Mimari Açıklama Raporu
İhtiyaç programını oluşturan açık ve kapalı ek mekanlar, kentin yapılaşmasını tamamlamış, her anlamda yoğun ve sıkışık mekanlarından birinde konumlanıyor. Burada karşı karşıya olduğumuz güçlük yeni yapıların, kendilerini dayatmayan kişilikli bir duruşla içinde yer aldıkları tarihsel bağlamı tahrip etmeden ana lise binasına eklemlenebilmelerini sağlamak. Bu tasarım sürecinde temel sorumuz şu oldu: Yeni mekanlar çok doğal bir şekilde, adeta başka türlü olamayacaklarmışcasına buraya konumlanabilirler mi?
Kapalı alanların çoğaltılmasının ilk beklenti gibi gözükmesine karşın esas meselenin lise kompleksinin gereksimin duyduğu ortak açık alanların arttırılması olduğu düşüncesindeyiz. Bunu gerçekleştirirken çevredeki kitlelerin kurduğu mevcut mekan morfolojisini ve tarihsel dokuyu bozmadan daha nitelikli bir hale getiren bir tutum peşinde olduk. Tarihi yapıların arasında kalmasına karşın çağdaş bir dile sahip özgün yaklaşımı ile onları daha da öne çıkarsın istedik. Topografyadan türeyen, zeminin hareketlendirilmesi ile oluşturulmuş bir peyzaj mimarisi içinde programı eritmeyi arzuladık.
Mevcut yapının ve çevrenin dilinden tamamen farklı olsa da, onlarla beraber varolacak bugüne ait, kurguyu da çözümleyen yeni bir dilin kullanılmasını önemsedik. Mimariyi ayakta tutan ve onun performansını arttıran diğer mühendislik disiplinlerinin de çağdaş teknolojinin tüm olanaklarını sonuna kadar kullanan bir tutumu sergilemesini hedefledik. Son olarak, programın ağırlıklı kısmının yer altında kalmasına karşın doğal ışığın tüm derslikler ve çok amaçlı salon mekanlarına olabildiğince nüfuz edebilmesini sağladık.
Program, Mekan Kurgusu ve Peyzaj
Tasarımın ana omurgasını okulun öğrenci giriş kapısından başlayıp farklı kotları birbirine bağlayarak alt bahçede sonlanan bir promenad oluşturur. Döşemeler rampalaşarak içinde farklı mekanları barındıran nişler haline gelirler. Rampaların ara kesitlerinden açığa çıkan yırtıklardan içeri doğal ışık alınır. Böylece okuldan içeri ilk girdiğimiz zaman karşımızda alıştığımız bir ‘bina’ görmek yerine zeminin doğal uzantısı haline gelmiş bir peyzaj bizi karşılar. Yapı, bir anlamda peyzajın kendisidir. Farklı kotlardaki katmanlar, öğrencilerin yoğun kullanımlarına olanak sağlayan yüzeyler sunmaktadır.
Öğrencilerin bir araya geleceği kantin okulun tüm noktalarından rahat bir şekilde ulaşılabilecek ortak bir kotta yer alır. Tüm hareketin merkezindedir. Alt bahçe kotundan atölye mekanlarına ulaşılır. jimnastik salonu, müzik derslikleri, el işi atölyesi gibi mekanlara buradan düzayak ulaşılır. Yine aynı bahçeden kapalı spor salonuna da doğrudan bir bağlantı sağlanır. İstenirse çok amaçlı salona da buradan ulaşılabilir. Ana lise binasının bodrum katından aynı mekanlara kapalı bir bağlantı ile ulaşılır.
Mevcut açık spor alanının hemen altında yer alan çok amaçlı salon ayrı bir etapta inşa edilebilecek şekilde çözülmüştür. Salonun en önemli avantajı gerçek anlamda çok işlevli bir mekan olarak kullanılabilmesidir. Salon teleskopik sisteme sahip platformalar sayesinde amfi düzeninde kullanılabilmektedir. Aynı platformların kapalı düzene geçmesiyle düz bir zemin üzerinde çok farklı aktivitelere olanak sağlayan bir mekan haline gelmektedir.
Mevcut tarihi binaların özgün planimetrisini koruyacak şekilde, mekanların küçük sınıflar olarak kullanılması öngörülmüştür. Bu yapı ile yeni ek binalar arasındaki ilişki doğrudan bir bağlantı ile sağlanmıştır.
Ekolojik Ve Enerji Etkin Tasarım Kararları
Yeni ek binaların yeşil bina sertifikasyon sürecine girebilecek bir yapı olması ilke olarak kabul edilmiştir. Tüm yapı ekolojik duyarlılıkları olan, az enerji tüketen, karbon salınımı asgari düzeyde bir yapı olarak ele alınmıştır. Enerji etkin, ekolojik duyarlılıkları olan ve bunu gerçek anlamda uygulayan bir mimari hedeflenmiştir.
Belirlenen kararlar ana başlıklar altında toplanabilir:
Verandalar gölgeleme sağlayacak ve ofis mekanlarından doğrudan çıkılabilen soluklanma alanları oluşturacaktır.