Proje Raporu
Günümüzde öğrenmenin tek tip alıcı-verici ilişkisi yerine çok kaynaklı, karmaşık yapısını karşılayabilecek mekan ihtiyaçları doğmuştur. Kaynak artık her şey olabilir, “kütüphane” de her yerde olabilir.
a-loud | Proje senaryosu
Kentsel boşluklara bir sokak kütüphanesi tasarlama niyeti ile ele alınan proje, kentsel boşlukların tespiti ve geleneksel kütüphanenin günümüz ihtiyaçlarına karşılık verecek şekilde nasıl olabileceğini/olması gerektiğini ve bu ihtiyaçların sokakta yani kentsel boşlukta nasıl yapılabileceğini anlamaya ve bir öneri geliştirmeye çalışır.
Yoğun kent merkezlerinde kentlilerin nefes alabilecekleri boşlukları tamamen tanımlı, kapalı, geçirimsiz bir yapı ile doldurmak yerine bu boşluklara geçirgen ve hafif strüktürlerin yardımı ile bir işlev ekleyerek anlamlandırıp kullanımını arttırmak; bu vesileyle de insanların günlük hayatlarında yer edecek şehir parçaları yaratmayı amaçlar.
+geleneksel kütüphane sökümü ile okuma/öğrenme mekanını anlamak
Çok geleneksel ve kapalı bir tanımı olan kütüphanenin sokak ile karşılaşmasında geçireceği dönüşümü anlamak için öncelikle konvansiyonel kütüphane yapılarına bakmak gerekir. Konvansiyonel kütüphane sabit ve katı yapısı ile düzenleyici ve kullanıcı davranışlarını kontrol eden bir yapıya sahiptir. Sahne olduğu eylemle oldukça tanımlı, kısıtlı ve kullanıcının mekan (özellikle de dış çevre) ile kurduğu ilişki de sınırlıdır.
+öğrenme biçimleri
Ancak günümüzde bilgiye erişme yöntemleri, çalışma ve öğrenme şekilleri; dolayısıyla da kütüphanenin gerektirdikleri doğal bir değişime uğramıştır. Bilginin ve bilgi kaynağının çoğalması, erişimin kolaylaşması ve hızlanması ile öğrenme mekanları katı ve kontrol altındaki mevcut kütüphane mekanlarını işlevsizleştirmiş ve kullanılmaz hale getirmiştir. Öğrenme artık daha sosyal ve etkileşime dayalı bir hale gelmekle beraber, kullanıcıların her biri birer bilgi kaynağı olarak; her sosyal karşılaşmanın ve paylaşımın olduğu mekan da öğrenme mekanı olma potansiyeline sahiptir.
+yeni öğrenme mekanları
Bu çerçeveden bakıldığında, öğrenme mekanının şehirle ilişkisinin maksimize edilmesi günümüz öğrenme işlevi ile birebir örtüşmekte ve birbirini desteklemektedir. Bağlama göre; bağlamın içinde düşünmek, düşünmenin arka planında bağlamın oluşu; düşünme ve öğrenmenin değişen çok kaynaklı biçiminde bağlam ile ilişkinin güçlü olmasını gerektirir.
Artık günümüzde öğrenmenin tek tip alıcı-verici ilişkisi yerine çok kaynaklı, karmaşık yapısını karşılayabilecek mekan ihtiyaçları doğmuştur. Bu karmaşık yapı zaman zaman soyutlanıp bireyselliğe, zaman zaman da çoğalıp toplumsallaşmaya, karşılıklı bilgi aktarımı ve paylaşımından zenginleşmeye ihtiyaç duyar. Dolayısıyla kaynak artık her şey olabilir, “kütüphane” de her yerde olabilir. Kaynaklar çeşitlenip arttıkça öğrenme ve bilgi çeşitliliği de artar. Dolayısıyla yeni kütüphane yapısı gündelik hayatın içerisine ne kadar karışıp bir parçası olabilirse zenginliği de o derece artar.
+öğrenme ve öğrenen için mekanların şekillendirilmesi
Karşılaşmaların ve etkileşimlerin maksimum olduğu konumların sokaklar ve kentsel boşluklar olduğu göz önüne alındığında, yeni tanımlanan kütüphane yapısının sokaklarla nasıl ilişkiye geçebileceği, bunu yaparken de özellikle yoğun kent merkezlerinde kısıtlı miktarda bulunan boşlukları işgal etmeden, tersine anlamlı boşluklar haline getirerek nasıl yapabileceği araştırılmalıdır. Boşlukların kentsel bağlamdan koparılmadan, doldurulmadan, gündelik hayatın bir parçası olarak yeniden inşası; insanların hem birbiriyle hem de kentle etkileşime geçebilecekleri mekan bulabilmeleri açısından önem taşır.
Proje kapsamında Türkiye’nin en yoğun merkezlerinden biri olan Beşiktaş üzerinden bu incelemeler yapılmış olup, ilk aşamada şehirdeki atıl boşluklar tespit edilip bu boşluklar özelliklerine ve çevreleri ile kurdukları ilişkilere göre sınıflandırılarak her boşluk tipine uygun bir sokak kütüphanesi/ yeni işlevin kente eklemlenme yöntemi tanımlanmıştır. Beşiktaş örneği üzerinden genele uyarlanabilecek bir tip proje seti üretilmiştir.
Gündelik hayatta yeri olması gereken ama izole ve dokunulamaz olarak inşa edilen yapıları nedeniyle kendine aktif bir yer edinemeyen kütüphanenin modern hayatın gereksinimlerine karşılık verecek şekilde şehir hayatına eklemlenmesi; günümüz ihtiyaçlarını karşılayabilecek, hafif ve şehre az dokunup iz bırakmayan bir şekilde gerçekleştirilmeye çalışılır. Kullanılan yapısal elemanların bütünü mevcut kentsel dokuya eklemlenir, fakat bunu sökülüp takılabilen ve hafif yapılarla gerçekleştirir. Bu sayede değişen, gelişen, insanların ve şehrin değişen ihtiyaçlarına karşılık verebilen bir sistem kurmak amaçlanır. Bu sistem değişen öğrenme şekillerini barındırır: birbirinden öğrenen-şehirden öğrenen; insanlarla ve çevreyle etkileşim halinde olan; geçirgen ve şehirle bütün; boşlukları anlamlandıran hafif bir strüktür sistemidir.