Lara Lesmes ve Fredrik Hellberg’in multidisipliner tasarım ve araştırma stüdyosu Space Popular* tarafından, Sto Werkstatt için tasarlanan yerleştirme, ilhamını Glass Chain Letters**dan alıyor.
Sto Werkstatt’ın tasarımcılardan talebi StoVentec Glass kullanmaları ile malzemenin sınırlarını yeniden tanımlayarak renkli ve enerjik potansiyelini keşfetmeleri olmuş. Ekip bina tasarımında cama yeni roller biçmeleri için teşvik edilmiş.
Bruno Taut’un “Alpine Architecture” başlığı altında toplanan ütopik çizimleri, bkz hiddenarchitecture
Ekibin buna cevabı, Bruno Taut tarafından başlatılarak 1919-1920 yılları arasında devam eden glass chain mektuplaşmalarını ilham kaynağı olarak kullanıp, camı modenitenin kodladığı fonksiyonlarından sıyırarak renklerin, karmaşık geometrilerin ve yeni anlamların taşıyıcısı haline getirmek olmuş.
Panellerden Bruno Taut referanslı detaylar
Panellerin yatay görünüşü
Tasarım ölçekler arasında gezinerek görsel algımızla oynarken, cam kapı boşlukları dev kemerlere alçak merdivenler büyük pedimentlere dönüşmüş. Sto’nun teknik ekibiyle temas halinde geliştirilen yerleştirme, insanın fiziksel ve sanal mekan algısını çoğaltan, değiştiren ve sorgulayan, kaleydoskop benzeri etkiye sahip cam bir strüktüre evrilmiş.
*Space Popular’ın diğer işlerine buradan ulaşabilirsiniz.
**Glass Chain Letters, Bruno Taut’un başlattığı Kasım 1919- Aralık 1920 arasında devam eden bir mektuplaşma ağı.