Prosthesis [protez]; konuta bağlı herhangi bir açık alan için planlanmış, minimum alanda maksimum işlevsel mekan kullanımını temel tasarım sloganı olarak ele alan ve her türlü büyüklükteki açık alanlar için tasarlanan bir mekansal ürün tasarımıdır.
Prosthesis [protez]; konutların her türlü balkon, teras, veranda ve diğer tüm açık alanları için planlanmış, minimum alanda maksimum işlevsel mekan kullanımını temel tasarım problemi olarak ele almış, mikro ve makro – her türlü büyüklükteki – açık alanlar için tasarlanmış bir mekansal ürün tasarımıdır.
Prosthesis; içinde bulunduğu herhangi bir büyüklükteki mekana yalnızca bir ürün [mobilya] olarak katılmaz, içinde bulunduğu mekana ‘protez’ gibi eklemlenerek mekanın potansiyellerini çoğaltır; kendi mekansal önerileri ve seçenekleri ile ürün tasarımını, mekan tasarımından ayrı tutmadan bir bütün olarak ele alır. Bu nedenle bir mobilya olmaktan öte, yeni bir yaşam alanı önerisi getirir.
Spesifik tek bir konut için yeni bir yaşam alanı önermeyi tercih etmeyen Prosthesis, problemini ve çözümünü günümüz her türlü açık alan kullanımından alır. Bu nedenle hedeflenen kullanıcı çeşitliliği yüksektir.
Kimimizin yalnızca depolamak ve çamaşır asmak için kullandığı 1 m2’lik ufak balkonlardan, bahçeye açılan geniş verandalara ve büyük teraslara kadar birçok açık alana uyum sağlayacak esneklik ve interaktif kullanım şeması ile tasarlanmıştır. Günümüzün en büyük problemlerinden olan yaşam alanlarımızdaki metrekare sıkıntısını, 40×40 cm taban alanlı bir tabla üzerinde yükselen çok fonksiyonlu 3 adet dikdörtgen prizma ile çözer.
Tasarım süreci net bir sorun tespiti ile başlamıştır. Evlerimizin genellikle en küçük metrekareli alanları olan balkonlar, çoğu konutta depolama ve çamaşır asma fonksiyonları için kullanılmaktadır. Bu nedenle, göz hizasında olmayan zemin ve tavan düzlemleri ve çevresi, bu fonksiyonlar için kullanılır. Balkonlar, zamanla keyif alınan mekanlardan, depolama ve “atık” alanlara doğru dönüşmeye başlamıştır. Bu nedenle, öncelikle klasik küçük balkonlar için çözüm önerisi getirerek; minimum alanda maksimum işlevsel mekan kullanımını gözetmek üzere her türlü büyüklükteki mekana adapte olması sağlanmıştır. İnsanın en değerli mesafesi olan “göz hizası”nın zorunlu sayılabilecek depo ve çamaşır asma gibi fonksiyonlarla doldurulması, açık alanların keyifsiz mekanlar haline dönmesine neden olmuştur.
Tasarım, bu problemi çözmek üzere “göz hizasının alanını genişletmek” kararıyla yola çıkarak; depolama, oturma, yeme, içme, bitki yetiştirme, aydınlatma, çamaşır asma, hafif raf sistemi gibi fonksiyonları tek ve dikey bir çizgi içerisinde çözüp, çizginin hareketi ile mekansal ifadenin yeniden tanımlanmasını sağlayacaktır. İnsanın göz hizasını genişleten, ince dikey bir çizginin hareketi ile her türlü mekana göre şekil alan Prosthesis’in tasarım aşamasında ise İsviçre çakısından esin alınmıştır. Tasarım, isteğe göre parça parça kapatılıp isteğe göre tamamen açılabilir.
Prosthesis, 3 adet dikdörtgen prizmadan oluşur ve bu prizmaların her biri farklı ‘çakı’lar gibi davranır. Bu nedenle, dilenirse prizmalardan yalnızca 1’i veya herhangi 2’si de satın alınarak kullanılabilir.3 ayrı bölümden oluşan Prosthesis, farklı açılma durumları ile onlarca olasılıkta kullanılma durumunu mümkün kılar. Açık alanları yeni yaşam alanlarına çevirecek olan tasarım, basit menteşe ve itme-çekme sistemleri sayesinde kolay kullanım sağlar.
Farklı işlevlere yuva olan bu ahşap prizmaların taban alanları 40×40 cm’dir ve her biri 80 cm yüksekliktedir.
Part 1; 2 adet oturma birimi, depolama alanları ve bu alanların içine gizlenmiş 1 adet çok fonksiyonlu basamak (tabure) içermektedir.
Part 2; Hafif raf sistemi ile depolama, kolay açılan sarkıt raflar ve bitki yetiştirmek üzere saksı asma boşlukları bulunan sağır yüzeylerden oluşur. Aynı zamanda, dolap kapağının içi kara tahta boyası ile boyanmıştır. Dilenirse, board olarak kullanılabilir.
Part 3 ise tüm fonksiyonların 4 yönlü çalıştığı en üst bölümdür. 4 yönlü çalışan çamaşır asma telleri, saksılıklar ve gündüz solar panel, gece ise aydınlatma olarak çalışan panel düzlemler, aynı zamanda gölgelik olarak çalışır. Aydınlatma için güneşi kullanan tasarım enerji tasarrufu sağlar.
Prosthesis’in en temel özelliklerinden biri ise kapalı pozisyonda yalnızca 40x40cm’lik bir alan kaplamasına rağmen, açıldığında yepyeni bir mekansal öneri sunmasıdır. Bu nedenle, kullanıcı tasarımı istediği gibi kişiselleştirebilir. Bu kişiselleştirme eylemi ise, Koçtaş kataloğundaki ürün yelpazesine göre tasarlanmıştır. Tasarımın boyutları (örneğin saksı gözleri, raf büyüklükleri, asma saksı boyutları, minderler vs.) Koçtaş ürünlerine göre belirlenmiştir. Bu nedenle kullanıcı Prosthesis’e sahip olduktan hemen sonra tasarımı “kendine ait yeni bir yaşam alanı” haline getirebilmesi için Koçtaş ürün yelpazesini rahatlıkla kullanabilir.
Kendinizi bir mekana ait hissetmek isterseniz, o mekana dokunarak kendinize ait hale getirebilirsiniz. Her bir bölümü istediğiniz doğrultuda, yönde, istediğiniz açıklıkta kullanarak daha önce hiç uygulanmamış, tamamen “kendinize ait” bir tasarım oluşturabilirsiniz.
İleri aşamada; kullanıcılar tasarımı kullanma şekillerini internet üzerinden birbirleri ile paylaşarak yeni fikirler geliştirebilir, böylece Koçtaş adına ürün kullanımına yönelik geri bildirim alınmış olur.
2 yorum
Keşke paftaya isviçre çakışı değil de Müfettiş Gadget fotoğrafı koysaydım 🙂 Teşekkürler!
Müfettiş Gadget gibi olmuş 🙂 Tebrikler..