanı’nın birbirlerinden ayrışması kentin merkez noktasında oluşturulmak istenen bütünlüğü ortadan kaldırmaktadır. Elazığ gibi turistik ve tarihi potansiyelleri barındıran bir şehirde Yerel halkın toplanacağı, etkinliklere katılacağı, kültürel paylaşımlarda bulunabileceği bir alan eksikliği hissedilmektedir. Bu doğrultuda ana tasarım kararı bu ayrışımın bütünleştirilmesidir. Gazi Caddesi’nin yayalaştırılması ve alanı kesen Vali Fahri Bey caddesinin alanı kesen kısmı tasarıma katılacak, bu sayede kent 6.93 hektarlık bir kent meydanına ve kültürel etkileşim alanına sahip olacaktır.
Kent İzlerini Korumak ve Proje Alanına Yansıtmak
Tasarım alanının çevresindeki kent izleri bütünleştirilen yeni alana yansıtılarak yürüyüş aksları belirlenmiştir. Bu akslar kentsel peyzaj ve mimari programları şekillendiren bölgeleri ortaya çıkarmaktadır.
Kent Belleği İzleği
Yukarı şehir Harput ve Aşağı şehir Elazığ’ın, fiziksel ve görsel iletişiminin kopuk olması kent adına çok büyük bir değer kaybıdır. Bu bağlamda Kent Meydanı belleği hatırlatan, sorgulatan ve keşfe çıkarttıran bir mekana dönüşmelidir. Tasarım kurgusu olarak proje alanının batısında Gazi Caddesi kesişimi ile başlayan ve tasarım alanı boyunca uzanan bir kent izleği tasarımı önerilmiştir. Bu izlek öğretmen evi güzergâhı boyunca ilerleyecek ve korunan ağaçlar çevresinde şekillenecektir. İçinde valilik otopark çıkışı, yeni meydan otopark çıkışı, çok amaçlı salon, kafeteryalar, edebiyat merkezi, el sanatları merkezi, müzik eğitim merkezi barındıracak, Öğretmen Evi’ne ulaştığında ise kuzeydeki ağaçlık alana yönelerek Harput Gözlem Kulesi’nde sonlanacaktır. Omurganın proje alanını ikiye ayırması yukarı şehir ve aşağı şehri simgeleyecektir. Omurganın batıdan başlayarak kuzeydoğuda kule ile bitişi ise Elazığ ile Harput arasındaki görsel ve kültürel etkileşimi oluşturur.
Fiziksel Doku Ayrışması
Kent izleğinin oluşturduğu omurga tasarım alanını ikiye ayırmaktadır. Kuzey kısımda tramvay yolu ve bisiklet yolunun ardından 10 metre genişliğinde bir alle düzenlenmiş ve izleğe girmek istemeyen yayaların ayrışması sağlanmıştır. Alle ile kent omurgası arasında kalan kısım ise endemik bitkilere ayrılmıştır. İzleğin doğu ve güneyi boyunca uzana hat ise valilik, kent meydanı ve ormanlık alan ve bienal alanını içine alır. Meydandaki sert zemin ile orman ve bitkilerin zeminindeki yeşil alan arasındaki sert sınır ise tasarlanan bir geçiş dokusu ile yumuşatılarak görsel süreklilik sağlanmıştır.
Valilik Girişi
Gazi meydanı yayalaştırıldığı için valilik ve yer altı otoparkına giriş Vali Fahri Bey Caddesi üzerinden gerçekleştirilecektir. Valilik önünde ayrılan tören alanı kent izlerinin oluşturduğu yürüyüş bandına kadar uzayacaktır. Valilik otopark çıkışları da kent izleği tasarımına entegre edilmiştir.
Kent Meydanı
Meydan, valilik tören alanının bitimi ile çok amaçlı salon arasında kalan alan mevcut kavşağın proje alanına eklenmesiyle genişletilmiştir. Bu alandaki zemin dokusu ile valilik tören alanı dokusu birbirinin devam ettirmektedir. Bu sayede büyük çaplı etkinlikler yapılacağı zaman türen alanı ile meydan birlikte çalışarak daha geniş kitlelere hizmet verebilecektir. Günlük kullanımda iki bölüm arasındaki otomatik bollardlarla sınır oluşturulacak, büyük çaplı etkinliklerde bollardlar inerek iki alanı birleştirecektir.
Otopark ve Kent İzleğine Bağlantı Kütleleri
Yeni kent meydanının altında 1044 araçlık bir otopark tasarımlanmıştır. 4 kattan oluşan otopark toplam 28268 m2 alana sahiptir. Otopark yaya çıkışları merkeze ve güneye yerleştirilerek kent omurgasına dahil edilmiştir. Otopark araç giriş çıkışları ise Vali Fahri Bey Caddesi üzerinden gerçekleştirilecektir.
Geleneksel Yemek Eğitim Merkezi
Elazığ mutfağı 150’ye yakın yemek çeşidi sunmasıyla bu konuda ülkedeki en önemli merkezlerden biridir. İzlek üzerinde bu kültürü tanıtmak ve eğitimlerini vermek üzere 162 m2 alanda hizmet verecek bir yemek eğitim merkezi tasarlanmıştır. Burada kurut, kelecoş, lobik çorbası, Harput köfte, pirpirim boranı, sırın, gibi yöresel yemeklerin yapım süreci katılımcılarla paylaşılacaktır.
