PROJE RAPORU
Van İpekyolu Belediye Merkezi binası tasarımı yapılırken, temel olarak katılımcı belediye anlayışı üzerinden gidilmiştir. Halkın belediyeye erişiminin ve hizmete ulaşımının maksimum düzeye çıkarılması, mevcut kamu binalarının katı ve kapalı yapısının aksine, halkı içine alan ve yaşayan bir kamusal alan olması amaçlanmıştır. Geçirgenlik, şeffaflık ve parçalılık kavramları göz önünde bulundurulmuş ve tasarım bu kavramlar çerçevesinde planlanmıştır. Bu yüzden, bütünleşik tek bir kütle yerine, bir kaç parçanın bir araya gelerek oluşturduğu bir sistem tercih edilmiştir. Bu yapı, Van’ın geleneksel konut dokusuyla da bağdaşmaktadır. Yarışma alanı yakınındaki yerleşim tipolojileri incelendiğinde, yapıların arsanın ortasında konumlandığı, komşu parsel ve yapılarla aralarında yoğun bir yeşil doku bulunduğu görülmektedir. Geleneksel gündelik yaşamda, yapı adaları arasındaki bu açık yeşil alanlar aynı zamanda komşular arasında sosyalleşme imkanı da sağlayan mekanlardı. Benzer şekilde, Belediye Merkezi binasında da kullanıcıların sosyalleşebilecekleri, belediye çalışanlarıyla ve birbirleriyle etkileşime geçebilecekleri, yapı içerisine maksimum düzeyde dahil olabilecekleri kamusal alanlar oluşturulmuştur. Bölgenin iklimi göz önüne alınarak, bu kamusal ara mekanın üstü kapatılmış ve bir atrium elde edilmiştir.
Yapı, ana yaklaşım yönü olan Mareşal Fevzi Çakmak Caddesi’nden gelen yoğun aksa yönelmiştir. Girişini bu yoğun akstan alan yapı, kütleler arasında yarattığı geniş kamusal sirkülasyon alanlarıyla ferah bir mekan sunmaktadır. Bu sirkülasyon aksı boyunca sırasıyla; giriş/karşılama mekanları, belediye ofisleri ve sonrasında da kamusal kullanıma hizmet eden mekanlar bulunmaktadır. Bu aksın sonunda yer alan kent meclisi ise, geleneksel kapalı yapısının aksine, halkın önünde tüm şeffaflığıyla yer almaktadır. Böylelikle halk, yönetime ve alınan kararlara tanıklık edebilecek, halk-yönetici arasındaki etkileşim artacak ve demokratik, katılımcı bir yönetim sağlanabilecektir. Kent meclisinin başında ve atriumun düğüm noktasında bulunan simgesel dev ağaç ise, hizmet edilen halkın birliğini ve bütünlüğünü temsil eder.
Atriumda kamusal kullanımın maksimuma ulaştığı bu noktadan, yapı alanı yanındaki park ile de bağlantı kurulmuştur. Parka açılan bir ara sokaktan, bina içi ve dışındaki kamusal aktivitelerin sürekliliği sağlanabilmektedir. Bu iç-dış ilişkisini güçlendirmek için, zemin kotundaki mekanlarda ve düşey sirkülasyon çekirdeklerinde şeffaflık tercih edilmiştir. Binanın formunda ise, Van şehrinin sırtını dayadığı Erek Dağı’ndan esinlenilmiştir.
Yapının tasarımında alınan bu kararlara, belediye tarafından verilen ihtiyaç programı rasyonel bir şekilde dahil edilmiştir. Birimler arasındaki ilişkilerin dökümü yapılmış ve bloklar birlikte/yakın olması gereken birimlere göre planlanmıştır. Eş başkan, özel kalem ve eş başkan yardımcılarının oluşturduğu yönetim mekanları ise tüm yapıya yatayda yayılmış ve halkla temas edebileceği, halkın da erişebileceği bir düzende planlanmıştır. Eş başkanlıkla yakın çalışan birim müdürlükleri ise dikeyde bir araya getirilmiştir.
Yarışma alanı dahilindeki park alanının tasarımında ise çevre halkın gündelik yaşamına katkı sağlayabilecek bir kamusal açık alan olması öncelikli kriter olarak belirlenmiştir. Park, sağladığı yeşil çevre ve gölgeli oturma alanlarıyla bu amaca hizmet ederken, barındırdığı su öğesiyle de kullanıcılarını yazın rahatlatma, kışın da eğlendirme işlevini üstlenmiştir. Bu geniş havuz, çocukların güvenle oynayabilecekleri ve serinleyebilecekleri sığ bir su elemanı olarak tasarlanmıştır. Kış aylarında da bu alanda buz pateni vb. kış aktiviteleri yer alacak ve park yaşayan bir mekan olma özelliğini kışın da sürdürebilecektir.
Projede sürdürülebilirlik ilkeleri açısından alınan kararlar ise şu şekilde özetlenebilir:
Bina yapım yönteminde ise geleneksel ve ekonomik bir çözüm olarak betonarme sistem tercih edilmiştir. Aks aralıkları, binanın deprem bölgesinde olduğu göz önünde bulundurularak düzenlenmiştir. Atrium çatısı ise çelik elemanlarla taşıtılmakta ve düşeyde betonarme sisteme entegre olmaktadır. Dış cephede ise, mekanların ışık ihtiyaçlarına ve güneş yönelimine bağlı olarak cam yerleştirilmiş, dolu yüzeyler ise taş kaplama yapılmıştır. Kapalı yüzeylerin maksimuma ulaştığı Çok amaçlı salonun da bulunduğu, kapalı yüzeylerin maksimuma ulaştığı kütlede ise, kent kütüphanesi geniş cam yüzeyleriyle kente doğru çıkma yapmıştır.
Atriuma bakan iç cephelerde ise maksimum düzeyde cam kullanılmıştır. Meclis salonu, buradaki akustiğin kontrol altına alınabilmesi için, cam bölücülerle çevrelenmiş ve akustik tavan panelleri ilave edilmiştir.