MİMARİ RAPOR
İstanbul’un Anadolu yakasında, farklı bir kimlik ve yaşantı sunan Kadıköy ilçesi merkezinde, yoğun yapılaşmış bir alanda bulunan tasarım alanı; merkezi konumda ve yayalaştırılmış yolların oluşturduğu bir köşe başı parselde bulunmaktadır. Tasarım alanında mevcutta bulunan spor salonu ve kültür merkezi bu yayalaştırılmış yollar ve arazi eğimiyle verimli ilişkiler kuramamış durumdadır. Yarışma programı bu ilişkilerin arttırılmasını beklemesinin yanı sıra daha yoğun bir yapı programını da arsaya yüklemektedir. Çözümlenmesi gereken işlevler aslında insanların kitlesel olarak yoğun bir şekilde kullandığı (spor salonu, kültür merkezi) ve aynı zamanda içe dönük (yüzme havuzu)işlevlerdir. Bu işlev gruplarının birbiriyle ilişkisi bir tasarım problemi olmanın yanı sıra dış mekan ve kamusal açık alan ile ilişkileri de temel bir problematik olarak ele alınmıştır. Çevredeki yapısal yoğunluğu da göz önüne alarak kitle ve yükseklik konularında duyarlı bir tasarım kurgulanmış; bu amaçla Sakız Sokağı yönünde oluşturulan eğimli bir kabuk altında spor salonu ve yüzme havuzu işlevleri çözülmüştür. Kamuya açık alanların birbirine geçişinin sağlandığı, kotların akıcı olarak kullanıldığı, kent meydanı niteliğinde kullanımların öne çıktığı bu tasarım kendisini kamusal açık alanı maksimum kullanmak ve kente ferahlatıcı yeni bir meydan kazandırmayı amaçlayarak Sakız cadde kotunu %6 eğimli bir platforma dönüştürmüş ve diğer yaya arteri içerisinden insanları davet eden bir iç sokak oluşturmuştur. Bu iç sokak programda öngörülen, kültür ve spor aktivitelerinin açıldığı ortak bir fuaye işlevi de görmektedir. Bu açık fuayeye bağlanan etkinlik amfisi informal sanatsal etkinliklere ev sahipliği yaparken aynı zamanda spor salonunun kültürel amaçlı konser, izlence vb kullanımlarında da taşabileceği yeni alanlar oluşturmaktadır. Oluşturulan bu iç sokak ile olası tüm kotlarda ama öncelikle de zeminde “sokak” ile doğrudan ilişki kurabilecek esnek kullanımlı açık/yarı açık kamusal mekânların kurgulanması hedeflenmiştir. Sakız caddesine bağlanan platformun bitişi kafeterya ile sağlanmış ve bu kottan Kültür merkezine girişler öngörülmüştür. Kültür merkezi ana yaklaşımını Sakız caddesi üzerinden alırken farklı kotlardan fuaye bağlantıları ile öne çıkmakta, üst fuaye kotu ile alt fuaye kotunu bağlayan amfi ile de yeni odak noktaları oluşturmaktadır. Spor salonu ve yüzme havuzunun seyirci girişleri iç sokaktaki açık fuaye ile sağlanmakta, sporcu girişleri, açık ve kapalı otopark girişi ise araç yolu üzerinden yoğun yapılaşmanın olduğu alandan alınmaktadır. Bu doğrultuda Caferağa Spor Salonu ve Barış Manço Kültür Merkezi her yaştan semt sakinlerinin birden fazla nedenle orada olmayı arzu edecekleri ve binada yer alan işlevleri bizzat etkin biçimde kullanacakları, farklı anlamlar yükleyebilecekleri, sosyal iletişimi güçlendirici bir merkez halini almayı hedeflemiştir. Caferağa spor salonunun kentsel kullanım adına en önemli verisi olan tribünlerinin tek tribün olarak bırakılması ve alanın spor salonu yapılmadan önceki park haline referans verecek biçimde ele alınması kentsel bellek adına tasarımda değerlendirilen veriler olmuştur.