MİMARİ RAPOR
Selçuk Gençlik ve Kültür merkezi için seçilen alan Selçuk ölçeğinde kent merkezinden belli bir uzaklıkta olmakla beraber merkeze kadar şehri kat eden Kubilay Caddesi üzerindeki konumuyla DÖNÜŞTÜRÜCÜ BİR POTANSİYEL sahibidir. Küçük sanayi bölgesinin hemen bitimde, havuz, rekreasyon alanları, futbol ve diğer spor sahaları gibi sosyal donatıların yoğunlaştığı sakin bir konut alanında yer almaktadır.
Mevcut durumda proje arsasında artık kullanılmayan bir depo ve üretim yapısı bulunmaktadır. Yapısal ve işlevsel kapalılığı ile söz konusu yapı adası kentsel devamlılığı kısıtlayan bir görünümdedir.
İdeal olmayan, içinde yaşadığımız kentler, dünyanın bütün kentleri, nispeten kaliteli veya daha az kaliteli de olsa, fragmanlardan, kentsel parçacıklardan oluşur. Bu bir aradalık çoğu kez kendiliğinden ya da önceden kestirilemeyen nedenlerin sonuçlarıdır. Coğrafyanın, tarihi-ekonomik koşulların ve kimi tesadüflerin eseridir. Zaman içinde eklemlenerek, yeni ihtiyaçlara cevap verecek şekilde düzenlenerek değişir ve oluşurlar.
Bu bakış açısı doğrultusunda Selçuk şehrinin tarihi seyri ilginçtir. İzmir hinterlandında, Efes’e, Şirince’ye, dini açıdan anlam taşıyan tarihi alanlara yakın konumuyla Selçuk-Ayasuluk zaman içinde bir silinip bir ortaya çıkmış eski bir yerleşim alanıdır. Her yenilenişinde eskiden taşıyıp getirdiklerinin izleri bugün de kenti var etmeye devam etmektedir. Mevcut konumuyla güçlü bir potansiyele sahip bu kent için kültür, sanat ve rekreasyon aktivitelerini bir arada sunacak bu gençlik merkezi projesi zengin bir konu olma özelliğini taşıyor.
Proje, işlevlerin tek bir nesne-binada biçimlendiği bir davranışın mümkün olduğunca tersi bir refleksle kendini kurmakta. Yapılar belli bir yapı kimliği/yapı diline dahil olmakla birlikte içinde bulunduğu kentsel alanın bir parçası, bir/birden çok fragmanı olarak şekillenmekte. Etrafta dolaşırken yolumuzun içinden geçebileceği, meydanında oturup soluklanabileceğimiz, ilgi çeken bir afiş görüp içine dalabileceğimiz bir yapısallık hedefliyor.
Kentin kendiliğinden bir aradalığı şüphesiz tesadüfi karşılaşmalardan faydalanır. İşlevlerin iç içe geçmişliği önceden tahmin edilmeyen karşılaşmaların zenginliğine imkan verir. Hatta kentsel yaşamın çekici tarafı budur. Projede KENT FRAGMANI olma iddiası ile ortaya koyulan bu imkan/durum, işlevsel kesişimlerin yatay ve dikey düzlemde mümkün olduğunca arttırılması ile gerçekleşir.
Proje, işlevlerin tek bir nesne-binada biçimlendiği bir davranışın mümkün olduğunca tersi bir refleksle kendini kurmakta. Yapılar belli bir yapı kimliği/yapı diline dahil olmakla birlikte içinde bulunduğu kentsel alanın bir parçası, bir/birden çok fragmanı olarak şekillenmekte. Etrafta dolaşırken yolumuzun içinden geçebileceği, meydanında oturup soluklanabileceğimiz, ilgi çeken bir afiş görüp içine dalabileceğimiz bir yapısallık hedefliyor.
Kentin kendiliğinden bir aradalığı şüphesiz tesadüfi karşılaşmalardan faydalanır. İşlevlerin iç içe geçmişliği önceden tahmin edilmeyen karşılaşmaların zenginliğine imkan verir. Hatta kentsel yaşamın çekici tarafı budur. Projede KENT FRAGMANI olma iddiası ile ortaya koyulan bu imkan/durum, işlevsel kesişimlerin yatay ve dikey düzlemde mümkün olduğunca arttırılması ile gerçekleşir.
Kesişimlerden oluşan bu fragmanlar birbiri ardına sıralanır, birinden diğerine sürükleyici bir karakterdedir. Zemin kotunda meydan, alt meydan, sokak, geçit, oturma alanları, saçak, niş, arka ve yan bahçeler yayanın günlük kullanımını çeşitlendirerek çoğaltır. Zemin katın genel kurgusu mevcut korunacak ağaçların belirlediği ana meydanı merkez alır. Bu meydana açılan bir iç sokak ile alt meydan tarafından desteklenir. Yeme-içme alanları ile gösteri merkezi fuayesi, sergi, giriş alanları, seminer salonları ve sanatçı kulis alanları bu kotta yer alır.
Bir üst kotta daha özelleşmiş fonksiyonlar bulunur. Bu noktada YAPISAL BİR ÜÇLEME ortaya çıkar. Gösteri merkezi, sinema ve atölye yapısı kütleleri. Bu kütleler işlevlerine uygun büyüklük ve belli bir dil bütünlüğü içerisinde farklılaşan cephe kurguları ile kent içinde zengin perspektifler oluşturacak ve tanınacak şekilde konumlandırılmıştır.
Zemin kottaki zengin açık alan kullanımının alternatifi olarak bu üç yapı arasındaki ara mekanlar farklı kullanıcılar için zemindeki hareketten belli bir mesafede yeni bir kamusallık imkanı sunar. Gösteri merkezi kütlesi ile sinema kütlesi arasında bir açık hava sineması, sinema kütlesi ile atölye kütlesi arasında farklı sanat etkinlikleri için kullanılacak bir etkinlik terası, yeme-içme alanın terasında yine bir açık hava yeme-içme-bar alanı kullanımı. Tüm bu alanlar üst kotta birbiri ile denetimli şekilde bağlanmış durumdadır.
Yatay kamusal kullanım ile üçlü yapı grubunun giriş ve zemin kat kullanımları zengin kesişme ve karşılaşmalara imkan tanır. Bodrum kat gerekli teknik ve servis hacimlerinin yanı sıra atölyelerin giyinme-soyunma alanları ile kayıt stüdyosunu barındırır. Bu alanlar çukur bir bahçenin çevresine yerleşerek mekansal zenginliği arttırırlar.
Selçuk Gençlik ve Kültür Merkezi projesi kendini etrafındaki kent uzamına açar, işlevsel kesişimler ile farklı kotlarda zengin mekanlar sunar. Yapısal olarak kendi içine dönmektense kentin mekansal bir parçası olarak kendini ve içinde bulunduğu kenti dönüştürmeyi hedefler.