MİMARİ RAPOR
“En az bir yeni dost edinmeden dönme sakın forum’dan.” Polybius, Yunan Tarihçi
İletişim kişiler arasında duygu, düşünce, bilgi ve haberlerin çeşitli yollarla kişiden kişiye karşılıklı olarak aktarılmasıdır. Ancak iletişim kanalları çeşitlendikçe iletişim kavramının da anlamı değişmeye başlamıştır. İçinde bulunduğumuz teknoloji çağında gerçek iletişim yerini “sanal” iletişime bırakmaya başlamıştı. Bu sebeple bilginin üretilmesi, çözümlenmesi ve paylaşılması yapay bir düzen üzerinden gerçekliğini kurmaya çalışmakta, Kurulan yeni sanal iletişim şekilleri özellikle genç neslin gündelik davranış biçimlerini etkilemekte, onları mekandan ve zamandan soyutlamakta, iletişim kanallarının bir parçası haline getirmektedir. Mekanın belleği onun deneyimlenmesiyle doğru orantılıdır. İletişim biçimlerinin tarihsel ve toplumsal değişimleri mekanlar üzerinden okunabilmekte ve tekrar tekrar deneyimlenebilmektedir. Bireyler ve mekanlar arasında oluşan sınırları aşmanın bir yolu da kamusal üretkenliklerdir. Kamusal alan düşünce, söylem ve eylemin üretildiği ve geliştirildiği ortak bir mekandır. Herkese aittir. Toplumsal ve fiziksel sınırların ortadan kalktığı yerdir. Deneyim mekanıdır. İletişim alanıdır. Kamusal mekan ve birey arasında soyutlanmış bir mekan- zaman ilişkisinin ötesinde bu ilişkinin kendini yaratması, yaşatması ve üretmesi, çevreyle kurulan bağlarla ve kendini meydana getiren olaylarla algılanabilir. Bu noktada Selçuk’un tarihsel süreç içinde ev sahipliği yaptığı medeniyetleri düşündüğümüzde kamusal alan olarak forum kavramı öne çıkar. Halkın toplantı, siyaset ve ifade alanıdır forum. Forum dışarısıdır. Forum gündelik ihtiyaçların giderildiği yerdir. Pazar alanıdır. Hem tüketim hem üretim mekanıdır. Aynı zamanda fikirlerin de üretim alanıdır. Karar mekanizmasıdır. Forumda sınırları belirlenmişlik vardır. Keskindir. Belirlidir. Belirleyicidir. Bir kent mekanı olarak forum kentlinin kentliyle ve mekan ile kurduğu ilişkiye zemin oluşturmaktadır. Tasarım girdisi olarak ele alınan forum kavramı, proje kapsamında tarihsel sürecinden farklı olarak belirli bir karar mekanizmasına bağlı kalmadan ortaya konan bir üretim mekanı olmayı amaçlamaktadır. Burada kamusal eşikler bir yüzey olarak ele alınmış, daha korunaklı bir mekan algısından çok, gençlerin esnek ve değişebilir davranış biçimlerini karşılayıcı bir kentsel mekan haline gelmiştir. Burası artık ne bir forum alanıdır ne de bir meydandır. İsimsizdir. Burada mekanı devingen hale getirecek olan bireyin kendisidir. Yüzeyler artık bir sınır tanımlamaktan çok beden-mekan ilişkisini kuran kavramsal ögeler haline gelmiştir. Duvarlar esnektir. Mekanlar geçirgendir. Artık burası gençlerin yeni iletişim ve üretim mekanıdır. En az bir dost edinmeden dönülmeyecek yerdir.
2.1 ULAŞIM AKSLARI ve MEVCUT KAMUSAL KULLANIMLAR
Tarihin zengin kültür mirasına sahip Selçuk, çağlar boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Her medeniyet kendi kimliği içerisinde, kendine özgü niteliklere ve sınırlara sahip kent merkezleri etrafında gelişmiştir. Bu özelliği ile Selçuk birçok kent merkezi algısını içinde barındıran bütüncül bir karaktere sahiptir. Günümüzde ise, proje alanının da içinde yer aldığı kent merkezi, zaman içerisinde gelişen ulaşım aksları ile fragmantal kent dokusunun bir parçası olarak ortaya çıkmıştır.
