Katılımcı (Ramon Jose Fermin, Selim Senin), Muratpaşa Belediyesi Çok Amaçlı Gösteri Merkezi Yarışması

AÇIKLAMA RAPORU

Ana fikir olarak parka, yeşile açılan iki çerçeveden oluşan bina, işlevlerinin farklılığına göre bu çerçeveleri farklı kotlarda oluşturarak parkla olan ilişkisini çeşitlendirmiş oluyor. Sahneden parka açılan platformla sahnenin parka devam etmesi sayesinde kent-salon ilişkisi; kentte bir salon olarak değil, kentin salonu durumuna geçmiş oluyor.

Parkın altındaki 69 araçlık kapalı otoparktan sanatçılar ve izleyiciler doğrudan binaya ulaşabiliyorlar. Yapının bodrum katında ikincil mekanlar diyebileceğimiz, depo, sanatçı odaları vs. gibi çok amaçlı salona destek mekanları yer alıyor. Çok amaçlı salonun perde duvarının açılabiliyor olması sayesinde park manzarasını çerçeveleyen bir mekan perspektifi elde ediliyor. Gerektiğinde ise kapanarak iç mekan kendi içinde çalışma imkanına sahip. Sahneden parka uzanan etkinlik platformu sayesinde salon ve park bir bütün olarak çalışma imkanına kavuşabiliyor. Parka, kente açılan sahne platformu sayesinde iç-dış ilişkisinin net ayrımları bulanıklaştırılarak mekansal geçişkenlik sağlanıyor. Salon sahne duvarı açıldığı zaman, kapalı bir salon olmaktan çıkarak parkla bütünleşen, şehre ait olan bir mekan, bir birim haline geliyor. Bu tür salonların dışa kapalılığını, kentten kopuk oluşunu bu tavrıyla kırma arayışında bir yapı haline gelerek Antalya’ya yeni bir değer katmayı hedefliyor.

Çevrede yoğun olarak konut dokusunun oluşu, yapı etkinliklerinin yöneleceği yegane alanı park haline getiriyor. Kademeli olarak geriye çekilen teraslar sayesinde hem yarı açık mekanlar oluşurken hem de bu ölçekte bir yapıya uygun büyüklükte yarı özel kamusal mekanlar oluşuyor. Bu alanlar, yapıyı güneş ışığının yoğun etkisine karşı koruyan ahşap-çelik cephe strüktürü sayesinde hem dışarıyla bağlantılı hem de dışardan bir ölçüde ayrışmış, özelleşmiş oluyor. Bu teraslarda, çok amaçlı salondan çıkan seyircilerin parka karşı oturup vakit geçirebileceği alanlar, yarı açık bir workshop alanı ve sergi mekanları olarak çok farklı kullanım olanakları sunmuş oluyor.

Çok amaçlı salonla birlikte parka yönelen diğer mekanlar geriye doğru basamaklandırılarak yarı açık sergi ve seyir/dinlenme terasları elde edildi. Bu teraslardan da parka doğru çerçeve sunan bir perspektif sağlanarak, kullanıcıların yeşile yönelimi ile birlikte yoğun güneşten korunarak oturabilecekleri mekanlar oluşturuldu.

Çocuklara sanatı sevdirmek için parkta serbest formda bir resim masası tasarlanacaktır. Çevrede oturan bütün çocuklar aynı anda, hep beraber bu kentsel ölçekteki masa üzerinde resim yapabilecektir. Masanın formu, parktaki mevcut ağaçların etrafından dolaşacak şekilde tanımlanmıştır.

Yapıyı kabuk olarak saran cephe sayesinde aşırı sıcaklardan korunma sağlanarak, insanların parkla etkileşimi sağlanacaktır. Açık, yarı açık ve kapalı mekanlar yapıda bir araya gelmektedir.

Çok amaçlı salon teleskopik oturma sistemi sayesinde, kademeli izleyici düzeni ve düz salon olarak kullanılabilecektir. Salondan park izlenebileceği gibi, farklı kademelerde oluşturulan seyir ve sergi terasları sayesinde kullanıcı-park etkileşimi sağlanmaktadır.