Yöresel Müzik ve Halk Oyunları Merkezi
Elazığ yöresel müzik ve halk oyunları açısından önemli bir yere sahiptir. Halay bölgesinin bir parçası olan şehirde 20-25 kadar yerel halk oyunu vardır. Özellikle Harput’tan çıkan ve 300 yılık tarihe sahip olan bu oyunlar arka plandaki türkülerle birlikte zenginliğini tüm ülke ile paylaşmaktadır. Mumlu dans olarak da anılan “Çaydaçıra”, “Avreş oyunu”, Halay oyunu”, “Bıçak oyunu”, “Kılıç kalkan oyunu”, “Delilo oyunu” en çok bilinen oyunlardır. Kent izleğinde 246m2‘lik alanda yerel müzik ve halk oyunları eğitimi verilecektir.
Geleneksel El Sanatları Merkezi
Osmanlı döneminde Harput, dericilik, demircilik ve bakırcılık konusunda çok gelişmişti. Aynı zamanda kumaşlarda desen boyamacılığı yapılmaktaydı. 16.yy ve 17.yy’da bu zanaatlar şehir halkı için önemli bir gelir kaynağı oluşturuyordu. Evliya Çelebi seyahatnamesinde bu el sanatlarının satıldığı dükkan sayısının 600 kadar olduğu bilgisini verir. İzlek üzerinde tasarlanan 295m2 alana sahip el sanatları merkezinde bu dört sanatın eğitimi verilecek ve ortaya çıkan ürünler satılacaktır.
Çok Amaçlı Salon
Kent omurgası kültürel etkileşimin merkezi olacağı iddiası taşıdığı için içinde sergilerin toplantıların ve gösterilerin yapılacağı 392m2 büyüklüğünde birçok amaçlı salon tasarlanmıştır.
Edebiyat Merkezi
Elazığ okuma yazma oranı olarak %95,2 ile Doğu Anadolu Bölgesi’nin en yüksek oranına sahiptir. Kentte modernleşme sürecinde açılan okullar bu yüksek oranın en önemli nedenidir. Bu verilere ek olarak Edebiyat Elazığ’ın bir parçası olmayı başarabilmiş ve yerel edebiyat dergileri hazırlandığı gibi Dünya dili Türkçe sempozyumu gibi uluslararası çalışmaların yanı sıra şiir akşamları da yapılmaktadır. Bu doğrultuda şehre gelen Cengiz Aytmatov yerel halkı çok heyecanlandırmış ve edebiyata olan ilgisinin daha da artmasına neden olmuştur. Kent omurgasının en önemli parçalarından biri olarak edebiyat toplantılarının ve şiir buluşmalarının yapılacağı 327m2 alana sahip bir edebiyat merkezi tasarlanmıştır.
Kafeterya
İzlek ziyaretçileri için 162 m2 alanda kapalı ve açık alanlara sahip bir kafeterya tasarlanmıştır.
Harput Gözlem Kulesi
Kent izleğinin en son noktasında Harput ile görsel ilişki kurulması amacıyla belleğin en önemli parçası olan bir gözlem kulesi tasarlanmıştır. Bienal alanına yerleşen bu kule çevre bina yüksekliklerinden etkilenmemek için 30 metre yüksekliğinde tasarlanmıştır. İki merdiven ve bir asansöre sahip kule gözlem terasında dikdörtgen formunu değiştirerek Harput’a bakan bir balkon haline dönüşür.
Elazığ Bienali
Harput Gözlem Kulesi’nin yerleştiği ormanlık alanın içi Elazığ Bienali’nin merkezi olacaktır. Amaçlanan Bienal’in tüm Elazığ ve Harput’a yayılarak kentin aynı Bosna Hersek’in Poçitel şehri gibi sanatsal çekim merkezine dönüşmesidir. Bu doğrultuda şehrin farklı noktalarından bu merkeze sanat zeminleri ödünç verilmesi planlanmaktadır. Düşünülen bu merkez noktanın yanı sıra Etnografya müzesi, Kültür Merkezi, Fırat üniversitesi, Üryan baba türbesi, Üç Lüleli Çeşme, Ulu Cami, Meryem Ana Kilisesi, Mansur Baba Türbesi, Hoca Hasan Hamamı, Harput Kalesi ve Demirkapı Han, Elazığ Kapalı Çarşı ve Buzluk Mağarası’nın bulundukları yerlerde de Bienal için tasarım zeminleri oluşturulacaktır. Dünyanın farklı bölgelerinden tasarımcıların çalışmaları bu zeminlerde sergilenecek ve bu sayede Doğu Anadolu’nun metropolüne gelecek ziyaretçiler sadece tarih turizmi için değil aynı zamanda tasarım turizmi için de Elazığ’ı seçecek, fikirler üretecek ve paylaşacaklardır. Tasarım zeminlerinin izleyeceği yol hem Aşağı şehir Elazığ’ın hem de yukarı şehir Harput’un ayrışmışlığını sanat ortamında birleştirmeye zemin hazırlayacaktır.