PROJE RAPORU
Çaycuma, son yıllarda hızla gelişen ve büyüyen bir ilçe olarak dikkat çekmektedir. Bu değişim yaşanırken kimliğini korumakta ve yeni oluşumlara kucak açmaktadır. Yarışmaya açılan ‘Çaycuma Bilim Merkezi’ tasarlanırken, gerçekleşecek olan binanın kent hayatına artı değer katmasının yanında, kent kimliğinin de bir parçası olması amaçlanmıştır.
Bu bağlamda, temel tasarım kararları öncelikli olarak çevresel verilerdir. Bunlar bölgedeki yerleşik mimari tipoloji ve iklim koşullarıdır. Arazideki mevcut ağaçların konumu dikkate alındığında, yapılaşma bölgesi; yarışma alanı içerisinde, hiçbir ağacın ve yeşil bitki örtüsünün olmadığı alan olarak düşünülmüştür. Çevre binaların hepsinin eğimli çatı olması; ‘eğimli üst örtü’ fikrinin yorumlanmasına sebep vermiştir. Tabi ki çok yağış alan bir bölge olması, binanın üst örtüsünün eğimli olması fikrini desteklemiştir.
Yeşil alan olmayan bölge için oluşturulan lineer plan kurgusu, proje alanının doğusundaki eğitim yapılarından gelen aks ve güneyden kent içi yaklaşım aksı ile bütünleşerek, iki önemli ulaşım aksı ile beslenmektedir. Yapı ile buluşan bu akslar arazi boyunca kesintisiz kamusal alan yaratacak şekilde düzenlenmiş ve kesiştikleri alandan yapıya giriş sağlamakla beraber, kamusal toplanma alanı da yaratılmıştır.
Tasarlanan proje, mekansal olarak sergileme alanlarının, yapının her noktasından ve farklı kotlarından algılanması açısından tek bir hacim olarak kurgulanmıştır. Bu sayede ziyaretçilerin yapı içerisinde sürekli olarak sergileme öğeleriyle iç içe olması, görsel bağlantının kopmaması sağlanmıştır. Binanın her yerinde, kişi, kendisinin bir bilim merkezinin içinde olduğunu hissedecektir. Ayrıca yapının yüksek olması, oluşturulan hacimsel kurgusu sayesinde, sergilenecek öğelerde çeşitliliğe imkan vermektedir. Bu sergileme çeşitliliği; ana sergileme holünde açılabilir cam kullanılması sonucu, sergilerin yarı açık ve açık alanla bütünleşmesiyle zenginleştirilmiştir. Ayrıca doğal havanın bina içine girmesiyle de yapıya sürdürülebilir bir nitelik kazandırılmıştır.
Temel bir form olan iki yöne eğimli kırma çatı formu yorumlanarak net bir görünüm sağlayacak şekilde tasarlanmıştır. Bu form tercihi ve seçilen çelik konstrüksiyon taşıyıcı sistemi, yapının sürdürülebilirliğine katkıda bulunmakta, kolay inşa edilebilmesini sağlamakta ve binanın dönüştürülebilir olmasına imkan vermektedir. Ayrıca form ve kullanılan yapım tekniği sayesinde esnek tasarım ilkesi benimsenmiş olup, yapı çeşitli varyasyonlara açıktır. Böylece bina, ileriki zamanlarla ihtiyaç duyulduğu takdirde kolaylıkla büyütülebilir.
Yapıda kullanılan tepe pencereleri ile yapının tamamına direkt olarak doğal aydınlatma sağlanması amaçlanmıştır. Çatı açıklıkları ışık kalitesine uygun biçimde oransal olarak kuzeyde büyük, güneyde küçük olarak kurgulanmış, güneyde daha geniş bir çatı yüzeyi elde edilmiştir. İleriye dönük olarak, bu geniş yüzeyde fotovoltaik paneller kullanılarak güneş enerjisinden faydalanılması öngörülmüştür. Her iki cephede geniş şeffaf yüzeylerin eğikleştirilmesi ile doğal aydınlatmanın iç mekana rahatsız etmeden girmesini sağlamaktadır.