2.2 KENT MERKEZİ ve KENTSEL BARİYERLER
Kentsel bariyer niteliği taşıyan ana arterler, İzmir-Aydın Otoyolu ve Tren Yolu güney yönünden kuzey yönüne doğru daralarak uzanmaktadır. Efes yönünden gelen Sabri Yayla Bulvarı devamında ilerleyen Şahabettin Dede Caddesi’nin ana arterleri dik olarak kesmesi ile kent merkezi bu fiziksel sınırlar içerisinde gelişmiştir. Selçuk Tren İstasyonu, Selçuk Otogarı, Pazaryeri gibi kamusal kullanıma açık odak noktalarının bu bölgede yer alması kent merkezi algısını da bu alana çekmiştir. Kent merkezinden proje alanına uzanan Kubilay Caddesi, proje alanına kesintisiz yaya ve taşıt akışı sağlamaktadır. Kent merkezindeki kamusal kullanımların bağlanması ile Kubilay Caddesi bir omurga niteliğindedir. Kubilay Caddesi üzerinde bulunan proje alanı kamusal kullanımı ile bu omurgaya eklemlenme potansiyeline sahiptir.
2.3 MEVCUT AKTİF YEŞİL ALANLAR
Mevcut durumdaki aktif yeşil alanların parçalı, birbirinden kopuk ve çeşitli kamusal aktivitelere olanak sağlamayan kamusal kullanımlar olduğu görülmektedir. Bu nedenle, proje alanı içinde kamusallığın sert zemin yapısında kalmaması, kullanıcıların değişken kamusal aktiviteleri, esnek ve geçirgen yumuşak zemin kurgusunda da deneyimlemesi önemli görülmektedir.
3.1 YAPIYA YAKLAŞIM VE YAPININ ALGILANABİLİRLİĞİ
Yapı iki farklı algı etkisine sahiptir. Kent bariyerlerinden biri olan İzmir-Aydın Otobanı üzerinde hızla ilerleyen taşıtlar tarafından, ana kütlenin monoblok hali ve kolonlar üzerinde yükselen yatay kütlenin ritmik cephe kurgusu uzaktan algılanmaktadır. Kent içi ulaşımların sağlandığı, proje alanının batısında bulunan kamusal kullanımların bağlandığı bir omurga niteliği taşıyan Kubilay Caddesi’nden yaklaşım sırasında ise, değişken kamusal etkinliklerin gerçekleştirildiği kentsel boşluk ve bu boşluğa dikey olarak saplanan ana kütlenin sağır duvarına taşan etkinlikler algılanmaktadır. Bu nedenle, kent merkezinden gelen yaya ve taşıt yoğunluğunun proje alanına bu cadde üzerinden dahil olması öngörülmüştür.
3.2 KAMUSAL ETKİNLİK ALANI
Kentsel boşluk niteliğindeki kamusal etkinlik alanı, kontrolsüz dolaşıma sahip, düşüncelerin ve aktivitelerin değişken tavırlarına zemin hazırlayan, planlanmış veya öngörülmemiş programlara izin veren ve kamusal hayatı canlandırıcı bir mekan olgusuyla ele alınmıştır. Kent merkezinden gelen yayanın bu kentsel boşluğu bütünsel olarak algılayabilmesi bu alan ile görsel bağlantısının kopmaması ve yaklaştıkça buradaki etkinliklere dahil olma isteğinin artması açısından, boşluğu çevreleyen yapı bu boşluk etrafında kolonlar üzerinde yükseltilirken, kamusal etkinlik alanı -1.80 kotuna çekilmiştir.
3.3 FONKSİYONLARIN AYRIŞMASI
Kütlesel karakterine bakıldığında yapı kent dokusuna yabancı kalmayan, sakin ve yalın aynı zamanda güçlü ve simgesel bir mimari dile sahiptir. İhtiyaç programında belirtilen fonksiyonlar doğrultusunda yapı, gösteri merkezi, sinema gibi görsel sanatlara hizmet veren monoblok ana kütleden ve sergi salonu, atölye ve idare birimlerinin bulunduğu kamusal etkinlik alanını U şeklinde çevreleyen, kolonlar üzerinde yükseltilmiş kütleden oluşmaktadır. Tüm hizmet birimleri, 3 katlı kompakt yapı içerisinde çözülürken, Ana kütleye bağlı Gençlik Meclisi, doğrudan kamusal etkinlik alanına açılmaktadır.
Selçuk, ortalama güneşli gün sayısının, bulutlu gün sayısından fazla olduğu, İzmir’in en güneyinde yer alan ilçedir. Enerji sarfiyatı, kış döneminde ısıtma ihtiyacını ve yaz döneminde ise soğutma ihtiyacını karşılamaya yönelik kullanılmaktadır. Yapının enerji ihtiyacının azaltılması için muhtelif pasif ve aktif yöntemlerden faydalanılmıştır. Yapının kendi bünyesinde enerji ve su tüketiminin bir kısmını karşılanarak şehir kaynaklarından olabildiğince az faydalanması sürdürülebilirlik prensibi olarak öngörülmüştür.
