MİMARİ AÇIKLAMA RAPORU
Proje alanı kentin güney bölgesinde meskenlerin bulunduğu alanda dört tarafı yolla çevrili her yönden ulaşımı çok kolay olan (araba, bisiklet, yaya vs.) düz bir arazide yer almaktadır. Arazinin üç tarafı meskenlerle çevrilmiş, doğu tarafında ise sokağın karşısında açık bir futbol sahası ve sırtı proje alanına dönük bir tribün mevcuttur. Araziye ana yaklaşım Kubilay Caddesi kuzey yönünden şehir merkezinden olmasına rağmen, arazinin çevresi dolaşıldığında diğer yönlerden de yapıya yaklaşımın ve girişin olması gerektiği görülmüştür. Kubilay caddesinin sonuna doğru ise güneybatı yönünde bir ferahlık ve görüş açıklığı hissedilmektedir.
Tarihi ve kültürel zenginliğiyle var olan Selçuk kentine büyük ölçekte bakıldığında doğu ve güneyi yemyeşil dağlarla çevrili olan kent kuzey yönde İzmir ile batı yönünde ise deniz ile ilişki kurmaktadır.
Kültür yapısının kentin modern ve özgün simgesi / odak noktası olması hedeflenmiştir. Kent ile iç içe bir konumda, gençlerin sanatla ve kültürle beslenme, nefes alma, özgürleşme, sosyalleşme merkezine dönüşmesi amaçlanmıştır.
Tasarımda inşaat ve işletme maliyetleri de dikkate alınmıştır. Yapı kendini sade ve özgün bir dille ifade etmektedir. Mekansal kalitesi ile de kent nüfusunu içine çekecektir.
Yer görme sırasında yapılan inceleme sonucunda meskenlerle çevrili arazinin yakın çevresinde tasarımın yönlenebileceği önemli bir kriter olmadığı gözlenmiştir. Bu bağlamda tasarımın çıkış ve başlangıç noktası kullanıcı olmalıdır. Yapı gösteri salonu sinema salonları ve açık alanları ile her yaş grubuna hizmet etmesinin yanında, aslında daha yoğun ve aktif kullanıcı kentin genç nüfusu olacaktır. Gençlik kavramı mimari ile özdeşleştirildiğinde ilk tasarım kriterleri DİNAMİZM, HAREKET, YAŞAM, ŞEFFAFLIK, ve YENİLİK olarak ortaya çıkmıştır. Tasarımda temel amaç yaşayan ve etkileşen esnek ve dinamik sosyal mekanların yaratılmasıdır. Ana şema ortada yaratılan kültürel-sosyal etkinliklerin yer alacağı açık alan ve işlevleri gereği (gösteri salonu ve yeme içme) ayrı ele alınan karşılıklı meyil ile orta noktada birbirini bulan iki benzer kütleden oluşmaktadır.
Tasarımda bir diğer etken iklim koşullarıdır. Yapı Akdeniz iklimine uygun lineer bir form ile biçimlenmiş, farklı kotlarda birbirine akan ortada iki meydanın yarattığı açık bağlantı ve teraslar ile kuzey ve batıdan (denizden) esen rüzgarın geçirgenliği ve hava akımı sağlanmıştır. Açık alanlarda çift yönlü kullanımlar yaratarak (doğu-batı) sıcak iklimden doğan sorunlar minimuma indirilmiştir. Yaz-kış ve gece-gündüz kullanıma olanak veren dışa açılan mekanlar ile iç-dış ilişkisi sağlanmıştır. Ortada ki açık alana odaklı bir çatı formuyla da orta noktada yüksekliğin düşmesi hava sirkülasyonu sağlayacaktır.
Selçuk sınırları içinde bulunan dünya mirası Efes antik şehri geçmiş tarihte denizle bağlantılı bir liman kentidir. Bugün Selçuk denizle konum olarak yakın ancak görsel olarak uzak bir ilişki içerisindedir. Projede su ögesi kullanımı denizi simgelemekte olup, yapının deniz yönünde şehir merkezinden yaklaşımda kuzey-güney doğrultusunda uzanan yaya aksı boyunca devam ederek insanları yapının içine alan ve meydana yönlendiren bir işlev üstlenmektedir.
Farklı işlevleri bütüncül bir yaklaşımla içinde barındıran kültür merkezi yapısı içerisinde yer alan etkinliklere arazinin pek çok noktasından dahil olmaya imkan verecek bir mekansal kurguya sahiptir.
Yapının merkezine ana giriş alanıyla beraber kurgulanan fuaye oturmaktadır. Şeffaflığı vurgulayan fuaye diğer tüm işlevlere de hakim bir konumda tasarlanmıştır. Kullanıcı fuayeye girdiği anda kafeteryayı, açık sergi ve açık hava sinema alanını, yeme içme alanlarını, kültür meydanını ve terasları algılamaktadır. Fuayenin bu konumu kullanıcının kolaylıkla yönlenmesi için önemlidir.