4.1 GÜN IŞIĞI KONTROLÜ
Yapı içerisinde, gösteri merkezi ve sinema gibi görsel sanatlara hizmet veren ana kütle arazinin güney tarafında konumlanmaktadır. Ana kütlenin kuzey cephesi sağır duvardan oluşmaktadır. Ana kütlenin doğu, batı ve güney cepheleri ise ısı kayıp ve kazançlarına izin vermeyen, gün ışığının rengini değiştirmeden içeri alan, iç ortamda parlamaya engel olan, gece ise iç ortamdaki aydınlığı dış ortama yansıtan Low-e kaplamalı yalıtımlı camlardan oluşmaktadır. Bu sayede yapı, kuzeyden esen soğuk rüzgarlara sırtını dönerken, gün içerisinde doğudan güneye ardından batıya doğru yay çizerek gelen gün ışığında efektif bir şekilde iç ortama almaktadır. Bunun yanı sıra öncelikle güney cephesinin büyük bir kısmında, ardından batı ve güney cephelerde şeffaf cam elemanların önüne yerleştirilen yarı geçirgen delikli metal perfore cephe elemanları ile gün ışığı kontrolü sağlanmaktadır. Yapının en üst kat kotu olan +7.20 kotunda bulunan fuayede yapay aydınlatma ihtiyacını azaltmak üzere, çatıda fuaye izini takip edecek şekilde açılan yarıklara Low-e cam elemanlar yerleştirilmiştir. Çatıya direkt gelen gün ışığını kontrollü şekilde içeri almak üzere cam elemanların altında iç ortamdan kontrol edilebilen, kapanıp açılma özelliği olan güneş kırıcılar bulunmaktadır. Ana kütleye +3.60 kotundan U şeklinde bağlanan, proje alanındaki kamusal boşluğun sınırlarını belirleyen kütle ise idare, sergi salonu ve atölyeler gibi işlevlerine hizmet vermektedir. Yapının bu kısmının daha çok gündüzleri kullanılacağı düşünülerek, doğal aydınlatmadan olabildiğince faydalanmak üzere, dışarıya ve etkinlik alanına bakan cepheler ısı yalıtımlı camlardan oluşmaktadır. Kütlenin dışarı bakan şeffaf cephesinin önüne yerleştirilen dikey güneş kırıcılar ve etkinlik alanına bakan şeffaf cephesinin önüne yerleştirilen kayar paneller ile iç ortamda gün ışığı kontrolü sağlanmaktadır.
4.2 HAVALANDIRMA
Yapının kuzeyinde yer alan etkinlik alanı, -1.80 kotuna çekilerek, alanda hakim olan kuzey ve batı yönlerinden esen yüzeysel rüzgarlardan etkilenmeyecek şekilde korunaklı hale gelmesi hedeflenmiştir. Ana kütleye +3.60 kotundan U şeklinde bağlanan, proje alanındaki kamusal boşluğun sınırlarını belirleyen kütle altında yer alan kayar katlanır panellerin kapatılması ile etkinlik alanı daha da korunaklı hale gelecektir.
Yapı, kendi içinde kompakt bir kütledir. Özellikle gösteri salonunda, sinema salonlarında ve sergi alanlarında mekanik havalandırmaya ihtiyaç duyulmaktadır. Her mekan bağımsız olarak ısıtılıp, soğutulacak ve havalandırılacaktır. İç üniteler gizli tavan tipi olarak kullanılacak ve asma tavan içine monte edilecektir. Bodrum katta yer alan mekanik iklimlendirme cihazlarının çıkışları, +0.00 zemin kat kotuna ana kütlenin doğusuna yerleştirilecektir.
4.3 GRİ SU KULLANIMI
Kullanım sonucu ortaya çıkacak pis suyun (lavabolar ve duşlar) yeterli bölümünün arıtılarak yeniden kullanımı önerilmiştir. Arıtılacak pis suyun bir bölümünün -1.80 kotunda yer alan yumuşak zeminli etkinlik alanının ve yapı çevresinde bulunan ağaçların sulamasında, bir bölümünün ise rezervuarlarda ve temizlik odalarında kullanılması böylelikle su tasarrufu sağlanması öngörülmüştür. Dolayısı ile lavabo ve duşların pissu tesisatı ayrı klozetlerin pissu tesisatı ayrı döşenecektir.
4.4 YAĞMUR SUYU KULLANIMI
Çatı yağmur suları sifonik sistem ile toplanacak bodrum katta yer alan yağmur suyu deposunda depolanacaktır. Depolanan suyun arıtılarak, bir bölümünün -1.80 kotunda yer alan yumuşak zeminli etkinlik alanının ve yapı çevresinde bulunan ağaçların sulamasında, bir bölümünün ise rezervuarlarda ve temizlik odalarında kullanılması böylelikle su kaynaklarından en az şekilde faydalanarak, su tasarrufu sağlanması öngörülmüştür.